Oblomov, öyle bir karakterdi ki kendisini çok sevdirdi, hem çok sinirlendirdi, bazı yerlerde üzdü, güldürdü, nefret bile ettirdi. Ama beni etkileyen bir karakterdi.
Çok güzel bir grupla sekiz günde üzerine konuşarak, severek, hiç sıkılmadan okuduk. Su gibi akan bir kitaptı.
Oblomov, tembel ve bütün günlerin aynı olmasını, rahatının bozulmamasını isteyen, kafasında kurduğu planları, hayalleri yaşamaya dahi cesaret edemeyen birisi. Neden böyle olduğunu ailesinden bahsettiği bölümlerden anlıyoruz.
Kitaptaki bütün karakterler çok iyi kurgulanmıştı. Ştoltz, Olga, Zahar hepsinin ayrı ayrı hikayesi çok etkileyiciydi.
Oblomov sadece bir roman değil, bir yaşam biçiminin adlandırılmış hali, Oblomovluk. Uzun zaman geçse de unutmayacağım, herkese önereceğim ve en sevdiğim klasiklerden oldu.
"Ya şimdi ya hiçbir zaman!" Oblomov, maalesef hiçbir zamanı seçti. Kitabı okuyanlar ne demek istediğimi anlayacaklardır. Okumayanlarsa bir an önce okumalılar bu harika eseri.
*Zekaca kimseden aşağı değildi,dedi. tertemiz, billur gibi bir ruhu vardı. asil heyecanları olan bir insandı. ama hiçbir şey yapmadı.
-niçin? ne yüzden?
-ne yüzden mi?.. oblomovluk!