Serinin ikinci kitabına tek anlamıyla ba-yıl-dım! Aksiyon hiç durmadı, birinci sayfadan son sayfaya kadar sürekli bir kovalamaca, ihanet, entrika içeriyordu. Agatha’nın en iyi arkadaşından bir erkek uğruna vazgeçmeyi düşünüp, onun peşinden koşacak kadar salak olmasına mı daha çok sinirlendim, yoksa Sophie’nin ‘ iyiyim’ demesine rağmen ona inanmayarak, onu başından kötü ilan edip ona ihanet etmeyi göze almasına mı daha çok sinirlendim bilemiyorum.
Sophie.. Kraliçem hoş geldin. Agatha’nın ona en başta ki ihaneti yüzünden kendini bir savaşın ortasında bulmasına rağmen asla kötü tarafa geçmeyi düşünmemesine rağmen Agatha’nın ikinci ihanetinden sonra Sophie arkadaşını kaybetmemek için büyük bir kötülük yaptı evet.
Tabi bu da savaşın başlamasına neden olan hamle oldu. Kızı el birliğiyle kötü olması için delirtip sonra da ‘ sen yine kötü oldun’a getirdiler. Ya sabır. Sophie’nin tek hatası onu istemeyen dostunun peşinden koşacak kadar gurursuz olmasıydı.
Tedros.. Allah’ın cezası Tedros. Kitabın başında kızlara savaş açan, egosundan geçilmeyen bir hıyardın. Sonra eden bulur lafını yaşadın ama gel gelelim seni ölmekten kurtaran Filip ( Sophie) oldu. Hayır tüm kitap boyunca Agatha’ya aşkından bahset, sonra git Filip’ten hoşlan ve erkek olmasına rağmen onu öp ama bir dakika sonra Agatha’yı görünce ona geri dön. ERKEKLERİN ÖZETİSİN TEDROS!
Ve kitabın son sahnesi.. Artık kimse güvende değil, Sophie emaneti olan şehri almaya geldi sjsjsj. Hepiniz sığınaklara.