Hippolytos, babası Theseus’u aramaya çıkmak ister. Theseus’un ölüm haberi gelince, Phaidra üvey oğluna olan aşkını dile getirir. Hippolytos, düşmanlarını kızı olan Arisi’ye aşıktır. Bu aşk karşılıksız değildir. Babasının öldüğünü öğrenen Hippolytos, kızın artık özgür olduğunu söyler. Theseus ölmemiştir, geri döner. Ancak bu Phaidra için yıkım olur. Phaidra’nın sütninesi ve nedimesi Oynone, Theseus’a, oğlunun, namusuna göz diktiğini söyler. Theseus yıkılır. Hippolytos, ne kadar bunun iftira olduğunu, gönlünü Arisi’ye kaptırdığını söylese de, ona inanmaz, onun uzaklara gitmesini ister. Phaidra, Oynone’e kızar, Oynone kendini dalgalara bırakır, ölür. Phaidra, kocası Theseus’a gerçeği anlatır, suçlunun kendi olduğunu, Hippolyto’sun masum olduğunu söyler, zaten Hippolytos’un Arisi’ye aşık olduğunu öğrenmiş ve yaşama gücünü yitirmiş ve zehir içmiştir. Kanına karışan zehir etkisini gösterir, ve ölür Phaidra imkansız aşkı için. Bu arada bir ölüm haberi daha gelir. Giderken bir canavarla karşılaşan Hippolytos, canavarı öldürmüştür, ancak ürken atlarına hakim olamamış ve arabası uçurumdan düşerek ölmüştür. Bedduasının bu kadar çabuk gerçekleşmesini gören baba Theseus yapayalnız kalır.
Phaidra, Hippolytos’u, görür görmez aşık olur, ancak onu yanından uzaklştırarak sürdürerek uzaklara bu duygulkardan kurtulmaya çalışır, sadık bir eş olmaya açlışır. Ancak aşk söz dinlemez, yüreğine söz geçiremez Phaidra. Lanetlenecek, namussuz bir kadın değildir, aşkının kurbanıdır.