Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Olguların Gerçekliği

Suskunluk Duvarını Yıkın

Alice Miller

En Beğenilen Suskunluk Duvarını Yıkın Gönderileri

En Beğenilen Suskunluk Duvarını Yıkın kitaplarını, en beğenilen Suskunluk Duvarını Yıkın sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Suskunluk Duvarını Yıkın yazarlarını, en beğenilen Suskunluk Duvarını Yıkın yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendisini savunabilen bir yetişkin dayak yediği zaman ona vuran cezalandırılıyor da kendisini savunamayan çocuk dövüldüğü zaman neden kimse cezalandırılmıyor?
Sayfa 174
Reklam
" Anne sevgisini tatmış birisi ASLA SAHTE TAVIR TAKINMAZ."
Sayfa 105Kitabı okudu
"Ben, bastırdıklarımı HATIRLAMAK istiyorum; nerden geldiğimi BULMAK, bunu niye yaptığımı BİLMEK istiyorum. HİÇ KİMSENİN, ilaçlarla benim zihnimi bulandırmasına, DİLSİZLEŞTİRMESİNE, teoriler yardımıyla APTALLAŞTIRMASINA müsaade etmeyeceğim."
Bedenimiz hiçbir şekilde aldatılamaz. O, sadece duygularımızın ve düşüncelerimizin gerçeğine saygı duyar; o, sadece onlarla uzun süreli işbirliğine hazırdır.Ne yazık ki, sürekli olarak gençlerimiz dürüst olmada cesaretsizleştiriliyor, ahlak olarak adlandırdığımız şeylerle tehdit ediliyor. İlk önce aileyle, sonra dinle ve en sonunda da psikiyatri ile.
..Adolf Hitler de dayak yediğini inkar etmiyordu.O,sadece çektiği acıları inkar ediyordu ve bu yüzden de milyonlarca defa katil olmuştu.
Reklam
Anne sevgisini tatmış birisi asla sahte tavır takınmaz.
Sayfa 105 - altına imzamı atıyorumKitabı okudu
Çocukluğunda sadece şiddet dilini öğrenmiş olan insanlar, daha sonra onlar, bu sistemin ister faili ister kurbanı olsunlar, bunu yegâne normal olarak kabul ederler.
Göz ardı edişlerimizden dolayı mahvolmuyor muyuz?
Bir çocuk gibi yoğun hissedebiliyor ve bir yetişkin gibi düşünebiliyorum.
Sayfa 42 - evet evet evet evet!Kitabı okudu
Reklam
" Bugün bizim, çocukluğumuzda yaşadığımız gaddarlıkları ve zalimlikleri unutursak, önemsizleştirirsek ve BAĞIŞLARSAK, özgür olamayacağımızı biliyorum. Tam tersi, suçun bağışlanması, çocukluğumdan beri bana reva görülenleri HİSSETMEKTEN VE FARK ETMEKTEN alı koymaktadır."
''...Biz onların kendi yalnızlıklarında, umutsuzluklarında, şaşkınlıklarında veya bilhassa zihin bulanıklıklarında, bizim cahilliğimizin, korkularımızın ve gerçeği öğrenmemek için gösterdiğimiz direncimizin sonucu olarak, yıllarca-yüzyıllarca ot gibi yaşamasına izin vermemeliyiz.''
Sayfa 44 - Salon Yayınları
Hayatımın totaliter bir rejimde başladığını biliyor muydum? Bunu nasıl bilebilirdim? Bir kez olsun canice ve sadistçe muamele gördüğümü biliyor muydum? Bunu düşünmeye hiçbir zaman cesaret etmemiştim. Annemi sorgulamak yerine, haksız muamele gördüğüm, değersiz göründüğüm gibi duygularımın doğruluğundan şüphe ediyordum. Ayrıca, başka anneler de tanımıyordum ki, bir karşılaştırma yapabileyim. Annem, sürekli kendini feda ettiğini, görevinin bilincinde olduğunu dile getirdiği için bütün bunlara inanmak istiyordum. Ona inanmak zorundaydım çünkü gerçeği bilmek beni boğar, öldürürdü. Eğer annem benimle konuşmuyor, benim sorularımı cevapsız bırakıyor, açıklama isteğime aldırış etmiyor, gözlerini benden kaçırıyor ve sevgime soğuk karşılık veriyorsa, o zaman kabahat, sadece benim kötülüğümdeydi, diye düşünüyordum. Bir çocuk "Annem benden nefret ediyorsa, o zaman nefret edilecek biriyim" diye düşünür.
Gerçekler görmezden gelinerek bir ömür boyu yaşanamaz. O, insanın nefes almak için muhtaç olduğu hava gibidir.
Olguların gerçekliği o kadar vahşi ve o kadar da anlaşılmazdı ki, onlara inkar etmek zorundaydım.
188 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.