Mukaddime Gönderileri
Mukaddime kitaplarını, Mukaddime sözleri ve alıntılarını, Mukaddime yazarlarını, Mukaddime yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Medeniyet Çürümesi
Çünkü medenilik en mükemmel noktasına, devletin de son derece büyüdügü son dönemlerde ulaşır. İşte daha önce bahsettiğimiz gibi, bu dönemde devletler, masraflarının cokluğundan dolayı (bu masrafları karşılayabilmek için) alım-satımlara vergi koyarlar.
Bu vergiler de fiyatları yükselmesi şeklinde fiyatlara yansır. Çünkü bütün tacirler ve esnaflar, ticari malları ve ürünleri için yaptıkları bütün masrafları, hatta kendi giderlerini bile fiyatlara yansıtırlar. Bu yüzden alım-satım vergileri de fiyatlara eklenir.
Sayfa 508Kitabı okuyor
İnsanın alıştığı bir durum, giderek onun tabiî karakterinin yerini tutmaya başlayan bir ahlak, meleke ve âdet haline gelir. Eğer insanlar üzerinde yeterli gözlemde bulunursan, bunun çok doğru bir tespit olduğunu görürsün.
Hz Ömer şöyle diyor: "şeriatın edeplendirmediğini, Allah edeplendirmemiştir". Onun böyle söylemesinin sebebi, herkesin kendi nefsinin düzelticisi olmasındaki hırsı ve şeriat koyucunun kulların faydasına olan şeyleri en iyi bilen olduğu hususundaki kesin inancıydı.
Haberlerin doğru ve gerçek olanlarını yalan olanlarından ayırmak, sosyal hayatın karakterini ve doğasını bilmekle mümkün olur.
Böylece tarih ilmi asılsız ve uydurma haberlerle karışık bir ilim haline dönüşmüş, bu ilimle ilgilenenler bu tür yanlışlara düşen kişiler haline gelmiş ve sonuçta tarih, ( uzmanlığı olmayan) insanların genelinin gelişigüzel biçimde konuştuğu tartışmalı bir saha olmuştur.
Sayfa 58Kitabı okuyor
Bir insanda ne tür bir özellik olursa olsun
O, insanların bunu bilmediğini sansa da bilinir.
Sayfa 50Kitabı okuyor
Nakledeciler sadece duyduklarını nakletmekle yetinirler. Basiret ve feraset sahipleri ise doğrusunu yanlışından ayırmak için duyduklarını değerlendirmeye tabi tutarlar. İlim de ancak bu şekilde gelişip parlar.
"Uyanık ve zeki olan kimselerde sevgiyle, yumuşaklıkla hüküm sürme tarzı nadirdir. Yumuşaklık tarzı en çok gafillerde ve acemi insanlarda görülür."
Abbasî Halifesi Cafer Mansur, Ebu Müslim Horasanî'ye yanına gelmesini emredince Ebu Müslim şöyle yazmıştır:
"... Öğrenmiş olduğumuz Farslara ait öğütlerden biri şudur:
Kargaşalıklar yatışıp istikrar sağlandığında vezirler en korkulacak durumu düşerler."
Bu Allah'ın kulları için geçerli olan sünneti dir.
Bütün eksikliklerden uzak ve çok yüce olan Allah en iyi bilendir.
Sayfa 431
Bil ki kalem ve kılıç, devlet başkanlarının, devleti yönetirken yardımına başvurduğu iki araçtır.
Sayfa 430
Ben bu kitabımda şu meşhur atasözünü dile getiriyorum:
"Nasihat edenin, söylediklerini uygulaması gerekir"
Bu söz yüce ve üstün olan Allah'ın zikredilmesinden sonra bu kitabın özü esastır.
Sayfa 422
Allah'a hamd etmek herkesin üzerine bir görevdir.
Buda O'nun büyüklüğü ve üstünlüğü karşısında mütevazi olmak ve O'nun nimetlerini dile getirmek ile olur.
Sayfa 422
Devlet yönetimine ilişkin :
İslâm'ın sadeliği ile hükümdarlık makamlarının ortadan kalkmasıyla, vezir lafzı müslümanlar arasında bilinmiyordu.
Bununla birlikte;
Hz. Ömer Hz. Ebu Bekir'in, Hz. Osman ve Hz. Ali de Hz. Ömer'in veziri konumundaydılar.
Ancak vergilerin toplanması, katiplik ve hesap işlerine özgü makamlar yoktu.
Çünkü Araplar yazı ve hesap işlerinde mahir olmayan ümmî (okuma yazma bilmeyen) bir kavimdi.
Hesap işlerinde, sayıları az olan okur yazarlardan veya hesap işlerini bilen acemlerden yararlanıyorlardı.
Sayfa 402
Hz. Musa (a.s.) şu şekilde dua etmiştir;
'Bana ailemden birini, kardeşim Harun'u vezir (yardımcı) ver. Onunla arkamı kuvvetlendir.ve onu işime ortak kıl.' (Tâhâ suresi:29-32)
Sayfa 400