Rumi'nin Bildiği Aşk
Serdar ÖzkanRumi'nin Bildiği Aşk Gönderileri
Rumi'nin Bildiği Aşk kitaplarını, Rumi'nin Bildiği Aşk sözleri ve alıntılarını, Rumi'nin Bildiği Aşk yazarlarını, Rumi'nin Bildiği Aşk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" Hayır, " dedi. "Beni sevmiyorlar. Birini sevmek için onu tanımak lazım. Oysa onlar benim iç halimi tanımıyorlar. Bütün dünya ismimi bilse ne çıkar, kimse sırrımı, aslımı bilmedikten sonra."
Sayfa 82 - Artemis yayınlarıKitabı okudu
Dışarıdan bakıp hüküm vermek, suçlamak, yargılamak kolaydır. Ama herkesin tecrübesiyle sabittir ki, bir şeyin içinde olduğunuz zaman, gerçek, dışarıdan görünenden çok farklıdır. Bunu bildiğimiz ve defalarca deneyimleyebildiğimiz halde, olaylara dışarıdan bakıp ahkam kesmekten, insanları ve hayatlarını yargılamaktan geri durmayız.
Keyif, bir şezlongun üstüne uzanıp elinde bir kokteyl ile güneşlenmek değildir. Ya da bir yatın püfür püfür esen güvertesinde koy koy dolaşmak. Gerçek keyif, göğsünde genişlik, kalbinde sakinlik hissetmektir. (Rumi'nin Bildiği Aşk)
Birazdan kontrole gelecek hemşireden bir kapuçino isteyeceğim. Ve zor da olsa, yatağımdan doğrulup onu büyük bir keyifle içeceğim. Hastanede, tadı kapuçinodan başka her şeye benzeyen, poşette satılan o hazır kapuçinolardan varmış sadece. Ama olsun, hiç sorun değil. Çünkü onu yalnız değil.
Dostumla birlikte içeceğim.
İnsan daha başka ne isteyebilir ki
Sayfa 193Kitabı okudu
Ama şunu da itiraf etmem gerekiyor sanırım. Hayat kitabımın en güzel sayfaları, sana hiç anlatmadığım sayfalardı. Yaşadığım en güzel hikâye, hiç yazmadığımdı. Ama eğer yazdığım kısmından tat aldıysan, bu hikâye kalbine dokunduysa, o halde yazmadığım hikayeyi de bulup yaşamak sana düşüyor.
Allah'a ısmarladık, sevgili dostum. Kendine iyi bak ve kendin gibi olmaya devam et.
Kitap bittiğine göre, şimdi ben ne mi yapacağım? Tahmin edersin sanırım.
Sayfa 192Kitabı okudu
ʏᴀŞᴀᴅɪĞɪᴍɪᴢ ʜᴇʀ ɢÜɴ ʙİʀ ꜱᴀʏꜰᴀ.
ʏᴀᴢᴍᴀᴍᴀ Şᴀɴꜱɪᴍɪᴢ ᴏʟᴍᴀʏᴀɴ ᴏ ᴋİᴛᴀᴘ.
Öɴ ᴋᴀᴘᴀᴋ ᴅᴏĞᴜᴍ.
ᴀʀᴋᴀ ᴋᴀᴘᴀᴋ ÖʟÜᴍ.
ʏᴀ İᴋİ ᴋᴀᴘᴀᴋ ᴀʀᴀꜱɪ?
Rumi'nin Bildiği Aşk
İşte, dostum, gecikmenin tek sebebi bu, kalbim mektuba devam etse de, bedenim devam edemedi. Sana kitabın ortasında bunları söylemek istemedim. Hikâye bölünsün istemedim. Çünkü aslolan hikâyedir, biz değil. Aslolan, bu dünyaya gelen istisnasız herkesin yazdığı o kitaptır. Yaşadığımız her gün bir sayfa. Yazmama şansımız olmayan o kitap. Ön kapak doğum. Arka kapak ölüm. Ya iki kapak arası?
Sayfa 192Kitabı okudu
Ve sadece onları sevmek bile büyük bir hazine, büyük bir müjde çünkü Mevlana şöyle diyor:
"Neyi çok seviyorsan, neyin üstüne titriyorsan, bil ki, sen osun.
Sayfa 190Kitabı okudu
Hayatımda iyice ümitsizliğe kapıldığım bir dönem olmuştu. Çok kitap okuduğum bir dönemdi. Tasavvuf kitapları. Okuduklarım kalbimi etkiliyordu, Mevlâna, Şems. Yunus ve diğer büyük Sufiler... Ama çoğu yedi yüz, sekiz yüz yıl önce yaşamışlardı. Bildiğim en yakını 300-350 yıl önce.
Onların eserleriyle ama en önemlisi yaşam öyküleriyle- içimde iyice alevlenen aşk arzusu zamanla azalmaya, sönmeye başlamıştı. Çünkü yardıma ihtiyacım vardı. Onlar gibi olamıyordum. Ve bunu başaramayınca, hayal kırıklığına uğruyordum. Her gün. Her gün okuduklarımı yaşamaya çalışıyor, ama her gün mağlup oluyordum. Onların sözleri. hasta kalbim için aldığım bir hap gibiydi. Hapı yutuyordum ve kendimi iyi hissediyordum. Ama hapın etkisi kısa bir süre sonra geçiyordu. Onlardan aldığım aşk ilhamları, aşk kokuları ilk benlik rüzgârıyla uçup gidiyor, kayboluyordu.
