Kayıp Hayaller Kitabını geçen ay okumuş çok beğenmiştim. Hasan Ali Toptaş Türk Edebiyatının başına gelen en güzel şeylerden biri bence.. Alışılmışın dışında bir şeyler okumak isteyen herkese gözü kapalı tavsiye ediyorum her zaman için. Okuru saf yerine koymadan bazı kitapta bazı kısımları okuyucuya bırakması, anlattığı her şeyi çok basite indirgemeden kitabı okurken biraz kafa yormamızı sağlaması, anlattığı olayları çok yönlü bir şekilde okuyucuya sunması.. HAT okumak için onlarca sebepten birkaçı sadece.
Adından da anlaşılacağı gibi kaybolmuş hayalleri anlatıyor kitapta. Kasaba yaşantısını, yitip giden hayatları, hayalleri, güzellikleri anlatıyor. Bölümlerden oluşuyor kitap tüm bölümler aynı kişi ağzından anlatılmıyor. Birkaç farklı anlatıcı var kitapta. Hepsi aynı kasabayı kendi pencerelerinden anlatıyor. İlk birkaç bölümde anlamakta zorluk zorluk çekseniz de sonradan sarıyor kitap kafanızda oturuyor. Karekter seçimleri çok yerinde... Gençlik aşkına kavuşamamış bir dede, sevdiğine kabuşamadığı için deliye dönmüş bir kadın, dünyalar kadar hayalleri olan bir çocuk genel olarak bu 3 karekteri konuşturmuş Hasan Ali.. Hayaller nerede bitiyor, gerçekler nerede başlıyor kestirmesi biraz güç ama yine de o küçük kasabaya konuk olmak her karekterin penceresinden kasabaya bakmak güzeldi.
Kitabın mistik bir havası var aynı zamanda, alışmış bir kasabadan ziyade Hasan Ali'nşn hayallerinde canlandırdığı biraz gerçeklerle beslediği bir kasaba gibi daha çok..
