Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sınıf Arkadaşım Atatürk

Ali Fuat Cebesoy

Sınıf Arkadaşım Atatürk Hakkında

Sınıf Arkadaşım Atatürk konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Atatürk ile Ali Fuat Paşa'nın Harbiye sıralarında başlayan sınıf arkadaşlığı, onları kader arkadaşlığına kadar götürecektir... Milli Mücadele başlayınca Mustafa Kemal'i ilk destekleyen ve İstanbul hükümetine ilk isyan bayrağını açanlar arasında Ali Fuat Paşa gelecektir...  Maziye uzanan yakın dostlukları o kadar sıcak anılarla doludur ki, araya giren kırgınlıklara rağmen hasta yatağında Atatürk'ün yanında görmek istediği kişi gene Ali Fuat Paşa olacaktır... Savarona yatında aralıksız 22 gün gece gündüz beraber olurlar... Dolmabahçe Sarayındaki bu buluşma ise, sanki yıllar Öncesinin Salacaklı Ali Fuat'ı ile Selanik'li Mustafa'sını yan yana getirmiştir. Çocukluğa uzanan mazi hasretinin bu duygusal anı, iki eski dostun son veda görüşmesi olacaktır... Zira arkadaşı ölüm döşeğindedir...  Ali Fuat Cebesoy bu küçük eserinde, işte bu büyük dostluğun çocukluk, okul ve genç subaylık yıllarını anlatır... Belki bu eseriyle o da, İstikbale umutla bakılan eski günlerin hasretini gidermiş olmalıdır... Ne Atatürk'e Ali Fuat Paşa kadar yakın bir dost çıkmış, ne de onu bu kadar güzel anlatan bir kitap yazılmıştır  
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 12 dk.Sayfa Sayısı: 219Basım Tarihi: Mart 2020İlk Yayın Tarihi: 1967Yayınevi: İnkılap Kitabevi
ISBN: 9789751010506Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 34.0
Erkek% 66.0
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Ali Fuat Cebesoy
Ali Fuat CebesoyYazar · 9 kitap
Ali Fuat Cebesoy (23 Eylül 1882; Salacak, Üsküdar, İstanbul - 10 Ocak 1968, İstanbul), Türk asker ve siyaset adamı. Türkiye'nin ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal ile Harp Okulu yıllarında sınıf arkadaşı idi. Türkiye'nin işgali sırasında İzmit'ten Ankara'ya ilerleyen İngiliz birliklerine ateş açma emrini vererek, şimdiki adı Alifuatpaşa tren istasyonu olan mahalde durdurması nedeniyle Kurtuluş Savaşı'nı fiilen başlatan ilk komutan oldu ve savaş boyunca önemli görevler üstlendi. Yine Kurtuluş Savaşı yıllarında üstlendiği Moskova Büyükelçiliği görevini başarıyla yürüttü ve Türkiye'nin kuzeydoğu sınırlarını belirleyen Moskova Antlaşması'nı imzaladı. Milletvekili olarak başladığı siyasi yaşamında Türkiye'nin ilk muhalefet partisi olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kurucularından birisi oldu, ve sonrasında İzmir Suikastı sanığı olarak Orgeneral rütbesindeyken İstiklal Mahkemeleri tarafından yargılandı. 1939'dan sonra siyasete dönerek TBMM başkanlığı, Bayındırlık bakanlığı yaptı. 1948'den itibaren siyasete Demokrat Parti'de devam etti. 27 Mayıs Darbesi'nden sonra Yassıada Mahkemeleri'nde yargılandı. 23 Eylül 1882 günü Salacak, İstanbul'da doğdu. Babası, sonradan Türkiye'nin ilk Bayındırlık Bakanı olan İsmail Fazıl Paşa idi. İlk öğrenimini Erzincan'da, orta öğrenimini İstanbul'da Saint Joseph Lisesi'nde yaptı. Babasının gönülsüzlüğüne rağmen 13 Mart 1899'da, Harp Okulu'na girdi. Harp Okulu'nda Mustafa Kemal ile aynı sınıfa düşmesi bir bakıma gelecekteki kaderini çizmiş oldu. Selanikli olan Mustafa Kemal, İstanbul'da Ali Fuat'ın ailesinin yanında kalıyordu. 