Nihayet - Sayı 60

Nihayet Dergi

Öne Çıkan Nihayet - Sayı 60 Gönderileri

Öne Çıkan Nihayet - Sayı 60 kitaplarını, öne çıkan Nihayet - Sayı 60 sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Nihayet - Sayı 60 yazarlarını, öne çıkan Nihayet - Sayı 60 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanlar artık dinî bilgiyi kitaplardan, mahallesindeki hocadan ya da Diyanet'ten almayıp, televizyonu açıp ona bir telefonla ulaşıyor. Dinî bilginin bu kadar hızlı ve kolay ulaşılabilir olması o derinliği yok ediyor. Dinin yüzeyde kalması en büyük tehlike ve topluma büyük zarar. Dinî bilgi magazinIeşiyor, ticarileşiyor, enformasyona dönüşüyor, bilgi yerine bilgi veren kutsallaşıyor, farklı görüşler kafa karışıklığı yaratıyor, gösterişçi dindarlık artıyor. Yani dinin hakikati insanlara ulaştırma hedefi medyanın ticari kaygısı ile çatışıyor.
Bugün baskın olanın, görüntülerin hâkim olduğu bir kültür olduğunu düşünmüyorum. Daha şifahi bir kültür var. Görüntüler üzerinden konuşuyoruz. Yani biz sözel / şifahi dönemi yaşıyoruz. Konuşur gibi yazıyoruz. Öyle edebiyatlar daha çok satıyor.Görüntulerle konuşuyoruz Cep telefonu, Facetime'lar nasıl oluyor? Twitter aslında yazılı gibi gözüküyor
Suleyman Seyfi ÖğünKitabı okudu
Reklam
Modern dünyada her an, kişi, mekân görselliğin malzemesidir. Sosyal medya da bu görselliğin paylaşımına imkân sağlamakta, bunu normalleştirmektedir. Bu yaklaşım mahremiyeti etkilemiş ve onun yeniden düzenlenmesine neden olmuştur. Artık ev içi, kapalı mekân güzellikleri yerine. görselliğin merkeze taşındığı, paylaşıldığı ve beğeni sayılarıyla mutlu olunduğu bir formda devam etmektedir. Bu baskılanım dinî düşünme ve davranma biçimlerini hem etkilemekte hem de değiştirmektedin Sosyal medyada paylaşılsın diye bir ambiyans formu içinde sunulan, seccade, mumlar, kadın fotografları... Tesettürun buharlaşmasında da bu mekanizmanın etkısı vardır. Başı açık fotografına aldığı beğenileriyle mutlu olan dindar/başörtülü kadınlar, gundelik hayatın rutınleri arasına çoktan dâhıl olmuşlardır. Sonuç olarak günümüzde modern insan kadar, din ve dinî davranma biçimleri de ciddi sarsıntı geçirmektedir. Insanlığı bu çıkmazdan kurtulması sahih bir iman,amel ve hizmetle mümkündür. Dünyayı azaltıp yerine hakikat arayışi kovulduğunda mutluluğun çok da uzak olmadiğını göreceğiz.
Nevin MeriçKitabı okudu
Anadolu'daki bir teyzeyi toplumsal meselelerden çok, orucunu neyin bozacağı ilgilendiriyor. -Burada şunu görmek lazım, acaba Islam bunu mu istiyor? Yani isteneni ver mi diyor, yoksa başka bir yaşam biçimi mi sunuyor? Sen televizyondan bunu anlatıyorsun, sadece lokal yaralara çözüm olabiliyorsun ama İslam'ın istediği bu değil. İslam’ın istediği başka bir zihin, başka bir yaşam biçimi ve ideal insan aslında. İnsan-ı kâmil dediğimiz o yolda insanın ilerleyişi. Tebliğ metodu da böyle ilerliyor. Efendimiz döneminde de kimse gelip bir soru sorup ayrılmıyor. Çünkü hayatımız birkaç sorunun cevabından ibaret değil. Efendimizin dizinin dibinde sahabeler yetişiyor. Bedevilerle olan iletişimi de var hadislerde Efendimizin. Müslüman olmuş, "Ben ne yapayım?" diye soruyor, "Sen namazını kıl, orucunu tut, annene iyi davran" diye de cevaplar alıyor. Böyle bir yaklaşım da var tabii. Aslında herkesin kendi potansiyeline göre