Şair Serdar Erbekler’in yayınladığı ikinci eseri Şiirler II – Kainat Sürgünü adlı şiir kitabını okudum. İlk kitabı “Ayla - Özlemler Bazen Çığlıklaşır”ı da okumuştum.
Edebiyatçılar arasında şiirin ölüp ölmediği tartışılan bir konu. Sosyal medyada şiir yazıp paylaşanlar, bu şiirleri beğenip okuyanlar çok ama basılan şiir kitabı az. Buna karşılık az sayıda basılan şiir kitabının satışı ve okuru yok denilecek kadar yetersiz. Şiir sosyal medyada ilgi çekiyor ama kitap olarak basılıp, raflarda yer alınca aynı ilgiyi çekmiyor maalesef. O yüzden cesaretlerinden dolayı şair ve yayınevini tebrik ediyorum.
Şiir, şairin iç dünyasında yaşadıklarının dışa vurumu olduğundan kitaptaki şiirlerde sevda, hasret, memleket, inanç, umut gibi konularda şairin hissettiklerini bizlere anlatıyor. Sadece duygusal şiirler değil; Süzgeç Gibi, Çarpık Kentleşme, Bir Tünele Verecekler İsmimizi, Bir Mezarın Soğuk Taşları gibi şiirlerle de toplumda yaşananların şairin kendi evrenindeki yansımalarına tanık oluyoruz.
Sayfa sonlarında, şiirlerden bağımsız olarak;
“Çıkarlar bittiğinde, bütün insanlar eşitlenir.”
“Bizi engelleyen zihnimize taktığımız kelepçelerdir.”
“Hayallerinizi tel örgülerden kurtarın.”
“Ve sonra yağmur yağar; kaybolur kalp izlerimiz.” Gibi özdeyiş tadında cümleler var. Bence bu cümleler şairin içindekileri tam olarak dışa vuramadığını gösteriyor. İç dünyasında, kalbinde, kaleminden geçerek, kağıda dökülecek daha çok birikim var.