Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Karlar Ülkesi

Yasunari Kawabata

En Eski Karlar Ülkesi Sözleri ve Alıntıları

En Eski Karlar Ülkesi sözleri ve alıntılarını, en eski Karlar Ülkesi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Komako ona bütün varlığıyla geliyordu da Şimamura'dan ona giden hiç bir şey yok gibiydi. Şimamura göğüs kafesinin içinde, kar birikir gibi, Komako'nun ağırlığını duyuyordu; boş duvarlara vurup duran bir yankı.
Sayfa 143 - Altın KitaplarKitabı okudu
Tren kalkınca bekleme salonunun penceresi bir an apaçık göründü. Komako' nun yüzü parlayıp söndü. O karlı sabah, aynada göründüğü gibi pespembeydi. Şimamura ya öyle geldi ki bu renk yine kendisinin gerçekten ayrıldığı noktadır.
Reklam
Aynanın derinliklerinden akşam görünümleri akıp geçiyordu; ayna ve yansıttığı hayaller üst üste çekilmiş sinema resimleri gibi.Hayallerin arkadaki manzara ile ilişiği yoktu. Gene de hayaller -elle tutulmaz,saydam- ve koyulan karanlıkta zor seçilen dış manzara eriyerek birbirine karışıyor ve bu dünyadan olmayan bir simge dünya yaratıyordu.
Yapayalnızlığıyla kederi yenmiş ve korkunç bir irade gücü edinmişti...
Öyle ya, gerçekten sevebilmek ancak kadınlara vergi, bu dünyada.
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
Benim eksikliğim nedir, ben neden böyle tüm varlığımla yaşayamıyorum?...
Sayfa 129Kitabı okudu
Bir insanın sevgiyle yoğurup ortaya çıkardığı bir yapıtın sesini ne zaman, nerede duyuracağı, kimleri esinleyip, heyecanlandıracağı önceden kestirilemiyordu.
Sayfa 131Kitabı okudu
“İplik karda bükülür, bez karda dokunur, karda yıkanır, karda ağartılırdı.” “Şimamura’ya bu denli bağlanmış olan bu Komako adındaki kadının da benliğinin özünde bir serinlik var gibiydi. Bu yüzden, kişiliğindeki o yoğun, olağanüstü sıcaklık insanın büsbütün içine işliyordu.” “İyi kadınsın sen.” “Nasıl iyiymişim?” “İyi kadın.” “Ne garip adam bu!” “Yaptığı yanlışın ne olduğunu anlayınca Şimamura’nın göğsüne hançer saplanmış gibi oldu.”
Reklam
«Delirecek gibiydim,» diyordu. «Aklıma bir şeyler takmıştım, ama ne olduğunu ben de bilmiyordum. Korkunçtu. Uyku tutmuyordu. Ancak toplantılara gittiğim zaman kendime hakim olabiliyordum. Bin türlü rüya görüyordum. İştahım da kaçmıştı. Hele öğle sıcağında odamda yere oturuyor, saatler saati kendi kendime konuşup duruyordum.
Gel geç bir yabancıyla arasındaki ilişkinin fazla derinleştiğini sezmenin verdiği bir üzgünlük müydü bu? Yoksa bu kadar güzel bir dakikada kendini tutmak zorunda olmanın üzüntüsü mü?
Delirecek gibiydim, diyordu. Aklıma bir şeyler takmıştım, ama ne olduğunu ben de bilmiyordum. Korkunçtu. Uyku tutmuyordu. Ancak toplantılara gittiğim zaman kendime hakim olabiliyordum. Bin türlü rüya görüyordum. İştahım da kaçmıştı. Hele öğle sıcağında odamda yere oturuyor, saatler saati kendi kendime konuşup duruyordum.
Sayfa 61
179 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.