bir tebliğ metodu var. Ama Islam "Senin potansiyelin bu, burada kal" demiyor. O potansiyeli geliştirmek üzere bir metodu var. Fakat televizyon vaizliğinde biz bunu göremiyoruz, orada sadece sorulan sorulara cevap veriliyor ve kişi orada bırakılıyor. Programlarda görmüşsünüzdür. programa telefonla bağlandığı için heyecandan konuşamayan insanlar var. Vaiz oradaki cevabın ya da anlatılanın önüne geçiyor. Neil Postman'ın bunu Tanrı'nın değil, vaizin putlaştirılması ve vaizlerin mesajın önüne geçiyor olması diye ifade ettiği güzel bir yaklaşımı vardır.
Medyanın dili popüler bir dil ve bu içgüdülerden besleniyor. Dinin anlamını basitleştiriyor, geriye sadece semboller kalıyor. Semboller, ilmihal bilgisi ve dinî ritüeller üzerinden din anlatılmaya başlanıyor. Ekranda anlatılan din aslında bireysel bir dindarlık. Yani insanlar "Ben şunu giyersem, tırnağımı böyle kesersem günah olur mu? Kaynanam bana şunu yaptı, ben ona şunu dedim, günah olur mu’?" gibi sorular soracak, cevaplayacaksınız, ya ilmihal bilgileri vereceksiniz ya da metafiziksel konular üzerinden ilerleyeceksiniz. Yani büyü, cin, melekler, ahiret vs. Bu gibi bilinmeyen alanlarla da dikkat çekebilirsiniz. Bu programlara bakın; faizin, toplumsal konuların ya da siyasetle ilgili bir şeyin hiç konuşulmadığını görürsünüz. Islam bir bütün aslında, hayatın her alanıyla ilgili bir mesajı var. Fakat biz ekranlarda bireysel dindarlığı görüyoruz. Diğer konular konuşulmuyor çünkü onlar konuşulmaya başlandığında size büyük sorumluluk yükler.Bu sorumluluğun altına da kimse girmek istemiyor.
Medya, modernliğin göz merkezci, görünürlüğü, ifşayı, teşhiri önceleyen kültürel süreçlerinin önemli bir ürünü olarak kabul edilebilir. Medyatik üretim mantığı ve bunun sonucunda ortaya çıkan kültürel ürünler bunun apaçık göstergesidir. Medyanın kültürel mantığı ve bu doğrultudaki medya gösterisi bakımından vurgulanması gereken ve din diline doğrudan etki eden hususların başında eğlence gelir. Eğlence, medyanın diğer işlevleri arasında öne çıkan en temel işlevi olarak belirginleşir. Ancak burada bir hususa dikkat çekmek gerekir. Ünlü medya eleştirmeni Neil Postman'ın da ifadesiyle, medyanın bize eğlendirici temalar sunmasından ziyade bütün temaları eğlence olarak sunma eğilimine ve bu doğrultuda eğlencenin her türlü medyatik söylemin bir üst ideolojisi olarak işlev görmesine ayrı bir önem atfedilmelidir. Çünkü medya eğlendirici olmaktan öte eğlenmeyi her türlü deneyimimizin temsilinin doğal bir çerçevesi hâline getirme potansiyeline sahiptir. Dünyanın pek çok ülkesinde dinî içerikli televizyon programlarının reyting kaygısıyla popüler bir eğlence formatında sunulduğuna dair pek çok örneğe rastlamak mümkündür. Yine sosyal medya ortamlarında diğer popüler örneklerine benzer şekilde eğlendirici bir biçimde sunulan dinî içerikler önemli ölçüde yaygınlaşmaktadır. Buradaki temel problem dinî içeriklerin eğlendirici bir formatta sunulmasından ziyade eğlencenin neredeyse her türden dinî içeriğin önemli bir unsuru hâline getirilmesidir. Eğlence bu kurguda izlenme, beğeni ya da takipçi kazanmak gibi sosyal medya için varoluşsal problemlerin aşılmasında bir imkân olarak değerlendirilmektedir.
Metin EkenKitabı okudu
Reklam
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.