Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ruhsal Aygıt

Tahir Özakkaş

Ruhsal Aygıt Sözleri ve Alıntıları

Ruhsal Aygıt sözleri ve alıntılarını, Ruhsal Aygıt kitap alıntılarını, Ruhsal Aygıt en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"İdeal bir insan olsaydı, şimdiye kadar anlattığım yirmi üç tane savunma mekanizmasının hiçbirini kullanmazdı. Hepsi hatalı ve patolojik, hastalıklı savunma mekanizmalarının. Daha kötüye düşmemek için daha az kötüyü tercihtir. İdeal bir insan, tek bir savunma mekanizması kullanır, onun adı yüceltmedir.”
Sayfa 108 - Psikoterapi Enstitüsü Eğitim YayınlarıKitabı okudu
psikiyatri gerçekle ilgilenmez . İnsanların olayları algılama ve yorum şekliyle ilgilenir
Reklam
''...Çok garip değil mi? Bir ömür boyu hedefe kilitleniyoruz ama ona niye kilitleniyoruz, onu bilmiyoruz. Çok basit bir sistemin kurbanıyız. Bir inanca sahibiz, bir ideolojiye sahibiz. Bu ideolojiye nasıl yöneldik, bu inanca nasıl yöneldik bunu irdelemiyoruz. Ama bir ömür boyu onun peşinden koşuyoruz.''
Sayfa 102 - Psikoterapi Enstitüsü Eğitim Yayınları 17
Ego ise sonradan ortaya çıkıyor. Bebeğin doğmasıyla beraber bir fidanın büyümesi gibi dalga dalga büyüyerek. Ana yapısı beş yaşında biter ama ömür boyu da değişime açık ve aday olan bir sistemimiz ego sistemimiz. Dört beş yaşlarında üstte, tepemizde bir gaz bulutu gibi dolanan zaman zaman "Aferin güzel yaptın" diyen, zaman zaman da "Sana yakışır mıydı? Bunu senden beklemezdim." diyen bir süperego.
Beynimizin birçok entelektüel fenomenleri var. Düşünmek, algılamak, yargılamak, birleştirmek, kavramak, hafızaya almak. Bir yeteneği daha var, disosiye olmak. Yani dış gerçeklikten bağımsız olarak, iç dünyanızda yaşadığınız birtakım olguları gerçekmiş gibi algılamak. Suni bir simülasyon yaratabilmek ve bunu gerçekmiş gibi algılayabilmek. Disosiasyon olarak tanımladığımız sistem. Bunu anlayabilmek için önce insanı kavrayabilmek lazım.
yalıtma ( izalasyon )
Bütün problem o kız arkadaştan ayrılma üzerineydi sıkıntının kaynağı. Onu sadece bilgi bazında paylaştı. "Hiç etkilemedi bizi, çok dayanıklıyız." şeklinde. Daha sonra terapi süreçlerinde, bütün hikâyenin o kız arkadaştan ayrılmanın getirmiş olduğu incinme, yakılma , yaralanmaya ilintili olduğunu gördük.
Sayfa 57 - psikoterapi enstitüsü eğitim yayınlarıKitabı okudu
Reklam
savunma mekanizması olarak inkar
Genellikle panik atak hastalarımızda, diğer sosyal fobilerde, "Yüzün kızardı." "Yok, hocam kızarmadı." bakar kızardığını fark eder, fakat bu cevap otomatik çıkar, çünkü savunma düzenekleri otomatiktir, anidir, bilinçdışıdır, kişinin kontrolünde değildir.
Sayfa 51 - psikoterapi enstitüsü eğitim yayınlarıKitabı okudu
Derin hipnoz diye biliyorum, onu tekrar ben de inceleyeyim. Hasta bisikletin üzerinde pedal çevirirken aşağı daki öneriler verilebilir: "Şimdi bisikletin pedalini çevirmeye baş ladın, sesimi dinleyebilirsin ve vücudundaki tüm duyumlara yo gunlaşabilirsin. Pedalı çevirirken sürekli olarak kaslarındaki, özellikle bacaklarındaki ritmik bir şekilde artan hareketlerin far kında olmaya başlarsın."Otomatikleştiğini ve kolay olduğunu fark edeceksin. Belli bir süre sonra bacaklarının pedalları daha kolay çevirdiğini fark edeceksin." Normalde yorulması gerekiyor sistemin ama bu uyarılmış hipnotik indüksiyon yönteminde, yorulmanın yerine daha da hafifleme ve rahatlama hissediyor.
Sayfa 219 - psikoterapi enstitüsü eğitim yayınlarıKitabı okudu
İşte annemizi babamızı kaybetmişizdir, sevdiğimiz birisini kaybetmişizdir. Mutlu bir anımızda elimiz telefona gider, aramak için, ama o yok ki. Yani ruhumuzda hala onun öldüğünü kabul edemeyen bir tarafımız yadsıma reaksiyonunu sürdürmektedir. Demek ki; bilgi bazında yadsıma ya da duygu bazında yadsıma diye ayrıştırabiliriz.
Sayfa 53 - psikoterapi enstitüsü eğitim yayınlarıKitabı okudu
...hiçbir hastanın, hiçbir bireyin egosu diğerine benzemez, parmak izi gibidir. Onun için hasta değil, hastalık kavramı psikoloji ve psikiyatri için daha geçerli bir malzemedir.
Sayfa 43 - psikoterapi enstitüsü eğitim yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Herkesin id'i aynıdır arkadaşlar. Profesörün de, doktorun da, çöpçünün de, fuhuş yapan kadının da, evliyanın da, peygamberin de herkesin id'i aynıdır. Ve bu id ölene kadar değişmez. Yani hepimizin temelinde dürtüsel yapı her an patlamaya hazır olarak mevcuttur.
Displacement
Mesela Vamık Hoca'nin Kıbrıslılar üzerinde yaptığı bir çalışmada; Kıbrıslılar, Barış Harekatı olana kadar evlerinde kanarya besliyorlardı. Ve metaforik düzlemde kanarya onların özgürlüklerini simgeleyen varlıklardı. İlginçtir ki Kıbrıs Barış Harekâtından sonra, bu süreç içerisinde, tüm kanaryalar gitti, bıraktılar. Niye bıraktıklarını da bilmiyor kitleler. Metaforik anlamda, özgürlük arayışları, kafeslerde mahpus olarak kalmış olan kimlikler, 1974 Barış Harekâtıyla beraber amacına ulaştı ve kanaryaların birkaç yıl içerisinde kalmadığı görüldü.
Sayfa 65 - psikoterapi enstitüsü eğitim yayınlarıKitabı okudu
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.