Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Toprak Yorumları ve İncelemeleri
Toprak yorumları ve incelemelerini, Toprak kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Toprak puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Merhaba 1K Dostlarım :) Çok uzun aradan sonra Buket Uzuner'e tekrar merhaba dedim. İyi ki de dedim. Su ve Toprak kitaplarını bir çırpıda okudum. O kadar iyi geldi ki, o kadar dinlendirdi ki beni.... Defne, Umay ninem, Korkut Dedem başta olmak üzere tüm karakterler birbirinden güzel ve başarılı. Çok emek ve araştırma ürünü iki kitap da. Halen yazarımız Hava ve Ateş olmak üzere iki kitabı daha bizlere hazırlıyor. Türklerin İslamiyet öncesi inancı Şamanlık/Şamanizm ile ilgili bilgiler, Kutadgu Bilig, Toprak kitabındaki Çorum ve Hitiler ile ilgili bilgiler ( her ne kadar kişiden kişiye değişse de ), ve günümüze bağlantılar, sitemler ile benim için çok doyurucu ve keyifliydi. Teşekkürler sevgili Buket Uzuner... Okuyun ve okutun farklı bir dünyaya yolculuk yapın derim. Sevgiyle kalın :))
Bunaltıcı
1.kitapdaki gibi çok sıkıldım.Başlarda fena başlamadi ama aşırı gereksiz uzatılan o kadar çok yer vardı ki...Yazım Dili çok sıkıcı.Karakterler kopuk kopuk.açıkcası beğenmedim.Kitap 550 sayfa ancak o kadar sayfa edecek bir kitap değil.200 sayfa bile olsa yeterdi.Sırf seri yarım kalmasın diye bir ara devamını alıcam ama onun dışında asla tercih edeceğim bir kitap değil.Ben kesinlikle önermiyorum.Cidden çok bunaltıcı bir kitap.
Anadolu'nun arkeoloji bakımından mükemmel bir şehri olan Çorum'u ele alan yazarımız, tarihi eser kaçakçılığına dikkat çekerek hem Türklerin Kam kültüründen, hem de Hititlerin hakkında birçok noktayı bizimle paylaşıyor. Genel Anadolu insanını bize gösteriyor. Ülke için neler yapılabileceğini, bu ülkenin ne cehverlere sahip olduğunu sürekli tekrar ediyor kitapta ki bu çok güzel bir şey... İyi kalpli insanların nasıl küçük görüldüğünü, insanların okumuş insanlara olan kıskançlık karışımı yargılamasını da görüyor gibiyiz..
Yazarın bir önceki kitabı olan SU'nun devamı niteliğinde hazırlanmış ancak SU kadar akıcı değil.Bunun sebebini de yazar son sayfada açıklamış, geçerli mazereti var. Kitabın kahramanı katıksız doğa sever Defne KAMAN'ın tarihi eser kaçakçılarına karşı mücadelesini ve zaferini anlatıyor..Kitapta ayrıca Anadolu medeniyetlerine ilişkin değerli bilgilere yer verilmiş..Kütüphanede bulunması gereken kitaplardan...
