Ömer Gezen' e ve tüm dostlara teşekkür ederim.Sizler de bu anlamlı harekete katılmak isterseniz #51007323
{Liste Güncellenecektir. Yoruma Siz de Sevdiğiniz İncelemeleri İliştirebilirsiniz.}
*Gülnaz Eliaçık
Bilim-Teknoloji-Mühendislik türünde olan kitapları okuyacağız. Okuduğunuz kitap/alıntı/incelemeyi yorumda paylaşabilirsiniz. İncelemeleri iletiye etiketlerim.
Birden fazla kitapla katılabilirsiniz.
Etkinliğin süresi uzayabilmekle birlikte 1 temmuza kadar.
~Katılanlar:
Miss Hacker :
https://1000kitap.com/kitap/kitap--238693
@yigitbaran :
Mikrobiyota kitabında ismi geçen çok sevimli hayvanlar var. Bulduğum tatlışş resimler için buraya link bırakacağım. 🤩
Başta sadece hayvanlar dedim ama her şeyi paylaşıyorum 😁
Lütfen sessize alın🤝
Mikrobiyota Erkeklere ölüm mottosuyla takılan bakterinin adı Wolbachia'dır. Bu bakteri üreyebilmek için yumurtalara ihtiyaç duyar çünkü spermle taşınamayacak bir büyüklüktedir. Bu yüzden de bu bakteri erkek olan her şeyi ezer geçer ya da manipüle eder. Ancak bazı hayvanların gelişimi için ise bu bakteri gereklidir. Yani bir bakteri bulunduğu yere göre mutualist ya da patojen olabiliyor.
Aynı şey insan bağırsağındaki bakteriler için de geçerli. Bu bakteriler bağırsakta kaldığı sürece mutualist, kana karıştığı an ölümcül olabilir.
İnsan olarak çok uzun zamandır “özgür” olmayı dert ediniyoruz. Fakat “özgürlük” kavramına gerçekçi, tarafsız ve mantıksal bir açıdan baktığımızda bizden ne kadar uzak… Tecrübe edilmesi neredeyse imkansız bir kavrammış gibi geliyor. En azından ben için.
İnsan kendine bakınca hangi eylemine “salt kendi eylemim” diyebilir ki? Kalıtım, sosyal ortam, iklim…
Okuduğum bir kitapta
Mikrobiyota “Mikrop denilen ayrıştırıcılar olmasa yaşam sona erer.” deniliyor. Ve aynı kitapta “Simbiyoz” kavramıyla da tanıştım. Buna göre Dünya üzerindeki yaşamın tümü birbirine sanki ipliklerle bağlıdır. Yani birlikte yaşamın kısa ifadesidir.
Demek istediğim şu: Vücudumuzdaki bir mikroba dahi bağlı bizim varlığımız. Pardon. Hiç bilmediğimiz, gitmediğimiz, görmediğimiz ve belki ömrümüzce göremeyeceğimiz ve haber alamayacağımız dünyanın öteki ucunda kendi halinde bir mikrop demek istedim.
Ama biz yine de
Friedrich Schelling gibi düşünüp bir nebze de olsa özgür olduğumuza kani olacağız. Zira kendisinin çok güçlü argümanları var.
Önce sağlıcakla sonra sorularla kalınız.
Mikrobiyota Arı canavarı diye bir hayvan varmış. Bu hayvan, arıları felç edip erzaklıyormuş. Düşünsenize, çiçekten çiçeğe mis gibi güneşli bir havada konan bir arısınız. Keyifli keyifli uçarken, canavar gelip birden felç bırakıyor ve artık yenmeniz kaçınılmaz oluyor.