En Eski İtiraf kitaplarını, en eski İtiraf sözleri ve alıntılarını, en eski İtiraf yazarlarını, en eski İtiraf yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yoksulum, yalnız yaşamak zorundayım. Gururum basit tesellilerden acı çekebilir ancak elim sadece kendine denk elleri sıkmak istiyor. Dünyayı tanımıyorum ama sefalet o kadar soğuk ki, çevresindeki kalpleri buza çeviriyor ve kötülüğün kardeşi olarak soylu olduğunda, bu sefaletin çekingen ve utangaç olduğu hissine kapılıyorum. Alnım açık, başım dik ve onu indirmeyi düşünmüyorum.
İlk yayınladığında müstehcen bulundugu için yasaklanmış bir kitap. Sansürlenecek bir kitap değil aslında. Kitap yazmaya çalışan zor durumdaki yazarın bir fahişeye aşık olmasını ve bu durumunu kabul edememesini, utanmasını, kendi kendine kuruntularını anlatıyor. Tahminlere göre yarı otobiyografik bir kitap olduğu varsayılıyor. Emile Zola deyince aklıma Nana gelir ama İtiraf gelmeyecek. Fahişe de olsa bir kadını hor görmeyi beğenmedim!
Ve ben, yapayalnız, bu ağır gecenin şiddeti altında, günün bu yavaş ve görkemli doğuşu karşısında, kalbimde genç, yenilmez bir gücün, sonsuz bir umudun doğduğunu hissettim.
Dostlar, nihayet gün ağarıyordu...
"Deneysel" olarak adlandırılan bu türün ilk örneği olan roman, alışık olmadığım bir türde olduğundan mıdır bilmiyorum ama beni epey zorladı. Hele ilk yarısında kitabı bırakıp bırakmama konusunda ciddi bir savaş verdim. (Spoiler: Laurence'in hiçbir iş yapmadan Claude'dan geçinmeye çalışması beni çok kızdırdı. Bir hayat kadınının neredeyse zorla sığındığı evde daha uyumlu ve güleryüzlü olmasını, ne bileyim, en azından işe yaramaya çalışmasını beklerdim.)
Özetle, benim için Zola kesinlikle bu değil. Terese Raquin ya da Germinal varken, esamesi okunmaz yani. Yine de külliyatı tamamlamak isteyenlerin okuması şart. Zola severlere; fakir bir delikanlı ile bir hayat kadını ilişkisinin natüralist biçimde anlatıldığı "İtiraf"ı (Claude İtiraf Ediyor) tavsiye ederim. =)
İlk yayınladığında müstehcen bulunduğu için yasaklanmış bir kitap. Kitap yazmaya çalışan, maddi manevi olarak zor durumlarda olan yazarın, bir fahişeye âşık oluşunu ve yazarın bir fahişeye aşık oluşunu kabul edememesini, utanmasını ve duruma ilişkin bazı kuruntularını anlatıyor.
Bu kitaba ilişkin genel eleştiri; kitapta, kadınların değersiz bir varlık olarak yansıtılmasıdır.
Eser, Emile ZOLA’nın değil de, sıradan bir yazarın olsaydı; iyi bir kitap diyeceğimiz kesin. Ancak, yazara göre değerlendirdiğimizde, hayal kırıklığı yaşatan bir eder diyoruz. “Okunmaya değer değil” demiyorum, okursanız; beklentinizi yüksek tutmayın diyorum.