Serinin ilk kitabı Su'da olduğu gibi Defne Kaman yine kayboluyor, biz diğerleriyle birlikte onu arıyoruz. Konusu Su'ya kıyasla daha güzeldi ama onun kadar akıcı değildi maalesef, çok isteksiz okudum. Hititlerin başkenti Çorum'da geçen hikâyenin Anadolu bilgeliğiyle harmanlanarak sunulması elbette çok güzeldi. Her iki kitapta da hayvan donunda bir ulak kullanılmasına ve gaipten gönderilen mesajlara bakarak romanların türü için fantastik demek istiyorum. Öte yandan, Defne Kaman'ın aranması sürecinde aktif araştırmaya dahil oluşumuz polisiyeye verilen selam niteliğindeydi. Edebiyat öğrencileri aldıkları derslerde, ilk Türk devleti kabul edilen Göktürklerden başlayarak o coğrafyadaki edebî, dinî ve kültürel yaşamla ilgili epey bilgi edinebiliyor. Buket Hanım'ın çok sevdiği için bu seride şifre kitabı olarak kullandığı Kutadgu Bilig de yine edebiyat derslerinden bildiğimiz, incelediğimiz bir eser. Onun, edebiyat öğrencileri dışında çoğu kişinin aklına bile gelmeyen bu eserle ilgili roman yazması, edebiyatımızın tarihi metinlerle kaynaşması açısından mutluluk verici. Sırada "Hava" var. Bakalım Defna Kaman yine nerelere kaybolacak? =)
Su kitabından sonra serinin 2. kitabı Toprak 'ı heyecanla okudum. Kitabın her sayfasında yazarın ne kadar fazla araştırma yaptığını hissediyorsunuz. Zaten kitabın sonunda yazar bu sefer kaynakça da paylaşmış. İçlerinden bazı kitapları okumak için listeme ekledim . Uyumsuz gazetecimiz Defne bu sefer tarihi eser kaçakçılarının peşinde Çorum'da kayboluyor. Yine şamanizm ve Kutadgu Bilig'in izleri var. Kitaptaki karakterlerden Vali ve Güneş'e bayıldım. Yazarın gelecek kitabında da bol bol güneş doğar inşallah. Keşke etrafımızda bu tarz insanlar daha fazla olsa. Toprak kitabı çok dolu dolu ve sindirerek okunması gereken bir kitap olmuş. Serinin devamını sabırsızlıkla bekliyorum. Su toprağa kavuştu sırada hava var.
"Benim sadık yarim kara topraktır."
Buket Uzuner'in tabiat dörtlemesinin ikinci kitabı olan 'Toprak' için kullanılabilecek en güzel cümle sanırım bu Aşık Veysel dizesi olur.
Serinin ilk kitabını okuduysanız bu kitabı da tahmin etmekte zorlanmayacaksınız diye düşünüyorum: ortak kahramanların varlığı, süregelen toplumsal sorunlara dikkat çekilmesi ve yine 'Uyumsuz' gazeteci Defne Kaman'ın kaybolmasıyla başlayıp her kahramanı, hem kendi hayatıyla hem de tabiatın sessiz çığlığıyla yüzleşmeye zorlaması bakımından 'Su' kitabıyla aynı planlamaya sahip diyebilirim.
Yine karakter isimleri özel olarak seçilmiş (Karaca, Güneş Aytan, Muhtar Körağaoğlu...) ve bu isimlerden yola çıkılarak kadim Türk geleneklerine, Hitit ve Hatti medeniyetlerine, şamanlığa, efsane, masal ve destanlara göndermeler yapılmış.
Bir önceki kitapta bulunan 'su' / 'yunus' bağlantısı bu kitapta 'toprak' / 'geyik' arasında karşımıza çıkıyor. Bu paroladan yola çıkarak; yasak avlanma, insan dışındaki canlıların yaşam hakkına saygı duymama, tarihi eser kaçakçılığı, kadınların ve farklı olanların karşılaştığı önyargılar, aile sevgisi eksikliği, tabiata yapılan saygısızlık... gibi pek çok toplumsal konu ele alınıyor.
Yazarın, ortaya çıkarırken ciddi araştırma yaptığı çok açık olan tabiat dörtlemesinin doğaya, doğa ve hayvan katliamına, geçmişimizden kopuşumuza dikkat çekmek adına önemli kitaplar olduğunu düşünüyorum. Sürükleyici bir dille, polisiye roman tadında olması da ayrıca her okura hitap edebilecek düzeyde.
Yazar tabiat dörtlemesinin 2.kitabı olan Toprak'ta; Çorum'daki Yazılıkaya'dan, Hattuşa'dan, Hitit uygarlığından ve Kadeş Antlaşmasını imzaladıkları Mısır hükümdarı Ramses'e kadar mitolojik,arkeolojik,antropolojik,sosyolojik birçok konuya değinmiş bu eserde.
Ayrica tarihieser kaçakçılığı konusunda da farkındalık yaratmak istemiş yazar. Ama bana kalırsa dörtlemenin ilk kitabı olan Su benim için daha ilgi uyandırıcı idi. Üsluba gelince Buket Uzuner'in usta kalemine diyecek söz yok.
Tabiat dörtlemesinin ikinci kitabı TOPRAK’a yapıyorum ikinci incelememi.
