Ortaçağ avrupasında yaşanmış olaylar üzerinden kurgulanmış tarihi roman, 1400 lü yıllarda geçiyor, Fransa tahtında hak iddia eden İngiltere kralı Edward İngiliz kanalını aşarak getirdiği ordusuyla Fransa kuzeyinde Normandiya ve o zaman Britanya olarak anılan coğrafi bölgede ortalığı kasıp kavurmakta, yakıp yıkmaktadır, Fransa kralının karşısına çıkardığı kuvvetler karşısında sürekli zaferlerle ayrılmaktadır. Avrupa nın önemli kuvvetlerini yanında toplayan Fransızlar ingilizlerin "longbow" ları karşısında çaresiz kalıp teslim olma noktasına gelmiştir.
"Krallar yükseklere çıkmış adamlardan başka nedir ki? Bu yüzden biz de yükseleceğiz ve kralların yenilgisini merdivenimizin basamakları olarak kullanacağız."
İkna yeteneği olan adamlar İngiltere'nin az bilinen kesimlerinde dolanıp kutsal azizlerin el ve ayak parmaklarından veya kaburgalarından olduğunu söyledikleri sararmış kemikleri satarlardı. Ve kemikler bazen gerçekten insana ait olsa da çoğunlukla bir domuza ya da hatta bir geyiğe ait oluyor, ama insanlar yine de satın alıp bu kemiklere dua ediyordu. "İnsan St. Guinefort'a dua etse de olur," derdi Peder Ralph, sonra genizden gelen alaycı bir kahkaha patlatırdı. "Uyluk kemiğine dua ediyorlar, uyluk kemiğine! Kutsal domuz!"
Kitap güzel ve gayet akıcı. Savaş betimlemeleri harika. 2. Ve3. Kitapları bozuk çıkmasa devamını da okuyacaktım. Özellikle yüzüklerin efendisi tarzı kitap ya da filmleri sevenler için güzel bir alternatif olacaktır.
Dikkat spoiler içerir.
Kutsal Kase'nin Peşinde serisinin son derece güzel ilk romanı. Yüzyıl Savaşlarının anlatıldığı bu romanda bir İngiliz çocuğu olan Thomas, babası Rahip Ralph ile Hookton köyünde mutlu mesut yaşarken, Guillaume adında bir Fransız köylerini basar ve pek çok insanı öldürür. Kilisedeki kutsal emanet olan eski bir mızrağı da çalar. Zar zor kurtulam Thomas büyür ve Will Skeat sayesinde İngiliz ordusunda iyi bir okçu olur. Hatta bir kalenin feth edilmesini sağlar. Ama Sir Simon ile arası bozuktur. Simon, ele geçirdikleri kalede bir Kontun karısı olan Jeanette'yi elde etmeye çalışır. Thomas da ona pusu kurar ama başarılı olamaz ve Jeanette ile beraber kaçmak zorunda kalır. Uzun süren bir yolculuktan sonra İngiliz kralına çıkarlar. Jeanette kendini prense sevdirir ve Thomas'ı gönderir. Thomas da Caen şehrinin yağmalanması sırasında Eleanor ile tanışır. Onu kurtarır. Ama Sir Simon onu bulur ve asılmasın sağlar. Ama ölmez ve Guillaume tarafından kurtarılır. Eleanor onun kızıdır ve bu yüzden hayatını kurtarmıştır. Görevi Harlequin denilen Vexille'i öldürüp mızrak ve kutsal kaseyi ele geçirmektir. Aslında Thomas da Vexille'dir. Ve yavaş yavaş büyük savaş yaklaşır. İngiliz kralı Edward, ordusu kendisinden çok kalabalık olan Fransız kralı Philip ile savaşacaktır. Acaba bu savaşı kim kazanacaktır? Thomas mızrağı bulabilecek midir? Jeanette savaştan önce ne yapacaktır? Will Skeat ne olacaktır? Guillaume ile savaş sırasında karşılaşacak mıdır? Bundan sonra neler olacaktır? Soluksuz okunan bir roman.
