Üç beş sayfalık da olsa Tolstoy'u marksist kalemden okuyunca, hafızam beni on iki yıl öncesinin bir anısına götürdü. Edebiyat dersindeyiz. Sovyet döneminden çıkmışız ve henüz yeni edebiyat nümuneleri piyasaya çıkmamıştır. Marksist/materyalist/ateist sansürün sunduğu edebiyattan yılmış ola ki, bir arkadaşımız derste: Hocam, artık bıktık şu demir