Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şehir Mektupları

Ahmet Rasim

En Eski Şehir Mektupları Sözleri ve Alıntıları

En Eski Şehir Mektupları sözleri ve alıntılarını, en eski Şehir Mektupları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ne tuhaf bir şey, yeni gördüm ama meğer kömürcüler karda, donda buram buram terler; tatlı, sıcak, güneşli havalarda da tiril tiril titrerlermiş.
Reklam
Fakat dikkat etmeli. Bin türlü düşmanlık olur. Hatta bizde de oldu ya!
Benim gösterdiğim yol sizin akçe farkınızdan dolayı hayırlıdır.
Çocuğun birilerinden merhamet beklermişçesine bağırması kırk yılda bir bulduğumuz neşe verici uykumuzu dağıtıyor. Artık uykuya veda! Bu gürültüye güç mü yetiyor?
Frenk olmayıp da Frenklik hevesinde bulunan, alaturkadan usanan, fakat biraz züğürtçe olanların hepsi buradadır. Zira tabldot altı kuruşa, içeriye girip de fesi veya şapkayı çıkarıp yarım saat evvel bilhassa taradığınız saçlarınızı gösterdiniz mi, derhal sizi Frenk zannediyorlar.
Reklam
Bayram geliyor. Düşünün babalar! Telaşın lüzumu yok! Masraf kapıları açılıyor! Fakat bunlar güzel günlere özel masraflardandır, kıskanılmaz. Sevine sevine alınır, giydirilir. Herkes herkesin gülüp sevinmesini ister. O ağlayan çocukları, bayram günü davulun arkası sıra gezerken; arabalarda, beygirler, eşekler üzerinde giderken görseniz tanıyamazsınız. Bizimkilerde şimdiden ağlama darılma yok, ama böyle giderse, gözyaşlarını anlatmaya biz de matbaada başlayacağız. Acaba öteki arkadaşlar ne haldedirler? Herkesin bayramda cebinde harçlığı olur, gazete yazarlarının bir parası bulunmaz. Sebebini soracak olursanız onu da söyleyeyim. Sebebi; idarecilerin, bayram günü elemanlar matbaaya gelsinler de iş görülsün, diye para vermemeleridir.
"Ah! Ne olurdu, bir kitap, romanlar güzeli bir sahife olsaydım da her gün beni okusaydın."
Sayfa 179Kitabı okudu
Yazarlar üzerine…
“Bir yazarı yalnızca hayatıyla, yani parantez içinde belirtilen doğum ve ölüm tarihiyle tanıyor olmak, o yazarın kültür dünyamıza katkılarını görmezden gelmek demektir...”
Öztürkçe dilinde Çay üzerine bir söz…
“Çay-ma hoş-güvar ü şirinest” (Çayımız lezzetli ve tatlıdır)... #ÖztürkçeDili
Reklam
ÖzTürkçe dilinde ÇORBA’nın tanımı…
“Kana kuvvet, göze fer, batına ciladır çorba, İllet-i cu’a deva, mahz-ı gıdadır, çorba. Sağlara, hastalara ayn-ı şifadır çorba, Ağniya dostu muhibb-i fukaradır, çorba, Hasılı hahiş ile ekle sezadır, çorba...” (Günümüz Türkçesine tercümesi: “Çorba, kana kuvvet, göze fer, karna ciladır, Açlık derdine devadır, gıdaların ta kendisidir. Sağlara, hastalara şifa olan çorba, Zenginlerin dostu ve fakirlerin sevgilisidir. Kısacası, istekle yenilmeye layıktır, çorba...”)
Sayfa 102Kitabı okudu
İstanbul’un en eski sakinleri: Kız & Galata Kulesi…
“Eskilerden kim kaldı İstanbul’da?, denildi mi, bir Kız Kulesi, bir de Galata Kulesi, diye cevap verirlerdi. Ne kadar doğrudur...”
Sayfa 152Kitabı okudu
Dilimiz hangi renktir?…
“- Eğer dilimiz için de bir renk yazman gerekseydi, ne diyecektin? Durdum. Sorduğu tuhaf ama önemliydi. Şaşırdım. Dile renk yakıştırılır mı? Mavi desem olmaz. Turuncu yakışmaz. Al, pembe, siyah; hiç alakası yok. En sonunda: - Ben yakışacak rengi bulamadım. Sizin aklınıza geliyor mu?, diye sordum. Güldü, dedi ki: - Ben buldum, ama sadece bir renk değil.. Renkler topluluğu. Renk de değil, birkaç rengin birleşmesinden olma ‘Mozaik’.. - Mozaik! Gerçekten çok uygun. Öyle ya; Arapça, Farsça, İtalyanca, hele bir de şimdilerde Fransızca ve Türkçe! Kıyamet...! - Evet. Dil büyüdükçe, yeni kelimelere muhtaçmış. Mesela, ‘tatlı’ kelimesi pek eski, kullanılamazmış. Onun yerine ‘nuşin’ kelimesi konulacakmış. Bundan sonra, ‘helva-yı nuşin, nuşin karpuz, nuşin renk, nuşin söz, nuşin dil’ denilecek...;))”
Sayfa 185Kitabı okudu
''Muhterem okuyuculara! Şu aşağıdaki şeylere inanmayınız: İdare memurlarının kasada para yok deyişlerine, Gazetelerin birbirlerine atıp tutmalarına, Köprü memurlarının görmemezliğe gelmelerine, tramvayların yarım saatte Şişli'ye gideceklerine, Rumeli şimendiferlerinin ortalama hızını otuz kilometreye çıkaracaklarına. Şirket-i Hayriye'nin vapur tarifelerine, Gümrükçülerin bu sene de para kazanmadık demelerine....''
Sayfa 119
Gece, yıldızlı örtüsünü gökyüzüne serer sermez hatıra, yorulmuş zihinlere ferahlık ve sevinçten ibaret bir neşe hissi geliyor.
Sayfa 22 - Say YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.