"Krallar yükseklere çıkmış adamlardan başka nedir ki? Bu yüzden biz de yükseleceğiz ve kralların yenilgisini merdivenimizin basamakları olarak kullanacağız."
İngilizler in Fransızlar ile savaşmak için kanalı geçtikleri bir dönemdi. Kral büyük lordlar ve şövalyeler orduya önderlik ediyordu ama ingilizler in gizli silahı, hepsi sıradan adamlar olan okçularıydi Hoktonlu Thomos , bu okçulardan biriydi. Ama aynı zamanda özel bir görevi vardı; dövüşün heyecanı sırasında sık sık unuttuğu bu görev, bir Fransız haydut tarafından öldürülen babasının intikamını almak...
İngilizler in Fransızlar ile savaşmak için kanalı geçtikleri bir dönemdi. Kral büyük lordlar ve şövalyeler orduya önderlik ediyordu ama ingilizler in gizli silahı, hepsi sıradan adamlar olan okçularıydi .Hoktonlu Thomos , bu okçulardan biriydi. Ama aynı zamanda özel bir görevi vardı; dövüşün heyecanı sırasında sık sık unuttuğu bu görev, bir Fransız haydut tarafından öldürülen babasının intikamını almak...
Bir rahibin oğlu olan Thomas' ın hikâyesi Fransızların köyünü basıp babasını öldürmeleri ve aile hazinelerinin çalınması ile başlıyor. Tüm varlığını ve tanıdıklarını kaybeden gencin orduya katılmaktan başka çaresi yoktur.
İngilizlerin Fransız toprağını işgali, savaşta yaşanan dehşet kitapta yoğun bir şekilde hikaye ediliyor. Savaş taktikleri, silah üstünlüğü anlamında detaylı bilgilendirme yapılmış. Dönemde kadınların olmayan sosyal statüsü ve değersizliği parmak ısırtır.
Ne kitaptı ama!
Öncelikle savaş sahnelerini bu kadar beceriyle anlatan çok ama çok az yazar var. Tarihi romanlarda savaş sahnelerini anlatmaktansa politikaya boğulan çok fazla yazar var ve bunun tersini yapması Bernard Cornwell’i ayrı bir yere koyuyor benim gözümde.
Kitap aslında 3 kitaplık bir serinin ilki ve bir okçu olmak isteyen Thomas’ın hikayesini anlatıyor, spoiler vermemek için daha fazlasını yazmıyorum sadece şunu belirtmek istiyorum kitapla ilgili; içinde geçen 2 olay haricinde hepsi gerçekten de yaşanmış tarihi olaylar. Bu açıdan da sanırım Bernard Cornwell bir teşekkürü hak ediyor zira tarihi roman yazarları genelde başlangıç noktasını tarihten alsalar da devamında romanlarında çok fazla olayı değiştiriyorlar ki bence tarihi roman ile tarihi kurgu romanların farkı daha fazla belirtilmeli.
İncelemeyi çok ayrıntılı yapmadığımı biliyorum ancak herhangi bir heyecan kaçırtıcı bir şey yazmak istemiyorum o yüzden de dikkatli olmaya çalıştım.
Son olarak bence tarihi roman okurlar bu seriyi ve Bernard Cornwell’in diğer kitaplarını kaçırmasınlar tabi baskısını bulabilirlerse...
"...pek çok ölümcül savaş yapıldı, insanlar
katledildi, kiliseler soyuldu, ruhlar tahrip edildi,
genç kadınlar ve bakireler kirletildi; saygıdeğer
dullar ve eşler rezil edildi; kasabalar,
malikaneler, binalar yakıldı; yollarda soygunlar
ve gaddarlıklar yapıldı; pusular kuruldu. Bu
yüzden adalet sağlanamadı. Hıristiyanlık inancı
zayıfladı, ticaret yok oldu ve bu savaşları
takiben konuşulamayacak, sayı-lamayacak ve
yazılamayacak kadar kötü ve korkunç olay-lar
yaşandı."