"Burası okyanus gibi değildi: her şey farklıydı, her şey birilerine aitti, her şey bölünmüştü, her şey korunuyordu."
Hikaye Buenos Aires balıkçılarının korkulu rüyası olan ve deniz şeytanı adı verdikleri bir canavar hakkında. Bu canavarın daha sonra İthiandr isimli bir genç olduğunu ve yarı insan yarı balık olduğunu öğreniyoruz. İthiandr'ı kendi çıkarları için kullanıp zengin olmak isteyen Zurita ise onu yakalamak için harekete geçiyor. Aynı zamanda İthiandr'ın aşık olduğu insan için Buenos Aires sokaklarına çıkmasıyla onun gözünden dünyamızı görüyoruz.
Kitap hakkında yapılan ufak bir araştırma ile yazarın evrim teorisi hakkında yazdığını görüyoruz. Ancak kitap sonlardaki mahkeme bölümlerine kadar bilim-kurguya dair bir şey barındırmıyor. Bu bölümde aynı zamanda bilim-din atışmasına yer verilmiş. Yazar bir nevi etrafımızı kaplayan bu su kütleleri bizim için bir engel olmasaydı ve bizler hem suda hem karada yaşasaydık hayat nasıl olabilirdi diye düşünmemizi istemiş.
Genel olarak okunması kolaydı, bilim-kurgu açısından çok fazla bilimsel ve anlaşılmaz konular hakkında değildi. Ayrıca sonu açık bırakılan kitapları sevmeyen insanlar için birebir çünkü yazar en sonunda her karakterin ne yaptığını tek tek yazmış.