Spoiler
Uzun zamandır okumak istediğim ama yine bir türlü fırsat bulamadığım bir diğer kitaptı.
Benim için yeri her zaman apayrı olacak bir kitap oldu. Gerek şu zamanlarda yaşadığım duygusallık gerekse benim saçma sapan olayları romantize etmemden dolayı. Her neyse.
Kafka okumaya çok alışık değildim açıkçası, Dönüşümü bile yarım bırakmışlığım var. Ama kitabın öyle bir havası vardı ki rafta gördüğüm an dedim tamamdır. Birkaç alıntı görmüştüm zaten onların da etkisi oldu bunda. Ama bu kadar etkileyici bir olay beklemiyordum. Sadece saplantılı aşk mektupları okurum sanıyordum....
Öyle olmadı. Evet Kafka'nın saplantısı bariz belli ama sadece bundan ibaret değildi. Kafasında kurduklarını, hastalığının ilerleyişini, dini dolayısıyla karşılaştığı sorunları, dostluk ilişkilerini, işini, ailesini her şeyini anlatmıştı Milena'ya.
Milena, Kafka'nın çözemedim dediği bilmecelerini çözmüş aslında bir nevi. Hatta sadece bilmecelerini değil Kafka'yı başlı başına çözmüş.
Keşke diyorum Milena mektuplarının yakılmasını istemeseymiş de onunkileri de okusaymışız.
İyi okumalar...
