Bu kitaba vereceğim puanı düşünürken bile epey düşündüm diyebilirim. Hikaye başlarda akıp gidiyor resmen, insanı içine alıyor, verdiği bilgiler ve aralara serpiştirilen güzel sözlerle insanda okudukça okumak isteği uyandırıyor (ki zaten Karıncaların Günü adlı kitabında da bu tip bilgileri, konuya adapte olmak adına gayet hoş bulmuştum. Lakin o kitaptaki heyecanı bu kitapta mumla aradım, neyse...) sonra neler oluyorsa oluyor ve birdenbire kitap sizi içine aldığı gibi balgam yapıp dışarı tükürüyor :) ayrıca da ağzında o kadar çok çeviriyor ki (burada kitabın geri dönüşlerinden ve tekrarlarından sıkıldığımı belirtiyorum :P ) başınız dönüyor resmen ve bu gerçekten de iyi bir şey değil benim adıma. Hikaye adına gerçekten büyük beklentilerim vardı ama bu beklentim, yazarın kitabı sırf biraz daha kalın olsun çabasıyla suya düşmüş oldu. Sonuç olarak, olabilirdi ama çok da güzel olmadı...
Not: Sevgili Bernard Werber, harika kitabın "Karıncaların Günü"ndeki harika karakterin 103683 nolu karıncanın numarasını, kitabın sonuna doğru basit bir fareye koydurmanı nasıl yorumlamalıyım sence? Şahsen ben o numarayı nereden hatırladığımı hatırladığımda, o kitabını mumla aradığımı anladım. Saygılar ;)