1902'de, Harp Okulu'nu bitirdi; 11 Ocak 1905'te, Harp Akademisi'nden sekizinci olarak mezun oldu. Askerlik Yaşamı Ali Fuat Bey'in Beyrut'ta başlayan kıta hizmetleri, 1908'deki Roma Askeri Ataşeliği dışında, çok hareketli geçti. Trablus'ta savaş başlar başlamaz (1911) oraya ilk gidenler arasındaydı. Balkan Savaşı sırasında Karadağ'da, Yanya Kalesinde, Pista ve Pisani muharebelerinde, I. Dünya Savaşı'nın başında tümen komutanı olarak katıldığı Kanal Harekatı'nda büyük başarılar gösterdi. Kanal Harekatında 8. Kolordu kurmay başkanlığı; Doğu Anadolu cephesinde Mustafa Kemal Paşa'nın emrindeki 16. kolorduda 5. Tümen komutanlığı yaptı. Liman von Sanders komutasındaki Yıldırım Orduları Grubunun, Edmund Allenby komutasındaki İngiliz ordusu karşısında hezimete uğramasından sonra Yıldırım Orduları Halep'in kuzeyine kadar çekilmek zorunda kaldı. Bulgaristan'ın 29 Eylül'de savaştan çekilmesi sonucu Osmanlı Devletinin müttefikleriyle karayolu bağlantısı kopmuş, İtilaf Devletlerine Balkanlardan İstanbul'a yürüme imkanı doğmuştu. Bunun üzerine Osmanlı İmparatorluğu 30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesini imzalamak zorunda kaldı. Mondros Mütarekesi gereği Osmanlı Ordusundaki Alman subaylarının ülkelerine dönmeleri gerekiyordu. 31 Ekim'de Liman von Sanders görevini Mustafa Kemal Paşa'ya devretti. Mustafa Kemal Paşa'nın İstanbul'a dönmesinden sonra Ali Fuat Paşa, Yıldırım Ordular Grubuna bağlı olan emrindeki 20. kolorduyu terhis etmeden teçhizatıyla birlikte önce Konya'ya sonra da Ankara'ya getirdi. 1919'da Türkiye işgal edilirken Anadolu'da bağımsız olan iki kolordu'dan biri Ankara'da Ali Fuat Paşa komutasında, diğeri ise Erzurum'da Kazım Karabekir komutasındaydı. Ali Fuat Paşa'nın emriyle 20. kolordu birlikleri İzmit ve Adapazarı üzerinden Bilecik ve Eskişehir istikametine ilerleyen İngiliz kuvvetlerine Geyve yakınlarında, halen adı Alifuatpaşa, Geyve istasyonu olan mevkide ateş açarak onları durdurup geri püskürttü ve İstiklal Savaşı'nı fiilen başlatan ilk komutan oldu. Daha sonra Mustafa Kemal Paşa Samsun'a çıktıktan sonra Erzurum Kongresine gitmeden Amasya'da Ali Fuat Paşa ile görüşerek Amasya Tamimini birlikte imzalayıp ilan ettiler. Kurtuluş Savaşı'nın ilk döneminde 20. Kolordu ve Garp Cephesi komutanlığı yaptı. İzmit ve çevresinde Yunan ve İngilizlere karşı savaşmıştır. İstanbul Hükümeti'nin İçişleri Bakanı Ali Kemal Bey, Mustafa Kemal'in görevsizliğini bir genelgeyle açıklayınca Ali Fuat Paşa da kendi bölgesindeki valilere ve mutasarrıflara kendisinden gelecek emirlere göre hareket edilmesini bildirdi (1919). Ayrıca, her tarafta Müdafaa-i Hukuk ve Reddi İlhak Cemiyetlerinin kurulacağını ilgililere hatırlattı. Bu çabaları takdirle karşılandığı için, Sivas Kongresi sonrasında Ali Fuat Paşa, Umum Kuvayı Milliye komutanı olarak görevlendirildi. Büyükelçilik görevi "Umum Kuvvayı Milliye Komutanı" olan Ali Fuat Paşa ile Kuvvayı Seyyare Komutanı Çerkez Ethem Yunan işgaline karşı 1920 Ekim ayı sonunda Gediz harekatını yaptılar. Taarruz planını Genelkurmay Başkanı Albay İsmet Bey kabul etmese de, TBMM kuvvetleri ağır zayiatlar verdikten sonra Gediz'i geri alarak, İzmir'in İşgalinden sonra ilk defa Yunanların işgal ettikleri bir bölgeden geri çekilmelerini sağladılar. Harekatın bitiminde Kuvvayi Milliye Komutanlığı lağvedildi ve Umum Kuvayı Milliye Komutanı olan Mirliva Ali Fuat Paşa Moskova Büyükelçiliğine tayin edildi. Yerine kurulan iki komutanlıktan "Batı Cephesi Komutanlığı"na Albay İsmet Bey, "Güney