Mevlana’nın Ahlak Öğretisi
Muzaffer AyvazEn Eski Mevlana’nın Ahlak Öğretisi Gönderileri
En Eski Mevlana’nın Ahlak Öğretisi kitaplarını, en eski Mevlana’nın Ahlak Öğretisi sözleri ve alıntılarını, en eski Mevlana’nın Ahlak Öğretisi yazarlarını, en eski Mevlana’nın Ahlak Öğretisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Önsöz
Aslında Mevlânâ'nın ahlâk öğretisi, temelde bir insan felsefesidir. O, âdeta insanı ilâhî özüne göre yeniden inşa etmeyi, gerçek potansiyeline ulaştırmayı, güzel huylarla, faziletlerle donatmayı ve mutlu etmeyi amaçlayan ahlâkî bir mimariye benzer. Zira Mevlânâ, önce insanı kendi kökeni, varlıklar içindeki yeri ve ontolojik değeri hakkında
Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları - 1 Baskı, Ağustos 2021, Ankara
İnsanı sevmenin aynı zamanda Hakk'ı sevmek olduğu hissedilmekte böylece yaratandan ötürü bütün yaratılanlar sevilmektedir.
Sayfa 16Kitabı okuyor
Asıl sevilense güzellikte ve lütufta eşsiz olan Yüce Allah'tır.
Sayfa 16Kitabı okuyor
Hz. Mevlânâ, hasetten korunmak için "dine bağlanma"yı, "din dairesine girme"yi önermektedir. Nitekim o, "din evinde haset faresi de ne oluyor ki? Kedinin miyavlamasıyla o hemen kaçar gider." diyerek aslında haset karşısında “Allah'tan çekinme kalesine sığınma” tavsiyesinin adresini de göstermiş ve din duygusunu, Allah korkusunu referans almış olmaktadır. Zira ona göre, gönlü karartan haset Allah'a yakın kimselerin gönüllerinde asla barınamaz. Onların gönülleri haset kirinden tamamen temizlenmiştir.
Sayfa 298
İnsanın alacası içinde, hayvanın alacası dışındadır.
Sayfa 268Kitabı okuyor
İnsanoğlu nefsine hakim olursa meleklerden daha yüce; nefsinin arkasından giderse hayvandan daha aşağıdadır.
Mevlana-Şems
Mevlânâ, rüyasına giren bu karşılaşmayı şöyle anlatmaktadır: "... Usta bir kuşum amma düştüm hocanın tuzağına; gönlümü de ona verdim, gözümü de... Kapkaranlık gece, benim gördüğüm rüyayı görseydi öyle apaydın bir hale gelirdi ki ışığı, aydınlığı gündüzü geçerdi."
Sayfa 15
Hak sevgisiyle insan sevgisi birleşmektedir. İnsanı sevmenin aynı zamanda Hakk'ı sevmek olduğu hissedilmekte böylece yaratandan ötürü bütün yaratılanlar sevilmektedir.
Sayfa 16
Mevlana
Ağacın meyveye bir hazırlık olarak yaratılması gibi evrenin de insan meyvesi için yaratıldığını ve insanın emrine verildiğini savunmaktadır: "Görünüşte meyve ağaçtan doğmuşsa da gerçekte o ağaç, meyveden doğmuştur." "Meyve sonradan çıkar, ağaç önceden vardır ama meyve mertebe bakımından ağaçtan öncedir."
Sayfa 41
Mevlana
Zira melek bilgiyle, hayvan bilgisizlikle kurtulmuştur. İnsanoğlu ise hâlâ kendisiyle savaşıp durmaktadır.