Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

2018 Temmuz

Muhayyel - Sayı 3

Muhayyel Dergi

Muhayyel - Sayı 3 Sözleri ve Alıntıları

Muhayyel - Sayı 3 sözleri ve alıntılarını, Muhayyel - Sayı 3 kitap alıntılarını, Muhayyel - Sayı 3 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Hayatın içine fazla girince, hayat gözükmüyor." Flaubert
Sayfa 23 - Edebiyat Ve YalnızlıkKitabı okudu
"Sanat bize hakikati gösteren bir yalandır." Picasso
Sayfa 5 - Ne Kadar RomantiğizKitabı okudu
Reklam
Anlatılacak ne çok hikâye var. Her acı, her kavga, her yara, her kavuşma dile gelmek için birilerini bekliyor. Bu kadar çok şeyi taşımak, bu kadar çok şeye deva bulmak mümkün değil. Ama göstermek, işaret etmek, dikkat çekmek, yansıtmak, benzeşmek, suskunluğu, arsızlığı, yalnızlığı, sevinci, gamı fark etmek imkán dâhilinde.
Sayfa 26 - Yasemin Karahüseyin
Yalanın Çöküşü
Etkisi altında olduğumuz sanatın penceresinden görürüz şeyleri yani onları nasıl gördüğümüzü, bakış açımızı da belirleyen budur. İnsan bir şeyin güzelliğini algılayana kadar onu görmez. O zaman ancak o zaman o şey var olur. Bugün insanlar sisi görüyor ama sis olduğu için değil, şairler ve ressamlar onun güzelliğini dile getirdikleri için. Londra yüzyıllardır sisliydi belki de ama sanat keşfedene kadar kimse sisi fark etmedi.
Sayfa 65 - Oscar Wilde (Çeviri: Selma Aksoy Türköz)Kitabı okudu
Yeterince romanın, şiirin okunmadığı ama üzerine konuşulduğu bir akademik ve yaygın edebiyat eğitiminin varlığı kolayca görülecek bir gerçektir. "İlk köy romanı Karabibik'tir" diyen ama romanı okumadığı anlaşılan; "Şair Evlenmesi"nin konusu, görücü usulü evlenmedir" diyen ama metni eline dahi almadığı belli olan, "Tevfik Fikret, şiirlerinde gerçek tabiatı işler" diyen ama "Rübab-ı Şikeste"yi uzaktan bile görmeyen sayısız öğrenci ve hatta öğretmen var.
Sayfa 38 - Eleştirinin Eleştirisi, Mehmet NARLIKitabı okudu
Özgürlük & Özenme
Özgürlük ile özenme arasında bir ortaklık var. Özgürlük, özün gürleşmesi olarak ifade edilirken özenmede özün yerinden edilmesi gündeme gelir. İlkinde öz, kendini var eder, güçlendirir, dış etkilerden bağımsız hâle getirmeye çabalar. Özün kendini başkasına benzetme çabası ise çoklukla onun kendini kendinden soyutlaması, bir başka ben'lik ekseninde var etmeye yeltenmesidir. İnsanın öz'ünden vazgeçmesi anlamına gelen özenme eylemi, diğer yönüyle insanın köklerinden uzaklaşmasıdır. Yahya Kemal "Derler: İnsanda derin bir yaradır köksüzlük; Budur âlemde hudutsuz ve hazin öksüzlük" derken esasında insanın köklerinden uzaklara savrulmasının bir tür travmaya yol açacağını ima eder. Çünkü insan, bir başkasının geçmişi üzerinden kendini sorgulayamaz. Tanpınar'ın, "maziyle anlaşmak ve hesaplaşmak" dediği husus da bu bağlamdadır. İnsan ancak kendi ananesi üzerinden kendini sorgulayabilir. Böylece kendini yenileme imkânını da bu dolayımda elde eder.
Sayfa 12 - Özenti ve Anadolu - İsmail SüphandağıKitabı okudu
Reklam
Hayal, duyularla akıl arasında, gayb âlemiyle şehadet âlemi arasında gidip gelen bir gemi hükmündedir.
Reklam
İmgenin, geçmişteki şeyin bir kopyası, izi ve tasviri olduğu düşünüldüğünde, imge yaratımının, geçmişi şimdide deneyimleme, "şimdi" nin algılanışına bağlı bir hatırlama olduğu söylenebilir.
Sayfa 10 - Hayal ve Düşünce Arasında Sanat - İ. Ethem OrtaköyKitabı okudu
Hayata yüreğiyle katılmayan kimse, açıkça karakter sahibi olmayandır. Bir duruşu ve gayesi olmayan doğal olarak görünüşe odaklanır ve başkalarının gözünde 'büyük adam' gibi görünmeye çabalar. Bu esasında bir tür var olma kaygısıdır. Fakat onursallığın dolayımında bir var olma çabası içermez. Çünkü güçlünün yanında yer almaya meyilli olan biri aynı zamanda kendi olmaya engelli biridir. Onda, başkalarının iyi şeyler yapacağına/yapabileceğine dair bir inanç, büyük oranda yok olur. Üstelik başkalarının çoklukla kötü olduğuna inanır. Kendi gözüyle hayata baktığından hayatı gözlerine taktığı camın rengiyle görür. Dahası tüm kıyıcılığına rağmen bu insan tipi, kendini iyi biri olarak görmenin avuntusuyla doludur. İnsana inanamaz.
Sayfa 12 - İsmail Süphandağı
Yazıyla bir şeyi, bir kavramı bir duyguyu ararsınız. Aradığınızı bulabilir misiniz? Hayır ya da en iyi ihtimalle belki. Burada kıymetli olan arayışın dinamizmidir. Çünkü bu dinamizm yazıyı ayakta tutar. Gücünüzün yetmediğine erişebilir misiniz? Hayır. Zaten erişseniz bile ne yapacağınızı bilmediğinizden, yine yazıya sarılırsınız. Somutlaşır mısınız? Aksine karakterin geçirgenliğinde daha da soyutlaşırsınız. Unutmak istediğinizi unutabilir misiniz? Asla. Bu niyetle başlarsınız belki ama okuyucuların zihnine de ektiğiniz unutmak istediğiniz şeyle beraber dallanır budaklanır, unutmak istediğiniz şey olursunuz.
Sayfa 27 - Yasemin Karahüseyin
Yalnızlık, toplumu, dostlukları, şehri reddetmek değildir. Sesi kısma, gürültüyü azaltma, pencereyi kapamaktır. Yalnız, pencereyi kapamakla onların yok olmadığını bilir. Ama onlara uzak olmak ister.
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.