Sait Faik, genel mekan olarak İstanbul ve semtleri civarında yaşayan yoksul balıkçıların, avare insanların, bütün günü kahvehanelerde geçen işsiz insanların, fakir, fukara, aç, çıplak, mutsuz, yalnız ve bir çok bu gibi tabirlere uyan insan hallerini sıradan olaylarla oluşturduğu eseri 14 öyküden oluşmakta.
Sait Faik için baktığım bir çok yazılarda Sait Faik’in 1952 yılından sonra yazdığı öykülerde kendi iç dünyasına yönelmeye başladığı, düzensiz hayatını sorgulamaya geçtiği, git gide tabiri caizse kendisini Lüzumsuz bir adam olarak görmeye başladığı dikkat çekiyor.
Burdan da yola çıkarak yazar avarelik günlerindeki iç dünyasını ortaya koymuş, aslında kendi ruhsal çalkantılarını öyküleştirerek kaleme almış diyebiliriz.
Son olarak; Sait Faik, Lüzumsuz Adam öykülerinde samimi halk dilini kullanması eseri inanılmaz sıcak ve sevecen bir hale getirmiş. Bu durum, karakterlerden tutun olaylara kadar sanki bizden biri gibi hissettiren, keyifli bir okuma sağlamış oluyor.
Sait Faik’le tanışmak için güzel bir başlangıç olabilir.
.....