Ana karakterimiz Jude, perilerin olduğu bir diyarda, fani olarak yaşayan birisi. Öz babası, üvey babasını Jude'un gözleri önünde katlettikten sonra, kızını alıp Elfhame'ye götürüyor. Burada, yalan söyleyemese de türlü türlü entrikalar çevirebilen periler var. Sonrasında da, taht oyunlarını görmeye başlıyoruz.
Kitabın konusu bu kadar özetlenebilir, okunması keyifli bir fantastik romandı çünkü "peri" algısını güzel bir şekilde yıkmıştı. Periler toz pembe yaratıklar değildi, sıra dışı olduğu için bunu sevdim.
Çevirisi için çok fazla eleştiri vardı, bu eleştirilere katılıp katılmadığımı söyleyemem çünkü orijinal baskısını okumadım. Birinci ağız ile yazılmış olması, hikayeye odaklanabilmemizi biraz zorlaştırsa da, "günlük okuyormuş gibi" de hissettiriyor bir yandan. Zevkler ve renkler.