Sonra şöyle demeye başladım kendi kendime. Kalbimi etkileyen bu büyük Sufilerin hepsi asırlar önce yaşamışlar. Belki de böyle bir aşk sadece geçmiş yüzyıllara ait bir şey ve bu zamanda yaşanabilmesine imkân yok. Onlar, farklı bir devirde yaşamış, çok özel, çok farklı kişilerdi. Ama zaman değişti ve artık bu devirde ne onların bulduğunu bulmak mümkün ne de öyle büyük Sufileri.
Sayfa 189Kitabı okudu
Yolun açık olsun, sevgili dostum, umarım aradığını, içindeki sonsuzluğu, ışığı, sevgiyi, karşında ve baktığın her yerde bulursun.
Ama şunu da kabul etmeliyim ki, özüne giden yolculuğun bu zamanda zorlukları vardır, bu bir gerçek. Başka bir dünyada yaşıyoruz artık. Benlik duygusunun doruklara çıktığı, aklın kalbe, görünenin görünmeyene, dış dünyanın iç dünyaya, damlaların okyanusa tercih edildiği bir dünya bu. Bütün bunlar doğru, ama aynı olan şeyler de var.
Eskisi gibi hâlâ kalbimiz var, eskisi gibi Tanrı hâlâ burada ve bu dünya hâlâ O'nu ve kendimizi tanımamız için dönüyor. Ve yeryüzünde Tanrı'yı bilen, O'nu bulan kalpler olduğu sürece de dönmeye devam edecek. O kalplerden biri neden bizimkisi olmasın ki?
Sayfa 188Kitabı okudu
Çünkü sen bu mektubu okurken, ben senin yanı başında, sana bakıp gülümsüyor olacağım.
Ve bir babanın gülümsemesi karşılıksız bırakılmamalı.
Rumi'nin Bildiği Aşk
Sonsuza kadar birlikte olacağız, yavrum. Bundan emin ol. Çünkü sen beni seviyorsun, ben de seni seviyorum. Ve birbirimize olan sevgimiz herhangi bir benlik ilişkisinden bağımsız; dolayısıyla gerçek ve saf. Böyle bir sevgiyi hiçbir şey yok edemez tatlım. Ölüm bile bu sevginin karşısında saygıyla eğilir. Görevini yapar yine, bedenimizi alır. Ama bedenleri ayırsa da, sevenleri ayıramaz.
Bununla ilgili, Hz. Muhammed'in hayatından kısa bir olay anlatmak istiyorum sana.
Bir gün biri peygambere gelir ve şunu sorar:
"Benim öyle fazla ibadetim yoktur, ama Allah'ı ve peygamberini çok severim. Öbür dünyada benim hâlim nasıl olur?"
Ve peygamber ona şöyle cevap verir:
"Kişi, öbür dünyada sevdiğiyle beraberdir." Orada bulunan peygamber dostlarından biri, sonradan şöyle der:
"Bu sözü duyduğumuz an, hayatımızın en mutlu anıydı. Çünkü hepimiz peygamberi çok seviyorduk."
İşte yavrum, sevgi, kalpler arasında karşı konulamaz bir mıknatıstır ve onun birleştirdiğini hiçbir şey ayıramaz. Ölüm bile.
Allah'a ısmarladık, minik bebeğim, kendine çok iyi bak ve gülümse. Çünkü sen bu mektubu okurken, ben senin yanı başında, sana bakıp gülümsüyor olacağım. Ve bir babanın gülümsemesi karşılıksız bırakılmamalı.
Sayfa 185Kitabı okudu
Luna, minik bebeğim,
Bir şey merak ediyorum, yavrum. Sen de bir gün baban gibi, içindeki hakikatin peşine düşecek misin? Kalbinin içinde Özüne uzanan bir yolculuğa çıkacak mısın?
Rûmî'ye olan aşırı sevginden, sonunda öyle olacağını tahmin ediyorum. Ama yine de bu senin kalbinin kararı kızım. Hayat senin ve sen o hayatı babanın ya da annenin ümit ettiği şekilde değil, içinden geldiği şekilde yaşayacaksın. Senden bir tek bunu istiyorum, güzel kızım, içinin sesine kulak vermeni ve hayatını o doğrultuda yaşamanı. Başkalarının istediği gibi değil. Ya da kendini o veya bu şekilde yaşamaya zorunlu hissettiğin için değil.
Sayfa 183Kitabı okudu
Şimdi zamanı geriye sarsaydık ve bana İtalya'da ki evimizde tekrar, "Ya ben ya İstanbul," deseydin, ben yine "İstanbul," derdim. Milyon kez sorsaydın, birinde bile tercihim değişmezdi Sofia'm. Çünkü İstanbul benim için bir şehir değildi yalnızca. Oturmak için gittiğim bir yer değildi. Aşkı değil, aşkın kaynağını aradığım yerdi.
Bir Sufi, duasında şöyle diyor:
"Allah'ım, bir tek seni istiyoruz çünkü bir tek sen varsın."
Bu sözü insanlar ancak hayatlarının sonuna geldiklerinde anlayabilirler. Ama ben yine de paylaşmak istedim.
Sayfa 182Kitabı okudu