Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ruhsal Aygıt

Tahir Özakkaş

Ruhsal Aygıt Gönderileri

Ruhsal Aygıt kitaplarını, Ruhsal Aygıt sözleri ve alıntılarını, Ruhsal Aygıt yazarlarını, Ruhsal Aygıt yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Displacement
Mesela Vamık Hoca'nin Kıbrıslılar üzerinde yaptığı bir çalışmada; Kıbrıslılar, Barış Harekatı olana kadar evlerinde kanarya besliyorlardı. Ve metaforik düzlemde kanarya onların özgürlüklerini simgeleyen varlıklardı. İlginçtir ki Kıbrıs Barış Harekâtından sonra, bu süreç içerisinde, tüm kanaryalar gitti, bıraktılar. Niye bıraktıklarını da bilmiyor kitleler. Metaforik anlamda, özgürlük arayışları, kafeslerde mahpus olarak kalmış olan kimlikler, 1974 Barış Harekâtıyla beraber amacına ulaştı ve kanaryaların birkaç yıl içerisinde kalmadığı görüldü.
Sayfa 65 - psikoterapi enstitüsü eğitim yayınlarıKitabı okudu
Filistinliler bir Israil askeri ile karşılaştığında ellerinde bir şey sıkıyorlar. Her filistinlinin cebinde bir taş var, küçük bir taş, metaforik düzlemde displacement anlamında o taş bütün Filistin halkının direncini simgeliyor. Onu eline alıp da sıktığında hiç gözü görmüyor, korkmuyor. Anlatabildim mi? Böyle bir metaforik düzlemde, hep simgesel anlamda bir takım eşyalara bir şeyler atfediyoruz.
Sayfa 64 - psikoterapi enstitüsü eğitim yayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Senle alakası yok, o ayrı çalışıyor, sen keyfi ne bak. Daha dinlenmiş bir şekilde, kolay ve otomatik olarak pedalları çevirebileceksin. Fiziksel egzersiz metabolizma oranını arttırabilir, kalorilerini yakmana yardımcı olabilir. Evet pedal çevirmen arttıkça sanki bacaklarının vücudundan bağımsız oldu ğunu hissetmende artar, bacakların otomatik olarak hareket eder. Açık havada nefes alırken kafan daha hafif çok daha kolay konsantre olabilirsin." İkinci bir işte yaptırabiliyorsun, okuma falan. "Ayakların pedalı çevirirken kendini daha dinlenmiş his setmeye başlayabilirsin, içindeki kaynakların daha da farkında olursun." Kiloları ve beslenme alışkanlıklarını değiştirmeye yar dımcı olmak için yapılan kendi kendine kontrol ve rahatlamayı öğretme, sadece az sayıda hastada başarılı olacaktır. Birlikte ça lıştığımız obez hastaların çoğunda obezliğin, hastanın geçmiş ve şimdiki yaşam durumundaki anlamını ve fonksiyonunu araştırma ve açığa çıkarma son derece önemlidir.
psikoterapi enstitüsü eğitim yayınlarıKitabı okudu
Derin hipnoz diye biliyorum, onu tekrar ben de inceleyeyim. Hasta bisikletin üzerinde pedal çevirirken aşağı daki öneriler verilebilir: "Şimdi bisikletin pedalini çevirmeye baş ladın, sesimi dinleyebilirsin ve vücudundaki tüm duyumlara yo gunlaşabilirsin. Pedalı çevirirken sürekli olarak kaslarındaki, özellikle bacaklarındaki ritmik bir şekilde artan hareketlerin far kında olmaya başlarsın."Otomatikleştiğini ve kolay olduğunu fark edeceksin. Belli bir süre sonra bacaklarının pedalları daha kolay çevirdiğini fark edeceksin." Normalde yorulması gerekiyor sistemin ama bu uyarılmış hipnotik indüksiyon yönteminde, yorulmanın yerine daha da hafifleme ve rahatlama hissediyor.
Sayfa 219 - psikoterapi enstitüsü eğitim yayınlarıKitabı okudu
"Miden açlık sinyali vermeye başladığı zaman, ilk önce ne yiyeceğine ve ne kadar yiyeceğine karar ver Planı baştan koyuyorsunuz, kontrol sistemi. "Şimdi ilk lokmanı alabilirsin ve hangi tadı aldığın üzerine konsantre olmaya calış Kahvaltı sırasında bütün yeni tatları keşfetmeye çalışacaksın, mümkün olduğunca yavaş ve böylece önceden hiç dene yimlemediğinden daha fazla uzun zamanda yemenin tadını öğreneceksin ve azar azar bedenindeki tüm duyumları hissedecek sin daha fazla konsantre olduğunda, yavaş yavaş yemenin nasıl güzel olduğunun bilincine varabilirsin. Bütün farklı koku ve tatlar ve miden sana yiyecekle dolduğu sinyalini verdiğinde, miden de daha önce hiç hissetmediğin, gittikçe artan bir tokluk duygu sunun bilincine varabilirsin. Böylece kendini durdurabilirsin ve kendinden memnun olarak, daha sonraki yemeğe kadar, kendini tamamıyla tatmin edebilirsin ve bu yeni deneyimden hoşnut olabilirsin."
Sayfa 217 - psikoterapi enstitüsü eğitim yayınlarıKitabı okudu
260 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Kitap Hakkında
