Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Seçme Şiirler

Telefon Kulübesi

Andrey Voznesenski

Telefon Kulübesi Gönderileri

Telefon Kulübesi kitaplarını, Telefon Kulübesi sözleri ve alıntılarını, Telefon Kulübesi yazarlarını, Telefon Kulübesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ritim ve seslerle yazılan şiir....
Voznesenski abimizin eserleri genellikle insanın iç dünyasını, toplumsal meseleleri ve çağdaş konuları ele alır. Toplumsal meseleler evvelden ezele ilgi alanım olduğu için okumam gereken bir kitaptı ve okudum ve çok sevdik kendisini... ki zaten "abi" dememizin sebebi bundandır:))) Kendisi şiirine dair; "Benim şiirlerim günce gibidir. Bir günceye insan hissettiği, gördüğü her şeyi yazar." diyor... Her şairin kendine özgü bir yazma tekniği olduğu su götürmez bir gerçek... aksi olsa herkes birbirinin saçma bir taklidi olurdu zaten... Ne diyor Voznesenski ?: "Ben, şiirlerimi ayaklarımla yazarım. Bu cümlenin iki anlamlılığından korkmam. Adımlarımla dizeleri oluşturuyorum veya daha doğrusu onlar beni" ve kendi şiiri için görsel şiir yazıyorum diyen bi abimizdir :))) Fazla uzatmadan okuyun okutun bence... :))) bol sayfalar diliyorum
Telefon Kulübesi
Telefon KulübesiAndrey Voznesenski · Broy Yayınevi · 199761 okunma
Filistin şiir olsa bu olur du...
Ayrılık asılı kaldı erkeğin omuzlarında. Evin sessizliği ise kapının kancasında asılı. Neyin üstünde asılı ülke? Sen nereye çekip gittin? Dolabın karanlığında parlıyor gece yerinde beyaz elbisenin metalik bir soru
Sayfa 135 - Broy yayınları -1.Baskı-Ekim 1997
Reklam
Hiçbir zaman
Ne zaman cuma çarşamba olacak artık sevmeyip unutacağım seni, her yerde güllerin sürecek, mavi, ardıç kuşu yumurtası gibi.
Sayfa 122 - Broy yayınları -1.Baskı-Ekim 1997
Seninle..
Seninle biz zaman' a nişanlandık Yüzüklerle değil, elektronik saatlerle ... Korkuya kapılıyorum yitip gidiyor diye dakikalar. Hem onlar ısınmıştı cana yakın bir elde.
Sayfa 112 - Broy yayınları -1.Baskı-Ekim 1997
El çekmem Bir tek adım bi le Arkamızda o değil mi? belki de yolunu şaşırmış olanlarla, yalancılarla.. Her fidanım!
Sayfa 110 - Broy yayınları -1.Baskı-Ekim 1997
Seni hiç kimse ayıramaz benden ama kucakladığım zaman seni - ­ öyle bir hüzünle sarılıyorum sana birisi elimden alıyormuş gibi seni. Ayağı sürçmüş olan arkadaşın alçak tiradlarını duyduğumda, aradığım benzeri değil aslı, kederleniyorum ona, gerçek olana. Yalnızlığı telafi edemeyecek bahçeye ardına kadar açık marangozhane. Benim üzüntüm sanatla ilgili değil, Bunalıyorum gerektiği gibi işte.
Sayfa 91 - Broy yayınları -1.Baskı-Ekim 1997
Reklam
Tekrar karşılaştık biz. Ve bir kamyon taşımaktaydı beni ve seni. Aşka düştük -- hem de kaçıncı kez. Tanımakta güçlük çekiyordun sen beni. Sen getirmiştin beni eve. Seviyordun, esirgemeyerek sevgini. Yıllarımız geçip gitti seninle. Tanımakta güçlük çekiyordun yine de beni.
Sayfa 79 - Broy yayınları -1.Baskı-Ekim 1997
biz o kadar çok şey öldürdük içimizde, henüz doğurmadan..
Sayfa 66 - Broy yayınları -1.Baskı-Ekim 1997
Kum taneleri gibi hüzünlüyüz ...
Sayfa 47 - Broy yayınları -1.Baskı-Ekim 1997
İlk aşk.
İçimizden akıyordu aşk, kana karışmaksızın. Bağışla, o günlerde aşka düşmüşlüğümüzü.
Sayfa 11 - Broy yayınları -1.Baskı-Ekim 1997
Reklam
Sen!
Hiçbir zaman rüyalarıma girmiyorsun Sen. Gerçekte ya şayışım senin varlığınladır . Rüyalara giriyor bunun dışında her şey. Ve bunlar kötü rüyalardır. Saten yastığında uyuyorsun. Güneşte tamamen yandın, Bir çay süzgeci gibi nefes alıyor traşlanmış koltukaltı. işte Sofia rıhtımı Gıcırtısı balkon kapısının. Ballanmış metafiziği Senin kokunu veren ıhlamurların.
Sayfa 9 - Broy yayınları -1.Baskı-Ekim 1997
Hayat bir bekleyişle aydınlanandır
Sayfa 128 - Broy yayınları
Keşke yarı yarıya azaltılsa sayısı budalaların hem senin ülkende, hem benim ülkemde.
Sayfa 118 - Broy yayınları
Ey ülkem, uzağı görmeyen sendin cezalandırdığın vakit en iyi oğulllarını, en kötü idamı hazırlayarak kendin için.
Sayfa 115 - Broy yayınları
449 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.