Genel itibarıyla tiyatro biçiminde kaleme alınmış Mevta, kitaba ismini veren ve yıllar süren inzivasının nihayetinde geçmiş yaşamına geri dönmeye karar kılan bir adamın ileride içinde bulunacağı olay ve durumları anlatır. Döndüğünde şehir kimsesizlikle karşı karşıyadır. Yalnız geçirdiği birkaç günün ardından bir rüya görür ve uyandığında Melek’le karşılaşır. Çoktan ölü bir hâlde olduğunu anlayınca da hayata geri dönebilmek uğruna arayışa koyulur.
Klasik tragedyadan unsurlar barındıran bu kitap, özünde, felsefi ve edebi derinliklerde volta atan şahısların kaçınılmaz bir şekilde düşman rolünde karşılarına çıkan anlamsızlık problemini ele alır. Tarihte bu probleme göğüs germek durumunda kalmış kişiliklerle buluşturur okuru. Bu kişiliklerin her biri kahramanın aradığını bulma yolunda kayda değer meselelere değinir. Tüm bunların yanı sıra aşk motifini de es geçmeyen kitap, hayata ve bilhassa insana dair bütün anlamların, esasında insan yaşamına hizmet eden araçlar olduğuna vurgu yapar.
Eserin öykü kısmıysa, bütünü ele alındığında, yücelik-basitlik, teoriklik-pratiklik, ezelilik-fanilik gibi zıtlıkların pratik yaşamdaki konumuna ışık tutacak ipuçları sunar.
