Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sahabe Arasındaki Siyasi İhtilaflar

Muhammed B.El-Muhtar Eş-Şankiti

Sahabe Arasındaki Siyasi İhtilaflar Sözleri ve Alıntıları

Sahabe Arasındaki Siyasi İhtilaflar sözleri ve alıntılarını, Sahabe Arasındaki Siyasi İhtilaflar kitap alıntılarını, Sahabe Arasındaki Siyasi İhtilaflar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Önemli olan başlangıçtaki eksiklik değil sondaki mükemmelliktir. -İbn-i Teymiyye-
Sayfa 56 - çıra yayınlarıKitabı okudu
Ellerimi savaştan çektim ve hiç savaşmadım, ancak hak üzerine savaşan insan daha faziletlidir. - Abdullah bin Ömer -
Sayfa 182 - çıra yayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Allah sana hidayet etsin ey tarih! Ey delaletlerin önderi. Senin ellerin, kahramanları istediği gibi şekillendirmeye ne kader da muktedir! Diriyi seviyor musun? Yoksa sen, ey tarih! Dirimize zulüm mü ediyorsun? Vallahi! Senin gibisi ölülerimiz hakkında hiç de güvenilir değil." (Muhammed el-Esmer)
Sayfa 7 - çıra yayınlarıKitabı okudu
İbn-i Haldun “Mukaddime"de Huseyn'in (r.a.) Kerbela'da şehid edilmesinden bahsederken Huseyn'in (r.a.), Irak'ta kendisini destekleyenlerin hazırlanmaları ve güçlerini değerlendirirken hata ettiğini söylemektedir. Bununla birlikte ibn-i Haldun bunun dünyevi bir hata olduğunu söylemekten de geri kalmamaktadır: “Bu dünyevi bir hata olup dinle alakası yoktur." Yani bu taktik ve uygulamada oluşan bir hatadır. Düşmanlarının yaptığının aksine dinle bir alakası yoktur. Düşmanlarının yaptığı ise şer'î manada hata ve cinayettir.
Sayfa 135 - çıra yayınlarıKitabı okudu
-Cemel savaşı bittiği zaman Ammar b. Yasir, Aişe'ye (r. anha) şöyle dedi: Bu mesafe sizden alınan ahitten ne kadar uzaktır:" Bununla Allah-u Teala'nin şu sözünü kastediyordu: "Evlerinizde vakarla oturun." Aişe (r.anha) şöyle dedi: "Eba Yekzan!" Ammar; "Evet!" dedi. Aişe (r.anha) devamla dedi ki; "Vallahi sen her zaman doğruyu söyleyen bir insansın!" Ammar şöyle karşılık verdi; Senin ağzından benim hakkımdaki hükmünü veren Alah'a hamd olsun!"
Ebû Bahterî şöyle dedi: "Ali'ye (r.a.) Cemel ehlinin müşrik olup olmadıkları soruldu. Ali (ra.): "Onlar şirkten kaçtılar" dedi. Sonra münafık olup olmadıkları soruldu. Ali (ra.): Münafıklar Allah'ı çok az anarlar" dedi. Sonra denildi ki: "Peki onların durumunu nasıl açıklayabiliriz? Ali (r.a.) dedi ki: "Onlar bize baş kaldıran kardeşlerimizdir:"
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
Müslüman'a sövmek fısktır, onu öldürmek ise küfürdür. (Hadis-i Şerif)
- Tarihi metodu benimseyenler Muaviye b. Ebi Süfyan'ı kendi çağındaki ya da kendinden sonra gelen sultanlarla kıyaslamaktadırlar: Diğer sultanlara oranla daha iyi olduğunu söyleyerek onu savunmaktadırlar. Bu, yerinde bir yaklaşımdır. Çünkü diğer sultanlarla kıyasladığımız zaman, Muaviye'nin Müslümanlara muamelesinin, dine yaklaşımının diğer sultanlara oranla daha adil ve iyi olduğu görülmektedir. - Muaviye'yi asıl metoda göre değerlendirenler ise onu, Peygamberle başlayıp "raşid halifeler"le devam eden nebevi devletin üzerine bina edildiği temel kaidelere göre değerlendirmektedirler.
Peygamberimiz Muhammed (s.a.v.) Ensar'dan olan Nu'man b. Amr'a içki içtiği için ceza vermiştir. Aynı şekilde Ömer b. Haytab (r.a.) kendi döneminde Kudame b. Mez'ûn'u cezalandırmıştır. Bu iki Sahabe de Bedir savaşına katılmışlardı. Allah-u Teâlâ'nın seçtiği ve masum kıldığı Peygamberler hariç insanoğlu, tabiatı gereği iman yönden ne kadar güçlü olsa da hayatında bir zaafa ve eksikliğe sahip olabilir.
Nebi (s.a.v) şöyle buyurmaktadır: "Kadılar/hakimler üç gruptur. Bunlardan birinci grupta olanlar Cennet'te, diğer iki gruptakiler ise Cehennem'dedir. Birinci grupta olanlar, doğruyu bilen ve onunla hükmedenlerdir ki bunlar Cennet'tedirler, ikinci grupta olanlar cehaletle insanlar arasında hükmedenlerdir. Bunlar Cehennem'dedir. Üçüncü grupta olanlar ise hakkı bildiği halde onun hilafina hüküm verir ki o da Cehennem'dedir."
Reklam
Cebriye; daha iyisinin olamayacağını düşünmek, geçmiş olaylara mutlaka olması gereken, hiçbir şekilde kendisinden kaçışın olmadığı problemler gözüyle bakmaktır: Bu da eskiden meydana gelmiş olayları günümüze kadar taşımaya sebep olur. Aynı zamanda bu anlayış; olayları gerektiği gibi anlayıp düzeltmeye giden yolu kapatan bir bakış açısıdır.
Sahabe fer'i konuları kesinlikle büyütmezdi. Onları akidevi konulara dönüştürmezdi. Tarık b. Şihâb'in bildirdiğine göre, Hâlid b. Velid ile Sad b. Ebî Vakkâs arasında bir problem vardı. Sad'ın (ra.) yanında Halid (ra.) aleyhine konuşulunca şöyle dedi: Aramızdaki problem dinimizi etkileyecek kadar büyümedi."
Sayfa 109Kitabı okudu
Rasûlullah'tan (s.a.v), günahkâr Müslümanları lanetlemeyi yasaklayan bazı rivayetler varit olmuştur. Örneğin "Hammâr" lakaplı içki içen bir adamı bazıları lanetlediğinde Rasûlullah (s.a.v.) şöyle demiştir: "Onu lanetlemeyin, vallâhi o Allah ve Rasûlünü seviyor."
İbn-i Teymiye bu konuya Ebu Bekir'in (ra) Halid'i ve Ömer'in (ra.) Ebu Ubeyde'yi seçmelerine değinirken açıklamaktadır: "Ömer (ra.) Allah'ın hukuku konusunda çok sertti, bundan dolayı da Ebu Ubeyde'yi seçti. Ancak Ebu Bekir (r.a.) kâfirlere karşı yumuşaktı. Halid b. Velid ise oldukça sertti. Böylece yumuşak olan sert olanı, sert olan ise yumuşak olanı seçti. Böylece her ikisi de Allah için doğru olduğuna inandıkları şeyi yaptılar."
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.