Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Psikanaliz ve Sonrası

Engin Geçtan

En Eski Psikanaliz ve Sonrası Sözleri ve Alıntıları

En Eski Psikanaliz ve Sonrası sözleri ve alıntılarını, en eski Psikanaliz ve Sonrası kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Freud nevrozu, çocukluk dönemindeki anksiyetelerin yinelenmesi ve yeniden yaşanması olarak tanımlamıştır. Horney, tedavide yetişkin karakter yapısının üzerine daha çok eğilmekle birlikte çocukluğa ilişkin verileri de değerlendirir. Yaşanmakta olan zaman tek gerçektir ve birden fazla boyutu içerir. "
Reklam
erich fromm, kimlik ihtiyacı
Öte yandan insan bir kimliğe sahip olmak ve diğer insanlardan farklı bir varlık olduğunu da hissetmek ister. Eğer bu amaca kendi çabalarıyla ulaşamazsa, bir diğer kişiyle ya da bir grupla özdeşleşerek sınırlı bir farklılık sağlayabilir. Köle sahibiyle, vatandaş ülkesiyle, işçi çalıştığı kurumda özdeşleşir. Böylesi durumlarda kimlik duygusu, birisi olmaktan değil birisine ait olmaktan kaynaklanır.
Sayfa 289 - metis yayınlarıKitabı okudu
Freud bir dostuna şöyle yazmıştı: "Kendi kişiliğimi çözümleme şu anda elimdeki en önemli çalışma aracı ve bu süreci tamamladığımda benim için çok büyük bir değeri olacak."
Freud, rüya imgelerinin, bilinçdışındaki istek ve düşüncelerin simgeleştirme sürecinden ya da diğer saptırıcı işlemlerden geçmiş biçimleri olarak açıklamıştır. Freud'a göre, bu, zihnin bilinçdışı bölümüyle bilinçöncesi düzeyi arasındaki sınırın korunması için gerekli bir sansür mekanizmasıdır. Uyku sürecinde bu sansür gevşer ve bilinçdışındaki bazı duygu ve düşüncelerin, biçim değiştirdikten sonra bu sınırı aşmasına olanak verilir.
"Yaşamın amacı ölümdür" diyen Freud, her insanda bilincinde olmadığı bir ölüm isteğinin var olduğuna inanmıştı.
Reklam
Freud'a göre, toplum baskıları olmayıp da insanlar cinsel ve saldırgan enerjilerine rahatça boşalım sağlayabilselerdi psikolojik sorunları da olmazdı. Freud bu görüşünü, "uygarlığın bedeli nevrozla ödenir" sözleriyle açıklamıştır.
İnsanın kendini gerçekleştirebilmesi için egonun işbirliği gerekir. Kişiliğin bireyleşebilmesi için insanın kendine ilişkin her şeyi bilinçlendirebilmesi gerekir. Eğer ego ben arketipinin çağrılarına uymaz ve bilinç içeriğinin bene ulaşmasına fırsat vermezse, insan kendini tanıyabilme olanağından yoksun kalır. Jung insanın kendini tanımasına, kendini gerçekleştirmesinden daha çok önem verir. Çünkü insanın kendini gerçekleştirebilmesi için önce kendisini tanıması gerekir. Oysa birçok insan, kendilerini tanımak için çaba göstermeksizin yaşamlarına anlam katabilmeyi umar ve kendilerini bulabilmek için bir mucizenin gerçekleşmesini bekler.
Sayfa 173 - JungKitabı okudu
Böyle insanlar başkalarının kendine gösterdiği davranışlara karşı aşırı duyarlıdır ve reddedildiklerinde ya da değersiz bulunduklarını kanıtlayıcı ipucu ararlar. İç güvensizliğin, dış dünyaya yansıtılması sonucu geliştirilen bu yalın tepkiye halk dilinde alınganlık denir. Sevgiye ve kabul edilmeye duyulan ihtiyaç arttıkça reddedilmeye duyarlık ve alınganlık tepkileri de o denli yoğun olur.
Bir insan bilinçdışı dünyasını bilinçlendirebildiği oranda kendisiyle uzlaşır. Bilinçdışı kaynaklarını tanıyabildiği için kendisiyle çatışmaz, çevresine de daha hoşgörülü olur. Bunu başaramamış insan, hoşlanmadığı bilinçdışı benliğini diğer insanlara yansıtır, onları eleştirir ve kınar. Bunu yaparken gerçekte tanımadığı içsel benliğini seyretmekte olduğunun farkında olmaz.
Sayfa 173 - JungKitabı okudu
Reklam
Sevilen bir insanın ölümü karşısında duyulan yas, gerçekte, ölen kişiye duyulan kızgınlığın içe yönetilmesidir. Ölen kişinin bizi terk etmiş ve sevgisinden yoksun bırakmış olmasına karşı duyulan kızgınlığın bilinçlenmesi ve dışavurulması süperego tarafından engellendiğinde, bu duyguyu kendi içimizde yaşarız. Bir ölünün arkasından söylenen, "Beni bırakıp nerelere gittin?" sözü böylesi bir isyanın anlatımıdır.
Jung, bir insanın, karşılaşabileceği her duruma karşı hazırlıklı olabileceğini düşünmenin çılgınlık olduğunu söyler. Yeni yaşantılar sürekli olarak psişeye dolar ve dengesini bozarlar. Bundan ötürü Jung, insanın arada bir dünyadan çekilerek dengesini toplamaya çalışmasını önermiştir.
Sayfa 175 - JungKitabı okudu
Reddedilmeye ve eleştiriye karşı aşırı duyarlı kişiler, çevrelerine karşı geliştirdikleri uysal tutumların altındaki kızgınlık duygularını sürekli bastırır ve sonradan, nasıl olsa kendilerine katlanmak zorunda olan "şamar oğlanları"na boşaltırlar.
Sağlıklı ve "iyi" insan, diğer insanlara olduğu gibi kendisine karşı da iyi olan kişidir. Buna karşılık nevrotik eğilimli insan, sevgi açlığı sonucu kendi kişiliğini ortadan siler, çevresine gerektiğinde "hayır" demez ya da kendi isteklerini açıkça ortaya koymaz.
Erikson'a göre, "Eğer her şey çocukluk dönemiyle açıklanırsa, o zaman her şey bir başkasının kusuru olarak değerlendirilir ve insanın kendi sorumluluğunu üstlenme gücüne duyulan güven de küçümsenmiş olur."
Sayfa 103Kitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.