Shakespeare'in yazım tarzı hep aynı zaten. Konusu değişmekle birlikte saçma sapan, abartılı bir aşk ilişkisi ve dramatik, çarpıcı bir son. Hiçbir değişiklik yoktu bu kitapta da.
Ancak bahsetmek istediğim, beni rahatsız eden şeyler vardı bu kitapta. İlk olarak kadına verilen değer. Mesela kocası kadına tokat atıyor -tamamen delice bir suçlamayla-, kadın hala kocasının o halde bile sevimli olduğunu düşünüyor. Evet tam olarak yazmış bunu Shakespeare. Ve kadın hiçbir şekilde karşı koymuyor, kocasının hala onu sevdiğini düşünüyor. Tamam, o dönemde karı-koca ilişkisinin genel anlamda nasıl olduğunu biliyorum ancak bu kadarı da tiksindirici artık.
Diğer bir mesele ise, Othello - sözde karısına deliler gibi aşık olan adam- saçma sapan bir adamın iki sözüne inanarak bir anda karısını hiçe sayıyor. Allahım delirdim okurken. Bir sor, bi sor kadına, açıklama fırsatı ver. Kadın yapmadım diyor, adam hala, hayır sana inanmıyorum... Doğru, aşık olduğun kadın yerine alelade bir adamın sözleri daha önemli evet.
Shakespeare'i daha fazla okumak istiyor muyum, emin değilim. Okumak zorunda mıyım, evet. İngiliz Edebiyatı okuyorum sonuçta...