Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.15
Şeytan
Lev TolstoyŞeytan Yorumları ve İncelemeleri
Şeytan yorumları ve incelemelerini, Şeytan kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Şeytan puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Aşk olmayan ilişkiye duyulan sadakatin getirdiği delilik.
Kitap etkileyici bir sonla bitti. Hayır yanlış oldu, kitap etkileyici iki sonla bitti.
Evet kitapta iki adet son var, ikisi de birbirinden yıkıcı sonlar. Kitabın adının Şeytan olmasının sebebi için bazıları kadının Şeytan olarak tasvir edildiğini söylemiş fakat bence bu doğru değil. Kitabın adının şeytan olmasının sebebi ana karakterimiz sürekli tanrıya yakınsa, yardım istese de her seferinde şeytana uymayı seçti, kitabın adının buradan geldiğini düşünüyorum.
(Spoiler alarmı!)
Konuya gelecek olursak, Yevgeniy adındaki ana karakterimiz babasının mirası nedeniyle şehirden köye göçmüştür. Mirasta büyük bir borç da vardır, işleri düzenlemeye çalışan Yengeniv bir gün cinsel bir açlık çektiğini fark eder ve kahyası aracılığıyla Stepanida adında kocası iş sebebiyle şehirde olan bir kadınla cinsel ilişkiye girer ve bu ilişkinin ardından başka bir kadınla evlenen ana karakterimiz, Stepanida ile sık sık karşılaşır ve bu kadına karşı hislerinin henüz geçmediğini fark eder, karısına sadık kalmaya çalışan karakterinizin yaşadığı zorlukları okuyoruz kitapta.
Kitaptan çıkarılması gereken şey şu ki, sevdiğiniz kişiyle evlenin ki sevmediğiniz birini aldatmak zorunda kalmayasınız.
Eserde, baş karakterimiz bekarken evli bir kadınla yaşadığı kendisine göre de kaçamak sayılabilecek ve istediği anda bu kaçamaktan kolayca vazgeçebileceğini düşündüğü, aslında hiç de öyle kolay bir vazgeçişle kurtulabileceği ilişki yaşamadığını anlatıyor. Gerek içsel çatışmalarıyla gerek güvendiği birine kendi durumunu anlatırken ki halinden okuyucu olarak bizde hayatına nasıl devam edeceği konusunda meraklanıyoruz, üstelik artık bekar değil evlidir. Eser iki şekilde sona eriyor. İki şeklin ortak noktası, ölüm. İlk şeklinden çok ikincisi beni daha çok etkiledi. Evli bir erkek bekarken birlikte olduğu kadının eğer var olmasından rahatsızlık duyuyor ve birlikte olursa tüm saygınlığını kaybedecekse kadını yok etmesi, onu öldürmesi hayatının çözümü olarak görebiliyor. Çözüm mü yoksa yine bir şekilde şeytanca kaçış mı kendinden diye düşünmeden edemiyorum. En azından eserin sonunda eşi ile çocugunun ölümü veya öldürülmesi gerçekleşmiyor böylece bir erkeğin iç karmaşasına yeni bir kadın kurban verilmiyor. Ölümle biten üçüncü bir son fazla olabilirdi. Bize sunulmuş ölüm içerikli iki sona rağmen hayatının geri kalanında belirsizlikler olsada çocuğu ile hayatta kalan bir kadının olması beni teselli etti.
Bu əsər Lev Tolstoyun digər əsərlərin də olduğu kimi insanı düşündürən və kitabı oxuyarkən insanın özünü sorğuladığı əsərlərdəndir. Yevgenin öz İD ilə daim konfliktli situasiyada olmasından bəhs edilir(İd,ego,superego Siqmund Freud araşdıra bilərsiz). Burada yazıçı yevgenin timsalında libidosu ilə başa çıxa bilməyən insanları ümumiləşdirmişdir. Kommunikativ emosional hall olan həya hissi daha qabarıq şəkildə özünü büruzə verir. Siz də oxuyun və içinizdəki şeytanı müəyyənləşdirin )
İnsanın kendi iç dünyasında yaşadığı çalkantılar, hazlar ve dürtüleri kendisinin dışındaki birey veya etkenlere yüklediğinde acı gerçekle karşılacağı ana kadar suçunu itiraf edememesi..bir nevi dalgalanış hikayesi de denebilir.
Kitabı okumuş olanlar yazıya döktüğümdeki içtenliği umarım hissedebilir. Bana kalırsa son cümle asıl vurucu noktaydı bir hayat dersi niteliğinde olup insana kendini sorgulatabilir cinstendi.
Hata yapmak bir insanın canından daha önemli değildir. Önemli olan er yada geç hataları kabul edip doğruya yönelmektir. Kuruntu insanı kurutur. Dünya hayatında hayali bir hayat sürdürür. Olması gereken gizlemek ve içten içe çürümek değil en doğru kişiyle bunu paylaşmaktır.
Kendi Hatalarını Şeytana Yüklemek Bir Kaçış mıdır?
Not:okumuş olduğunuz inceleme benim burada yapmış olduğum ilk incelemedir.
Bu kitapta şeytanın kim olduğunu karar vermek belki bazılarına göre zor olabilir. Belki benim düşüncemi okuyanlar feminist bir yaklaşım olarakda düşünebilir. Ama bence bu kitapta asıl şeytan erkek kafasında bazı şeyleri bitirememişken veya bitirip bitmediğini kendisi dahi bilemez durumda olduğu halde geçiştirmesi ve yeni bir hayat kurmaya karar vermesi bence asıl sorun tam da burada başlıyor. Karakter ilk başlarda kendisini kaptırmak istediği olayların akışına bırakırken sonun nasıl olacağını düşünmüyor tabi herkes gibi.Ama gel gör işler böyle devam etmiyor. Karakter hiç ummadığı bir zaman da karşısına çıkan kadına olan hislerinin bitmediğini anlıyor ama bir yanda da hamile karısını ve karısının ona sunduğu rahatlığı bırakamıyor veya bırakmak istemiyor unutmaya çalışıyor şehir değişiyor ama olmuyor en sonunda kadını öldürünce herşeyin biteceğini ve hayatının yoluna gireceğini düşünüyor tabi ki yine yanılıyor hapise düşüyor kendini içkiye veriyor ailesinde çocuğundan uzaklaşıyor derken o kadına olan aşkı onu kül ediyor.