Çukurova deyince akıla Yaşar Kemal, Yaşar Kemal deyince akıla Çukurova gelirmiş...
Tesadüfen okumak şevkine düştüğüm bu kitapla bugün Çukurova tarlalarını gezdim, Çeltik ağalarına kızdım, Memed Ali`e bazen darıldım, Zeyno ana ile gururlandım, kaymakama acıdım...
Bir kitap ve yine farklı farklı duygular..
Kitabın konusu,
Çukurova`da yine yoksul köylüye elinde kırbacı olan ağalar zulm eder, insanlar sıtmadan ve yoksuluktan kırılır. Bu demde ise köye yeni kaymakam gelir.. Yaşı genç, idealleri temiz birisi. Ağalara ters yönde duran Fikret kaymakam...
Kaymakam insanların haksız yere mağdur olmasına üzülür. Onlar için mücadele başlatır. Tabii kanun çerçevesinde. İyi ile kötü yine yan yanadır.. Kim kazanacaktır? Yaşar Kemal neden üzüyorsun bizi?..
Her ne kadar da kötü güçlerin sonunda dediklerini yapmış olduğunu görsek de yazar, bize iyi ile kötünü ayıracak kadar düşünme şansı verir ve gerisini bizim vicdanımıza bırakır..
Büyülü tasvir yeteneği, eski zaman insanları, ağalar, muhtarlar, mağdur köylü dönemi. Ne kadar uzak bir manzara değil mi? Uzak değil ama. Sadece kötülük isim değiştirmiş..
Yaşar Kemal okunmalı.. Okuyun.. Okutun..
Keyifli okumalar...