“Herkes dünyada kendine ait güvenli, sıcak ve kuru bir yeri olsun ister.Yoksa bile elinde olanla yine elinden gelenin en iyisini yaparak bir tane yaratır..”
“Eve mi Bayan Lane?” Sesinden şaşkın olduğu ortadaydı.
“Oraya evim ya da başka bir şey demek zorundayım,” dedim.
“Ev kalbinin olduğu yerdir. Galiba benimki saten dikişli ve yerin altında.”
İnsan doğası gereği yuva yapmalı. Evsizler bile bir park bankına veya köprü altına evlerini yaparlar. Herkes güvenli, sıcak ve huzurlu bir yer arar. Böyle bir yer yoksa bunu yaratmak için ellerinden geleni yaparlar.
Elleriyle boğazımı tutuyordu ve beni arkamdaki duvara doğru sıkıştırmıştı. “Ben de bir zamanlar âşık oldum Bayan Lane, ben de birçok şeyimi kaybettim… Sevdiğim insanı… Ve hayır ben kötü adamlardan değilim! Asla V’Lane gibi olmayacağım ve evet benim de dürtülerim oluyor, hem de sandığından çok daha fazla.” Bana doğru eğildi. “Hatta bu dürtülerimin bir kadına değil de şımarık bir kıza olması da ilginç. Ve evet burayı ben mahvettim; çünkü seni bulamayınca delirdim. Özür dilerim o muhteşem dünyanı mahvettim ama şimdi bununla yaşamak zorundasın.”
“Onunla neden bir saat geçirmek için anlaştın peki?”
“Çünkü kitabevini basan gölgeleri o dışarı çıkardı ve hayatımı kurtardı.”
“Bunu senin için ben yapabilirdim.”
“Ama sen burada değildin.” Birbirimize bağırıyorduk.
"Babam dünyada 3 çeşit insan var derdi :
1.Bilmeyenler ve bilmediklerini bilmeyenler.
2.Bilmeyenler ve bilmediklerini bilenler.
3.Bilenler ve hala bilmedikleri şeyler olduğunu bilenler".
Babam dünyada üç çeşit insan var derdi: Bilmeyenler ve bilmediklerini bilmeyenler; bilmeyenler ve bilmediklerini bilenler; bilenler ve hâlâ bilmedikleri şeyler olduğunu bilenler.
Toprak, yangın, rüzgâr ve su, bunların hepsi güçtür. En kötü şekilleriyle yıkıcı olabilirler. Bunları ben kontrol ediyordum, ben şekil veriyordum.
Ateş ise iyi veya kötü değildir, yalnızca yanar.