Stephen King'in Göz/Carrie adlı ilk kitabından sonra yazdığı Korku Ağı, yazarın en iyi eserlerinden bir diğeri olarak dikkat çekici bir çalışma. Ben 30 sene önce eski versiyonunu okumuştum. Burada yeni versiyonda hem kitabın girişinde bir hikâye var hem de kitabın son kısmında oldukça uzun bir başka hikâye var, ve ana hikâyenin devamı olarak
King'in vampir temalı tek romanı bu sanırım. Gerilim dozu yüksek bir kitap, özellikle sonlara doğru yazar bu konuda döktürmüş.
Stoker'ın Dracula'sı gibi Stephen King'in Barlow'u da iyi ki gerçek hayatta böyle bir yaratık yok dedirtecek kadar korkunç. Kitapta beğenmediğim tek șey aşırı fantastik kitap kapağı oldu.
Korku AğıStephen King · Altın Kitaplar · 20171,069 okunma
“Bak ve beni gör, cılız adam. Senin şömine önünde bir kitapla birkaç saat geçirdiğin gibi yüzyıllar geçiren Barlow’a bak. Bak ve elindeki sefil sopayla öldürmeye çalıştığın, gecelerin bu muhteşem yaratığını gör.
Bana bak, yazar bozuntusu! Ben insan hayatlarını yazdım ve mürekkep olarak kan kullandım. Bana bak ve ümidini kes!” Jerusalem’s Lot
Stephen King, akla hayale sığmayacak yaratıcı konular oluşturmakta ne kadar ustaysa klişeler üzerine yazarken de dudaklarımızı uçuklatan bir kalem gücüne sahip bir yazar. Bunun örneklerini daha önce de gördük. Mesela; Colorado Kid. King, gazetede denk geldiği bir haber üzerine aldığı ilhamla kısa bir roman çıkarıyor ortaya. Kaleminin akıcılığı ve
Jerusalem’s Lot’a Hoşgeldiniz
Yeni vampir romanları bana çok fazla sıkıcı geliyor ve vampir mitosuna karşı hakaretmiş gibi geliyor... Vampirizm’in bir doğuşu belirli bir kurgusu vardır vampirler gün ışığında yürüyemez, vampirler aşık olamaz veya vampirler sadece hayvan kanıyla beslenemez. Bu ve benzeri saçma vampir kurguları vampir mitosuna bir hakarettir (en azından bana göre) vampirizm bir korku unsurudur vampir yırtıcıdır son derece tehlikeli ve vahşidirler onlar insanlara karşı duygu beslemezler duygusuzlardır tek duyguları açlıktır ve bitmek bilmeyen kan arzusudur...
20 yaşındayım ve hiçbir vampir kurgusu beni bu yaşıma kadar korkutmadı tam tersine severek okudum lakin Stephen King öyle bir kitap yazmış ki okurken dehşete düştüm eski özlemle aradığımız o vampir korkusunu tüm iliklerime kadar hissettim. Küçük bir kasaba olan Salem’s lot’a şeytani güçlerin gelmesiyle her şey başlar kitapta çok hassas sahneler vardı çok işkenceli kan donduran sahneler barındırıyor kanlı ritüeller, şeytan çağırma ayini ve hayvan kurbanı gibi bir çok sahne vardı bu kitapa aşık oldum hem korktum hem sevdim sanki mini bir dizi izliyormuş tadı verdi okurken elimden asla bırakamıyorum bırakmak istiyorum gözlerim yoruluyor bitirmek istiyorum lakin bırakamıyorum kitap bizleri öyle etkisine alıyor ki sanki o uğursuz kasaba halkından biriymişiz ve sanki anlatılan tüm olaylar bizim çevremizdeymiş hissi veriyor siz de sıkı bir vampir hayranıysanız o vıcık vıcık vampir kitaplarını elinizden biran önce bırakın gerçek bir vampir romanı okuyun.
Korku AğıStephen King · Altın Kitaplar · 20171,069 okunma
