Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Pan-Turanizm ve Kafkasya Meselesi

Mehmet Emin Resulzade

Pan-Turanizm ve Kafkasya Meselesi Gönderileri

Pan-Turanizm ve Kafkasya Meselesi kitaplarını, Pan-Turanizm ve Kafkasya Meselesi sözleri ve alıntılarını, Pan-Turanizm ve Kafkasya Meselesi yazarlarını, Pan-Turanizm ve Kafkasya Meselesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu suretle sözü kendi istiklali için Rusya emperyalizmi ile mücadele eden Azerbaycan'a geçerken Emin Bey, Azerbaycan halkının daha çok zaman evvel Kafkasya birliği meselesine sadakatle baktığını ve istikbalde bile bu fikrinden vaz geçmeyeceğini kaydetmiştir. Emin Bey konferansını "Gerek Kafkasya, gerekse Ukrayna ve Türkistanlılar uydurma Panturanizm tehlikesine katiyen inanmamali, hâlâ gözümüzün önüne menhus bir kâbus gibi dikilen Moskova (Rus) istilasını görmeli ve bunun ebedi olarak izalesi için müşterek kuvvetle ve müttehit bir cephe ile çalışmalıyız" sözleriyle bitirmiş ve gürültülü alkışlarla karşılanmıştır.
Rusya'nın boyunduruğundaki tüm halklar, bilhassa da bizler, Kafkas halkları, gerçek tehlike arz eden ortak düşmana karşı mücadele bayrağı altında birleşmelidir!...
Reklam
Bir keresinde paşa kendi emir erine şöyle sormuştur: Mehmetçik, sen hangi millettensin? -Hamdolsun, Müslümanım! diye asker cevap vermiştir. - Ama İslam, bir dindir. Bense sana hangi milletten olduğunu so- ruyorum. - Ben Müslümanım diye tekrarlamış asker. Bu sefer, paşa bir milletin din ile değil, bir dil ile tayin edildiğini, Mehmetçik'in dilinin de Türk dili olduğunu ve dolayısıyla onun Türk milletine ait olduğunu izah etmeye çalışmıştır. Mehmetçik de hayretler içinde kalmıştır. -Evet, Mehmet'cim, hiç şaşırmayasın, sen de benim gibi Türksün. -Allah muhafaza, bu nasıl mümkün olabilir, benim paşam nasıl Türk oluyor! - Mehmet sükût-u hayal içinde cevap veriyor. İşte, daha yirmi yil bundan evvel Rusya'da gayet aydın bilinen "Müslümanların birçoğu böylesi bir naif durumda bulunuyordu. Fakat şimdilerde "Pan-Turanizm" sayesinde, gerek Sovyet Rusya'daki Müslümanlar, gerekse "Osmanlılar" kendilerini aynı Türk ismi ile tanımlıyorlar.
Afgani'ye göre, toplumun birleştirici harcı vazifesini, iki kaynak -din ve dil- yerine getirmektedir. Fakat insanları birleştiren bir kay nak olarak dil, dinden daha ehemmiyetlidir çünkü, diyor Afgani "görüyoruz ki, dil dine göre nispeten daha uzun bir süre değişmezligi muhafaza etmektedir. Aynı dili konuşup bin yıl boyunca birkaç defa dinini değiştiren kavimlerin olduğunu görüyoruz"
Avrupa milliyetçiliği, siyasal açıdan saldırgan, sosyal yönden muhafazakâr bir ideolojidir; Doğu'daki milliyetçilik ise, siyasal açıdan savunmacı, sosyal yönden progresif bir olgudur.
Fakat, efendiler, her türlü saldırı, karşı saldırıyı da beraberinde getirmektedir. Karşı taraftan yapılacak bu tür saldırıları öngörememiş ve bu konuda gerekli önleyici tedbirleri almamış olanlar mağlup ve yok olmaya mahkûmlardır.
Reklam
Promete refikimizin dediği gibi milletleri tehdit maksadıyla Rus halkına tecavüzkar fikirler telkin eden Kerenskiler bilmelidirler ki, sade bizleri değil, Rusya'dan daha yeni ayrılmış milletlerle birlikte daima Rus emperyalizminin tehdidi altında bulunan bütün millet- leri dahi yarınki Rusya'ya karşı müteyakkız ve ihtiyatlı bulunmak zaruretinde bulundurur, çünkü bunlardan hiçbiri "Rus kültürüne gübre ve Rus devletine malzeme" olmak istemezler!...
Daha az reel imkan ve şeraite malik olan dünkü romantik Pantürkizmin de tahakkuk etmek niyetinde ve imkanında olmadığını pekala bilen Hondkaryan-Kerenski ittihadının çevirdikleri manevranın manası malumdur: Kafkasya'daki Türk olmayanları korkutmak ve Rus halkında millî şovenlik gayretini gıcıkla[ndır]mak!
Bir separatizm değil, bütün manası ile bir istiklal davasında olan bu milletler katiyen Rusya'yı parçalamak niyetinde değildirler: Bilakis, Rusya'nın kendi milli hudutları dahilinde mülki tamamiyetini tamamıyla muhafaza ederek, terakki etmesini temenni ederiz. Fakat Kerenskiler de bu hakikati kabul etmelidirler ki, Kafkasya'nın Gürcü, Dağlı ve Azerbaycanlılara geçmesi katiyen Rusya'yı parçalamak değildir, nitekim Ukrayna ile Türkistan'ın dahi Rusya ile alakası yoktur.
Avusturya imparatorluğu'na karşı kendi istiklalleri için cidale girişen Çeko-Slovakya, Hırvatistan ve Sair gibi hareketleri Kerenskiler hiç de menfi bir ayrılma hareketi gibi görmemişlerdi ə; O halde neden Şimali Kafkasya, Türkistan, Kazan, Kırım ve sair gibi hareketler menfi bir seperatizm gibi görülüyor?!
Reklam
Türkçülük, siyasi bir hareket değildir. O ilmi-felsefi- estetik bir ekoldür. Diğer bir ifadeyle o, kültürel birlik uğruna bir mücadele yöntemidir.
Herhangi bir şekil ve ruhta olursa olsun, emperyalizm her zaman bir illetle malul olmuştur, ki o illet de tarihi körlüktür
... Aynı ırki karabet (hısımlık, yakınlık) neticesinde yekdiğerine yakın hars mahsullerine malik olan Türk illerindeki müşterek kıymetleri muhafaza etmekle beraber, ayrı ayrı Türk milletlerinin birer devlet ve cumhuriyet halinde istiklal kazanmak yolundaki hareketlerini şüphe altına alanlar ancak Rus emperyalizminin gönüllüleri veyahut köleleri olabilirler!
Bugün bizim ülkümüz Oğuzların sadece kültürel birliği ile sınırlıdır. Türkçülüğün yakın ülküsü, bu topraklarda yani Oğuzistan’da sadece tek bir kültürün hakimiyetini tesis etmektir.
Evet efendiler, Mustafa Kemalin ve Müsavat Partisinin "Pan-Türkizm"inden korkmanıza gerek yok, gerçekte zaten böyle bir şey de yoktur. Aksine, Bay Mandelştamların ve Kerenskilerin "Pan-Rusculuk"undan korunmak gerekir!... Paris. Nisan 1930.
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.