Cephesi Komutanlığı"na ise Mirliva Refet Paşa tayin edildiler. Harekat öncesinde kendisinin onayının alınmamasına kızan Genelkurmay Başkanı Albay İsmet Bey tarafından Çerkez Ethem taraftarlığıyla ve Kuvayı Milliye birliklerini denetim altında tutamadığı iddiasıyla suçlandı. Doğru olmadığı sonradan belgelerle ortaya konan bu suçlama üzerine, ayaklanmaların bastırılmasından sonra, Ankara'ya çağrılarak Moskova Büyükelçiliğine atandı. Mustafa Kemal'in talimatını yerine getirmek ve halen gizli tutulan ve onun Lenin'e yazdığı mektubu vererek Sovyetler Birliği ile sınır tespit etmekle yükümlü olduğu bu zor görevi sırasında Kazım Karabekir komutasındaki TBMM orduları Eylül 1920'de Sarıkamış, Kars, Ardahan, Artvin ve Batum'u geri alırken Moskova'da Lenin ve Stalin'e, Türk Ordusunun Menşeviklere karşı savaşarak aslında Bolşeviklere de yardımcı olduğunu söyleyip teskin ediyordu. 16 Mart 1921'de TBMM sefiri olarak Sovyetler Birliği ile Moskova Antlaşması'nı imzaladı; böylece hem TBMM ilk defa bir yabancı devlet tarafından tanınmış oldu, hem de Türkiye'nin kuzeydoğu sınırları tespit edildi. Siyasi hayatı Ali Fuat Paşa, mensubu olduğu Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın liderleri Adnan Adıvar, Kazım Karabekir, Rauf Orbay ve Refet Bele ile birlikte 10 Mayıs 1921'de Ankara'ya dönerek Meclis'te siyasi çalışmalarına başladı. Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti başkanlığını yaptı. 1923'te Konya'da 2. Ordu müfettişliği görevine getirildi (bu dönemde meclisteki görevinden süresiz izinli sayıldı). Bir yıl sonra Ordu müfettişliği görevinden istifa ederek meclisteki görevine Ankara milletvekili olarak devam etti. 1925'te Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk muhalefet partisi olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kurucuları arasında yer aldı. Ertesi yıl (1926) İzmir Suikastı dolayısıyla Ali Fuat Paşa da İstiklal Savaşını birlikte başlattıkları Kazım Karabekir, Rauf Orbay ve Refet Bele Paşalarla birlikte tutuklandı, yargılandı ve beraat etti. 1 Ekim 1927'de TBMM'nin ikinci Dönemi sona erince milletvekilliğine son verilmiş oldu. Ayrıca, ordu açığında iken 5 Aralık 1927'de askerlikten de emekliye sevkedildi. Bu olaylardan sonra dört sene müddetle politikadan uzaklaştırılarak inzivaya çekilmek zorunda bırakılan Ali Fuat Paşa, yönetimle olan anlaşmazlığı yüzünden sıkıyönetim altında tutulması istenen 84 kişilik listede yer aldı. İkinci dönem siyasi hayatı Atatürk'le barışmasından sonra 1931 yılında Konya milletvekili seçilmesiyle başladı. İsmet İnönü cumhurbaşkanı olduktan sonra Bayındırlık Bakanlığı (1939-1943) ve 1948 yılında TBMM Başkanlığı da yaptı. Aynı yıl TBMM Başkanlığından ve CHP'den istifa ederek Demokrat Parti'ye geçti. 1950 seçimlerinde Eskişehir'den 1954 ve 1957 seçimlerinde de İstanbul'dan milletvekili seçildi. 27 Mayıs Darbesi sırasında tutuklanarak Yassıada mahkemelerinde yargılandı. Serbest kaldı. I., II. Dönem Ankara, IV., V., VI., VII., VIII. Dönem Konya, IX. Dönem Eskişehir, X., XI. Dönem İstanbul Milletvekilliği yapmıştır. 10 Ocak 1968'de, İstanbul'da hayatını kaybeden Cebesoy hiç evlenmemişti. Geyve civarındaki Alifuatpaşa beldesinde Merkez Camii'nin avlusunda gömülüdür. Ailesi yerinde kalmasını istediğinden, Ankara'daki Devlet Mezarlığı'na nakledilmemiştir. Aynı beldedeki müzede kendisine ait kişisel eşyalar, fotoğraflar ve dokümanlar mevcuttur.