Filmden çok daha fazla keyif almıştım, kitabı okuyunca fark ediyorsunuz ki gerçekten çok iyi bir iş çıkarmışlar ortaya.
Bu incelemeyi yapma sebebim sadece ve sadece: Çeviri. Çeviri neden bu kadar kötü? O kadar kötü ki... Anlamı olmayan cümleler, cümlenin başladığı yer ve bittiği yer (?) arasındaki anlamsız ilişki, yazım yanlışları. Okuma keyfini o kadar düşürüyor ki! Sıkıldım okurken, metinden değil çevirisinden. Daha iyi bir çeviri de kesinlikle daha fazla puanı hak ediyor.
Filmini hatta film serisini tavsiye ederim :)
Gerçekte hiçbir şey değil, sadece doldurmak istediği boşluklardan ve öfkeden ibaret. O bir yere girince insan hep oranın biraz daha boşaldığını hisseder.
Başyapıtlardan biridir , sonrasında sinema dünyasının en kötü karakteri olarak seçilen Dr. Lecter'a hayran olmamak mümkün değil . Diyalogları okurken çok gerilmiştim , olay örgüsü vs gerçekten kusursuz bana göre . Mutlaka okumalı ve izlemelisiniz ..
(Bu kadar popüler bir roman hakkında yepyeni bir yazı yazmak beyhude olacaktı. Onun yerine 2017 yılında film versiyonu hakkında yazdığım bir makaleyi kullanmayı tercih ediyorum.)
The Silence of the Lambs/Kuzuların Sessizliği’nin (1991) önce kitabını okuyup hemen ardından filmini izlediğinizde yönetmenin, kitabı çok iyi değerlendirdiğini fark