“Hayat ne hazin şeydir.” diyor Reşat Nuri. Ve devamına da ekliyor gittikçe güçleştiğini. Şu yaşadığımız günlerin kısa bir özeti gibi. Reşat Nuri de,dünyanın hassas kalpler için cehennem olduğunu söyleyenler de yanılmıyorlar. Hayat zor, yaşamak güç, dünya cehennem. Tüm bunlara rağmen hâlâ nasıl yaşayabiliyoruz? Nasıl mutlu olabiliyorsunuz siz meselâ? Bir yerde okumuştum; ben mutlu olmaya çalışmayı bıraktım, mutsuz geçmeyen günler kâfi benim için.
Gelgelelim toplumu tüm gerçekliği ile ve ustalıkla yansıtan yazarları seviyorum ki bunların başında Reşat Nuri Güntekin gelir. Kalan eserlerini de vakit buldukça okumaya çalışıyorum. Bu okuduğum eseri ise iki bölümden oluşan bir öykü kitabı. Birinci bölümde kendi kaleminden, kendi bakış açısıyla toplumu, toplumun gerçeklerini, insanların duygu dünyalarını kısa kısa ama nükteli bir şekilde ele almış ki bu bana biraz Aziz Nesin’den esintiler gibi geldi. Bana duygu karmaşası yaşattı ve ruhumu okşadı. İkinci bölümde ise Batılı yazarlardan yapmış olduğu öykü çevirileri yer alıyor ve bu bölüm bana kalırsa kitabın gidişatını bozan bir bölüm. Keşke kendi kalemini devam ettirseydi de duygu karmaşamız da o tatlı selinde akıp gitseydi. Yine de güzel, okunmaya değecek bir eserdi. Teşekkürler Reşat Nuri, keyifli okumalar kitap dostları...