İlk kitap SU’yu okurkenki hayranlığım hala gözümün önünde, kitabı alırken bu kadar beğeneceğimi hiç düşünmemiştim…
Gelgelelim TOPRAK’a. Buket Uzuner “TOPRAK’ı, SU’yu yazarken yaşadığım gibi akıcı ve keyifli bir dönemde yazamadım.” diyor ‘Teşekkür ve Bilgi’ bölümünde. Bu
"Başlangıçta Toprak vardı.
Toprak ki; ondan geldik, ona gideriz; milyonlarca yıldır borcunu ödemeyen kiracısıyız. (syf.132)"
Toprak, Buket Uzuner'in tabiat dörtlemesinin ikinci kitabı. Bu sefer hikayemiz canım memleketim Çorum'da geçiyor. 'Tarihi eser kaçakçılığı'nı ana konusu seçen kitabımız yine Uzuner'in o
560 syf.
9/10 puan verdi
Mitolojiye ilgi duymamızı sağlayan ve içinde kaydolup bir zaman vali bey gibi bir zaman gazeteci bir zaman ise kendi kuşağından ayrı hisseden kahramanlarıyla bütünleştiren ilgi çeken bir eser.
🦌 Buket Uzuner'in #tabiatdörtlemesi nin ikinci kitabı #uyumsuzdefnekamanınmaceralarıtoprak i keyifle okudum..
🦌 Kitabımızda tabiatın bir başka güçlü ögesi toprağın hikayesini okuyoruz bu defa.. Aslında unuttuğumuz değerleri yeniden hatırlıyoruz da diyebiliriz..
Çorum'da Hitit dönemine ait büyük bir tarihi eser hırsızlığını araştıran gazeteci Defne
Bu yazarı ilk duyduğumda onun da popüler yazılar yazan ama içi boş yazarlardan olduğunu düşünmüştüm. Ön yargılardan kim kurtulabilmiş ki? Neyse ki kitap ön yargıma sağlam bir tokat attı ve rahatlıkla kitabın içine dalabildim.
Yunus Nadi roman ödüllü yazarımız son derece orijinal bir işe imza atmış ve dört element gibi bir seriye Su kitabıyla
Bir ay kadar önce Buket Uzuner'in Su kitabını bitirdikten sonra bu seriye devam etmeliyim dedim.
Defne Kaman bakalım daha hangi sorunları çözmeye çalışacak? O sorunları çözmeye çalışırken bizde onun hayatını nasıl kurtarmaya çalışacağız ve neler öğreneceğiz.
Buket Uzuner bu serisinin her kitabında günümüz şartlarından bir soruna dikkat çekiyor aslında. Bizim günlük hayatta çokta düşünmediğimiz ancak bir haberde, sosyal medyada görünce dikkatimizi çeken ama aslında ciddi anlamda önemli olan sorunlardan. Su kitabında yunus balıklarının barınaklarda eziyet gördüğünden bu durumun onları nasıl etkilediğinden bahsetmişti. Su romanıyla yarattığı farkındalık sayesinde Kaş'ta bulunan yunus barınağının kapatılmasını sağlamış. Ve bu konudaki mücadelesine hala devam ediyor.
Toprak kitabında ise; Toprağın Türk kültüründeki yerinden, bizim toprağa nasıl davrandığımızdan ve şamanlıkta toprağın ne ifade ettiğinin yanında ülkemizin tarihi eser zenginliğinden de bahsediyor. E tabi ki bunun yanında da tarihi eser kaçakçılığından.
Bu kitabı okurken aslında en çok, bir şehri tam anlamıyla tanımak ve öğrenmek için şehrin kökenine bakmamız gerektiğini öğrendim. Bir şehrin bugün sahip olduğu dinamikler aslında şehrin uygarlık dönemlerinden bugünlere geliyor. Temelleri o zaman atılan yıllar geçtikçe, insanlar gelip gittikçe değişen gelişen dinamikler.
Kitabın en sonunda yer alan Teşekkür bölümünü okurken Buket Uzuner'in yaptığı kapsamlı araştırmaları, öğrenmeyi ve araştırmayı bu kadar sevmesine hayran kalmadan edemedim.
İlk çıktığında hemen alıp okudum. Bu seriyle tanışmama kardeşim vesile oldu. İyi ki bende onunla okumaya başladım diyorum. Diğer Kitapları sabırsızlıkla bekliyoruz.