Öncü Kadınlar kitaplarını, Öncü Kadınlar sözleri ve alıntılarını, Öncü Kadınlar yazarlarını, Öncü Kadınlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mary Talbot’un yazıp, Bryan Talbot’un çizdiği bu grafik romanın konusu 20. yüzyılın başında suffragette hareketi. Erkek egemen toplumun şiddetine, ayrımcılığına karşı mücadele eden ve “Kadına Oy Hakkı” sloganıyla meydanları dolduran kadınların hikayesi. Yaşadıkları zorluklara, devletin uyguladığı şiddete, hapishanelerde gördükleri işkencelere, açlık grevine bir bakış..Ve sadece direnişe değil, kendi içlerindeki görüş ayrılıklarına da..
Çizimler harika. Ki, 2015 yılında Madrid Kitapçılar Birliği tarafından Yılın En İyi Grafik Romanı seçilmiş. Konu biraz olsun ilginizi çekiyorsa, ve hala Demir Çeneli Kadınlar filmini izlemediyseniz, bir bakın derim. Kadınların oy hakkını almak için ne büyük bedeller ödediklerini anlatan nefis bir filmdir.
Kadınların ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha anladım. Biz gerçekten istedikçe bizi durduracak hiçbir kuvvet yok. İstediğimiz her şeyi başarabiliriz.
"Dünyaya gözlerini açan her küçük kızın, ağabeyleri ile eşit şansa sahip olacağı zamanlar için savaşıyoruz. Kaderimizi belirlemek için, biz kadınların sahip olduğu gücü asla hafife almayın.."
Suffragette! Süfrajet! Bundan yüzyıl önce tacizin, tecavüzün ve şiddetin ortasında yaşayan kadınların direnişinin adı olmuştur Süfrajet ve hatta direnen kadınların da adı olmuştur. Oy hakkı isteyen, kanun isteyen ve her şeyden önemlisi bir birey olarak varlıklarının kabul görmesini isteyen kadınların verdiği savaştır. Elindeki gücün esiri olmuş, iktidarlarının sarsılmasından büyük korku duyan ve o yüzden sürekli bağıran 'büyük' adamların karşında, korkmadan durabilen, hatta seslerini duyurabilmek için onlardan daha fazla bağıran kadınların öyküsü olmuştur. Toplumsal cinsiyet normlarının değişmesini isteyen, hem kadın hem erkek için eşitlik isteyen insanların özverisidir bu direniş. Onlar başarılı oldular da, şu zamanın insanları olarak biz bu direnişi ne kadar sürdürebildik? Toplum tarafından üzerimize etiket gibi yapışan rollerimizi ne kadar reddedebildik? Hala şiddeti güç sayan erkekler ve köleliği kaderi sanan kadınlar varken pek başarılı olduğumuz söylenemez. Günümüzde o kadar da umursamadığımız oy verme hakkını elde etmek için insanların kaybettikleri şeyleri okurken bunları ve daha fazlasını sorguluyorsunuz.