Bu roman, onulmaz, çifte bir aşkın romanıdır. Bir tanesi kadın aşkı, ötekisi bir kavganın aşkı. Memduh Selim İstanbul'da okumuş, İstanbul aydınlarının kültür yaşamına karışmış, bir kültür adamı, bir kitap kurdudur.
Cumhuriyetten sonra Türkiye'den sürgün edilmiş, o zamanlar Fransızlarda olan Antakya'da ve Halep'te , öteki Suriye şehirlerinde yaşamış, bu sıralarda da bir Çerkes kızına âşık olmuş, Nişanlanmış, evleneceklerken Ağrı Dağı başkaldırısı başlamış.isterse Ağrı'daki savaşa gitmeyebilir.
Nişanlısından çok yaşlıdır. Ama aşk büyüktür. Sonunda Memduh Selim Bey savaşı seçer ve Ağrı Dağı'nın yolunu tutar. Savaş, yoksulluklar, açlıklar ve yenilgi...
Bu roman bir trajedidir. Dil yalın , yeni betimlemeleri göze batmadan, insanın gözüne gözüne sokmaz.
Bu romanı bitirdikten sonra etkisinden kurtulamadım.Memduh Selim Bey'e üzüldüm, kızdım, küçümsedim belki... Bence sizde bir şans verin , bir şey kaybetmiş olmazsınız...
Son olarak Yaşar Kemal, yazar hakkında neler söylemiş:
Mehmed Uzun 'u okuduğumda çok şaşırdım, bir dilin ilk romanı böylesine ustalıkla, böylesine zengin bir dille, üstelik de gelişmiş bir roman dili yaratılarak nasıl yazılmış diye. Mehmed'in yeteneğinin, geniş kültürünün elbette bunda büyüktür.