Bana bu kitabı terapistim önerdi, araştırma yaptığımda da çok az yorumla karşılaştım, o yüzden ben de birkaç şey söylemek istedim kitapla ilgili. Kitap 8 oturumdan oluşuyor. Konuk konuşmacılar da var, Tahir Özakkaş hem onlarla konuşuyor hem de bu konuşma sırasında katılımcılara benlik hakkında muazzam bilgiler veriyor. Benim kitabım post-itlerle rengarenk oldu okurken. "Bu davranışın nedeni buymuş" diyorsunuz okuduğunuzda bazı şeyleri. Ben kendimle çok içselleştirdim kitabı. Hatta terapistim bu kitapla Halk Konferansları'nı önermişti Tahir Özakkaş'tan, ilerleyen günlerde o kitabı da okuyacağım. Yalnız şöyle bir eleştirim olacak: Kitapta baya bir yazım yanlışı vardı, bağlaçlar bitişik yazılmış, ekler ayrı... Beni okurken biraz rahatsız etti, belki siz de bilmek istersiniz diye bu uyarımı yapmış olayım şimdiden. :) Herkese keyifli okumalar!
Ruhsal Aygıt
Ruhsal AygıtTahir Özakkaş · Psikoterapi Enstitüsü · 201151 okunma
Reklam
Herkesin id'i aynıdır arkadaşlar. Profesörün de, doktorun da, çöpçünün de, fuhuş yapan kadının da, evliyanın da, peygamberin de herkesin id'i aynıdır. Ve bu id ölene kadar değişmez. Yani hepimizin temelinde dürtüsel yapı her an patlamaya hazır olarak mevcuttur.
Ego ise sonradan ortaya çıkıyor. Bebeğin doğmasıyla beraber bir fidanın büyümesi gibi dalga dalga büyüyerek. Ana yapısı beş yaşında biter ama ömür boyu da değişime açık ve aday olan bir sistemimiz ego sistemimiz. Dört beş yaşlarında üstte, tepemizde bir gaz bulutu gibi dolanan zaman zaman "Aferin güzel yaptın" diyen, zaman zaman da "Sana yakışır mıydı? Bunu senden beklemezdim." diyen bir süperego.
yalıtma ( izalasyon )
Bütün problem o kız arkadaştan ayrılma üzerineydi sıkıntının kaynağı. Onu sadece bilgi bazında paylaştı. "Hiç etkilemedi bizi, çok dayanıklıyız." şeklinde. Daha sonra terapi süreçlerinde, bütün hikâyenin o kız arkadaştan ayrılmanın getirmiş olduğu incinme, yakılma , yaralanmaya ilintili olduğunu gördük.
Sayfa 57 - psikoterapi enstitüsü eğitim yayınlarıKitabı okudu
İşte annemizi babamızı kaybetmişizdir, sevdiğimiz birisini kaybetmişizdir. Mutlu bir anımızda elimiz telefona gider, aramak için, ama o yok ki. Yani ruhumuzda hala onun öldüğünü kabul edemeyen bir tarafımız yadsıma reaksiyonunu sürdürmektedir. Demek ki; bilgi bazında yadsıma ya da duygu bazında yadsıma diye ayrıştırabiliriz.
Sayfa 53 - psikoterapi enstitüsü eğitim yayınlarıKitabı okudu
Reklam
savunma mekanizması olarak inkar
Genellikle panik atak hastalarımızda, diğer sosyal fobilerde, "Yüzün kızardı." "Yok, hocam kızarmadı." bakar kızardığını fark eder, fakat bu cevap otomatik çıkar, çünkü savunma düzenekleri otomatiktir, anidir, bilinçdışıdır, kişinin kontrolünde değildir.
Sayfa 51 - psikoterapi enstitüsü eğitim yayınlarıKitabı okudu
Savunma Mekanizmaları
Yadsıma; Bir gerçekliği inkâr etmek. Nedir bu gerçeklik? Egomuzun bir zafiyeti ortaya çıkıyor. Bu zafiyet karşısında biz bunu kabullenmiyoruz. Dilek'e Mesela diyorum ki; "Ayaklarını çok oynatıyorsun, heyecanlı misin?" "Hayır. Ayaklarım hiç oynamıyor." diyor. Ayaklarının oynadığını biliyor, ama ben ayaklarının oynamasını bir hastalığa, bir acziyete, bir zavallılığa işaret olarak yorumladığımda "Hayır hiç titremiyor, nereden çıkardın doktor bey?"
psikoterapi enstitüsü eğitim yayınlarıKitabı okudu
...hiçbir hastanın, hiçbir bireyin egosu diğerine benzemez, parmak izi gibidir. Onun için hasta değil, hastalık kavramı psikoloji ve psikiyatri için daha geçerli bir malzemedir.
Sayfa 43 - psikoterapi enstitüsü eğitim yayınlarıKitabı okudu
Buraya sanki bir turnikeler sistemi gibi birer tane turnike koyalım, başına da birer tane görevli koyalım. Bu görevlilerin ellerine de sizin egonuza, sizin süperegonuza, dış gerçekliğe uygun birer yönerge, yönetme, anayasa verelim. Gelen dürtüler kişinin kendi iç denetleme sistemlerine göre, ya egoya geçmesine izin verilir ya geri döndürülür. Geri dönen sistemler hedefine ulaşamamış olur. Memeye gidememiş olur.
Sayfa 36 - psikoterapi enstitüsü eğitim yayınlarıKitabı okudu
''...Çok garip değil mi? Bir ömür boyu hedefe kilitleniyoruz ama ona niye kilitleniyoruz, onu bilmiyoruz. Çok basit bir sistemin kurbanıyız. Bir inanca sahibiz, bir ideolojiye sahibiz. Bu ideolojiye nasıl yöneldik, bu inanca nasıl yöneldik bunu irdelemiyoruz. Ama bir ömür boyu onun peşinden koşuyoruz.''
Sayfa 102 - Psikoterapi Enstitüsü Eğitim Yayınları 17
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.