Yerdeniz serisinin son kitabı Öteki Rüzgar'ı henüz bitirmişken, yerdeniz diyarlarının ve o büyülü evrenin etkisinden henüz kurtulamamışken söylemek istediğim birkaç şey var seriyle ilgili. Tüm seriye tek tek inceleme yazmadım fakat bu evrene veda ediyor olmanın verdiği hüzünle kayıtsız da kalamadım. Tenar'ı, Ged'i, Tehanu'yu, Lebannen'i, Roke adasını, Büyük Evi, Koru'yu, Yerdeniz'in engin okyanusları ve kadim tepeleriyle, ormanlarını, Ejderhaları'nı ve Kadim Lisanın güzelliklerini özleyecek olmanın verdiği üzüntüyle birkaç damla yaş döküldü gözlerimden son sayfada.
Seri boyunca her bir kitaptan tek tek pek çok alıntı yapma fırsatım oldu. Her birinde beni etkileyen pek çok olay, karakter, durum söz konusuydu. Tüm kitapları çok sevmeme rağmen seri içerisinde diğerlerinden bir adım öne çıkanı benim için ikinci kitap olan Atuan Mezarları idi. Kurgusunun çok daha güçlü olmasındandır belki fakat bu demek değil ki diğer kitaplarda kurgu zayıf. Ursula K. Le Guin şaşaadan uzak, yalın, fakat bir o kadar zarif ve etkileyici anlatımıyla seriyi öyle bir işlemiş ki. Bu fantastik evrende yaşamın böylesine sadeliğine hayran kalırken, doğa, insan ve yeryüzündeki kadim denge hakkında sık sık kendinizi sorgularken buluyorsunuz.
Yazarla tanıştığım, içimde bir hazine gibi mutlulukla ve biraz da hüzünle saklayacağım bu seriyi burada noktalarken, sizlerin de aynı heyecan ve keyifle okuyacağınızı ümit ediyorum...