Cepheden dönen Rüştü kadar, adından da anlaşılacağı üzere Rüştü'nün gözünden bir mahalleyi anlatır roman. Rüştü cepheye giderken geride bıraktığı karısı ve oğlunu aramaktadır. Fakat evleri yanmış, karısı ve oğlu sırra kadem basmıştır. Kimseleri de yoktur ki arasın, sorsun. Koca bir şehirde tek başına nasıl bulabilir bu iki değer verdiği insanı?
Ne kimsesi, ne kalacak yeri vardır bu şehirde. Evinin yıkıntılarında yatarken polisler bulur onu, karakola götürürler. Daha sonra içlerinden helal süt emmiş biri ona bir iş ayarlar. Rüştü, Beşiktaş'ta bir mahallenin gece bekçisi olur.
Böylece, Rüştü' nün gözünden tüm mahalleyi, mahalleliyi tanırız. Bir şehrin, bir ülkenin metaforu olarak da görülebilir bu mahalle. Mahalleliler mütareke dönemi İstanbul'unun kazanan ve kaybedenleridir. Her şeylerini yitirenler, ki aslında bu kesimi en çok Rüştü temsil ediyordur ve pek çok şeye sahip olanlar .