Stendhal'den okuduğum ilk eserdi Kırmızı ve Siyah. Romandaki olaylar, Julien adlı karakterin etrafında gelişiyor. Genel olarak okuması zor olduğu, hep yarıda bırakanların çoğunlukta olduğunu görmüştüm, ama aksine ben severek okudum. Napolyon sonrası Fransa dönemini oldukça iyi tanıtmış bize yazar. Julien bir rahip adayıdır, ama o rahip olmak istemez. Yükselme arzusuyla yanıp tutuşur. Din adamlarının ve kilisedekilerin iki yüzlülükleri oldukça güzel yansıtılmış. Julien hep merak eden, sorgulayan bir tip. Ve tam da bu yüzden manastırda kendisini hiç sevmezler, onlara göre tam itaat ve boyun eğme gereklidir. Hayatımın bir döneminde ben de böyle bir muameleyle karşılaştığımdan, romana olan sevgim daha da arttı. Julien, gururlu ve ihtiraslı bir genç olduğundan gerçek duygularını hep gizleme eğiliminde oldu ve yükselişini hızlı bir şekilde sürdürdü. Ama bu makam ve mevki aşkı sonunda onu aynı hızla dibe doğru çekti. Eser, Fransız toplumunun tam bir portresini çizmekte. Soylular ve halk arasındaki çatışma, Kilise siyasetçileri ve Bonaparte yanlıları arasındaki iktidar savaşları oldukça ilgi çekiciydi. Ayrıca kadın-erkek ilişkileri de güzel yansıtılmış. Hayatın bir döneminde kesinlikle okunmalı.