Kur’an, Vahiy, Nüzul

Mustafa Öztürk

En Eski Kur’an, Vahiy, Nüzul Gönderileri

En Eski Kur’an, Vahiy, Nüzul kitaplarını, en eski Kur’an, Vahiy, Nüzul sözleri ve alıntılarını, en eski Kur’an, Vahiy, Nüzul yazarlarını, en eski Kur’an, Vahiy, Nüzul yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu noktada kritik soru şudur: Kuran'da Allah'la ilgili kibriya, kebir, mütekkebbir, müntekım, rahman, rahim, vedud, gazap, beddua gibi sıfatlar ve fiiller bizzat Allah'ın kendi ifadeleriyle kendini tanıtması mı yoksa Hz.Peygamberin elçi(rasul) sıfatıyla Allah katından genel mana ve mefhum(kavram) olarak aldığı vahyin ışığında kendi diliyle O'nun adına konuşması mıdır? Bize göre Kuran'daki lafızlar Hz. Peygamberin kendi diliyle Allah hakkında konuşmasıdır. Bilindiği gibi dil/lisan insanın duygu, düşünce, idrak ve kültür dünyasından bağımsız değildir, bu yüzden Hz. Peygamberin kendi varlık tecrübesinden hareketle Allah'ı gazap, rahmet, beddua gibi insanbiçimci sıfatlarla anlatması gayet tabiidir. Ayrıca "insanlık halleri" tabirinin de ifade ettiği gibi, bir insanın halet-i ruhiyesi sabit ve stabil değil, ahval ve şeraite göre değişkendir. Haliyle Kuran'da hem affedici ve bağışlamaya yönelik teşviklerin hem de birçok beddua ve telin ifadesinin yer alması -haşa- Allah'ın ruh halindeki değişikliğin değil, Hz. Peygamberin yaşadığı iyi-kötü tecrübeler ve bu tecrübelerle ilgili farklı hallerin yansıması gibidir. Bu açıdan bakıldığında, zat-ı ilahiyye ile ilgili övgü ifadeleri Allah'ın kendini övmesi değil, Hz. Peygamberin mana ve mefhum olarak aldığı vahiyedeki tevhid düsturunca şirk ve müşrik zihniyete karşı bir tepki ifadesidir...
Sayfa 226
Kur'an aslında varlığın nebevi perspektifle okunmasıdır.
Sayfa 147
Reklam
Hz. Peygamber "Allah'ın talim ve teyidi olmasaydı ben Kuran'ı dile getiremezdim" inancındadır. Ancak Kur'an sonuçta Hz. Peygamberin diliyle formüle edilmiş bir kelamdır...
Sayfa 146
Abdulkarim Soroush, The Expansion of Prophetic Experience s. 16-17
Bu durum Kur'an metninin mümkün bir tarihte, Hz. Peygamberin hayat tecrübesine koşut şekilde muhteva kazandığını ve dolayısıyla "Şayet Hz. Aişe'ye yönelik iftira(ifk) hadisesi vuku bulmasaydı Nur Suresinin baş tarafındaki ayet grubu (Nur 24:11-20), Hendek savaşı vuku bulmasaydı Ahzab suresi, Ebu Leheb ve karısı Hz. Peygambere düşmanca davranmasaydı Mesed suresi nazil olur muydu?" gibi soruların "Bütün bu hadiseler vuku bulmasaydı ilgili ayetler de nazil olmazdı" şeklinde cevaplanmasını mümkün kılar. Şayet Hz. Peygamber daha fazla yaşasaydı kuşkusuz çok daha fazla olayla karşılaşacak ve bu olaylara birçok mukabelede bulunacaktı. Buna bağlı olarak Kur'an metni de bugünkünden daha hacimli olacaktı. Binaenaleyh, İslam bilindik anlamda kitap(Kuran) veya metne dayalı bir din olmanın ötesinde Hz.Peygamber ekseninde gerçekleşen tarihi bir hareket ya da tarihte vücut bulmuş bir rehberlik misyonudur.
Sayfa 140
Fazlur Rahman, Ana Hatlarıyla Kuran s. 154-155
Bu itibarla Cebrailin insan suretinde vahiy getirdiği Hz. Peygamberle konuşurken Dıhye adlı sahabi veya bir Arabi kılığında görüldüğü yönündeki rivayetler sonradan uydurulmuş olsa gerektir...
Sayfa 136
Kolayca tahmin edilebileceği gibi İbn Kesir'in Arap diliyle ilgili bu güzellemesinden sonraki aşama Hz.Peygamberin ve sahabenin dilinden "Arapları şu üç gerekçeye binaen seviniz: Her şeyden önce ben Arabım, Kuran Arapçadır, cennet ehlinin dili de Arapçadır"; "Allah tüm vahiyleri önce Arap diliyle gönderir daha sonra vahiy hangi toplumla ilgiliyse o toplumun diline tercüme edilir" gibi hadisler uydurmak olmuştur.
Sayfa 14
Reklam
29 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.