Onunla ilk temas vaziyetimi biraz sonra anlatacağım. Aksekili, eski talebesini, kollarını açarak iştiyakla karşıladı ve bana saatlerce dert yandı. Birden o kadar fenalaştım ki, kendisine edep dışı bir laf ettim: "Hocam, sen bu makamda oturacağın yerde sırtına bir küfe alıp kanalizasyondan necaset taşısan daha hafif olmaz mı?" Aksekili'nin benzi o türlü attı ki, bir ân, arkasındaki beyaz kireç badanalı duvardan çehresini ayıramadım.