Tüfek İcat Oldu...

Uğur Mumcu
''Yenilemeyen güç olur. Halkın gücüdür, halkın örgütlü gücüdür. Asya'da ve Afrika'da dirilen ve direnen halklar, bu örgütlü gücün yediveren bağımsızlık gülleridir. İş, bu gücü örgütlemektedir; hüner, bu gücü her gün bilinen bilinçle ayakta tutabilmektedir.''
147 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1980
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

147 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
İki üç cümle söylemek isterim kitap hakkında. 1987-1988 yılları arasında Uğur Mumcu'nun gazete ve dergilerde çıkan ülke gündemi ile ilgili makalelerinden oluşan bir kitap. O kadar güncel ki, bugün koyun herhangi bir gazeteye, kimse otuz küsur yıl önce yazıldı demez. Bugünün sorunları, aslında dünün de sorunları. Eğer unutkan bir halk olmasaydık, uçar giderdik. Laiklik, Atatürkçülük konularında müthiş tespitler; devleti yöneten kesimin aymazliklari, hırsızlıkları ve sorumsuzluklari.. Tavsiye ederim, mutlaka okuyun, biraz geride kalmış bir kitap...
Tüfek İcat Oldu...
Tüfek İcat Oldu...Uğur Mumcu · Uğur Mumcu Vakfı Yayınları · 1999319 okunma
147 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Tüfek icat oldu mertlik bozul du . Rahmetli yazarımız güzel insan Uğur Mumcu yine güzel bir eser yazmış bizlere . Kitap günlük köşe yazıları gibi Mobilya yolsuzluğundan rüşvet olayına silah
Tüfek İcat Oldu...
Tüfek İcat Oldu...Uğur Mumcu · Uğur Mumcu Vakfı Yayınları · 1999319 okunma
147 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kendisi gibi cesur kalemlerin katledilmesine ateş püsküren Uğur Mumcu sanki kendisi ölümü icinde yazısını ölmeden önce yazmış gibi. Kitapta onu ölüme götüren sorgulayıcı gazete yazılarını okuyunca 2017 de hiç birsey değişmemiş diyeceginiz bir kitap
Tüfek İcat Oldu...
Tüfek İcat Oldu...Uğur Mumcu · Uğur Mumcu Vakfı Yayınları · 1999319 okunma
250 syf.
·
Puan vermedi
77-80 arasında cumhuriyet gazetesinde yayımlanan yazıların derlemesinden oluşuyor. Gerçekten kalemimin ne kadar cesur ve sivri olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Kitapta genel olarak silah kaçakçılığı be ticaretşnden bahsediyor. Politika ve siyaset sevenler için güzel bir kitap. İyi okumalar dilerim.
Tüfek İcad Oldu...
Tüfek İcad Oldu...Uğur Mumcu · Tekin Yayınevi · 1980319 okunma
mertlik bozuldu
147 syf.
·
Puan vermedi
Tüfek İcat Oldu...
Tüfek İcat Oldu...
Uğur Mumcu
Uğur Mumcu
Kitapla ilgili içerik vermekten ziyade, kitabın ben de bıraktığı düşünceleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Hangi iktidar gelirse gelsin -özellikle sağ iktidarlarda daha çok görülmekte-
Tüfek İcat Oldu...
Tüfek İcat Oldu...Uğur Mumcu · Uğur Mumcu Vakfı Yayınları · 1999319 okunma
250 syf.
·
Puan vermedi
·
36 saatte okudu
Uğur Mumcu'nun 1977 yılından 1980 yılına kadar Türkiye'de ve dünyada yaşanan(daha çok Türkiye'de yaşanan yolsuzluk ve suikastleri) önemli siyasal olayları köşe yazısında kaleme aldığı bir kitap. Bazı yazılar hala günümüzde geçerliliğini koruyor.
Tüfek İcad Oldu...
Tüfek İcad Oldu...Uğur Mumcu · Tekin Yayınevi · 1980319 okunma
147 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
80 darbesi öncesi yolsuzlukları, faili meçhul cinayetleri anlatıyor. üstelik katledilenlerin çoğunluğunun aydın ve gazeteci olduğunu bile bile. bu büyük bir cesaret örneği. (Sonradan katledilen aydın ve gazeteciler deryasına kendisinin de katılacağını bilmeden) sol görüşlü olmasına rağmen Ecevit'i de ağır bir şekilde eleştiriyor tarafsız olarak. Erbakan'ı ve doğal olarak Demirel'i eleştiriyor en çok. özellikle adalet partisinin yaptığı yolsuzluklar, ülkücülerin yaptığı cinayetleri kanıtlarıyla ateşler püskürterek dile getiriyor. uyuşturucu ve silah kaçakçılığının siyaset üzerindeki etkilerinden de bahsediyor. bunları, bizim nesil sadece yabancı (daha çok amerikan) filmlerde olur sanırdık. gerçekten çok şaşırtıcı. tarihten örnekler vererek de nasıl bu gidişe dur denileceğinin bir pusulasını da veriyor... ve kitabın son sayfasında; " bu devaluasyonu bu enflasyonu bu düzen kaldıramaz. bu gidişin sonu rejim değişikliğidir, gidiş güney amerika'ya doğrudur. gelecek olan güney amerika ülkeleri benzeri bir diktatörlüktür." diyor.
Tüfek İcat Oldu...
Tüfek İcat Oldu...Uğur Mumcu · Uğur Mumcu Vakfı Yayınları · 1999319 okunma
Tarih tekerrürden ibarettir.
147 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Ugur Mumcu okuduğum bu kitapta yaşadığı tarihe dair çok önemli tespitlerde bulunmuş. Emin olun kitabı okuduğunuzda aslında bugünün Türkiyesi ile dünun Türkiyesi arasında çok bir fark olmadığını farkedeceksiniz. Kitaptan buraya aktarılacak bircok anekdot var fakat herkesin malumu olan ve günün ruhuna uygun bir durumu, Alman rahibin hikayesini eklemeyi uygun gördüm. "Önce Komünistler için geldiler, ben komünist olmadığım için sesimi çıkarmadım. Sonra sendikacılar için geldiler, Sonra yahudiler için geldiler, Sonra benim için geldiklerinde, benim için sesini yükseltecek kimse kalmamıştı..."
Tüfek İcat Oldu...
Tüfek İcat Oldu...Uğur Mumcu · Uğur Mumcu Vakfı Yayınları · 1999319 okunma
250 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
77-80 arası yazmış olduğu yazılarının derlemesi. O dönemin kahramanlarının büyük bölümü bugün yok .Değişen bir şey de yok. Ne kadar güçlü bür ülkeyiz ki bu kadar hırpalanmaya rağmen ayakta kalmayı başarmış en azından şimdiye kadar. Kitabı bitirince insan hüzünleniyor tabi , kızıyorsunuz da zaman zaman … Diğer kitaplarını da okumaya çalışacağım kalemi yorumu muhteşem bu dönemde bu kadar cesur yazı göremezsiniz olmaz da zaten.
Tüfek İcad Oldu...
Tüfek İcad Oldu...Uğur Mumcu · Tekin Yayınevi · 1980319 okunma
147 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 günde okudu
Eserde Uğur MUMCU'nun kaleminden çıkmış derleme köşe yazıları var. Kitabın her sayfasında Uğur MUMCU'nun sivri, sert diline ve en önemlisi korkusuz araştırmacı gazeteciliğine şahit olacaksınız. Günümüzde Uğur MUMCU gibi gazeteci sayısı bir elin parmaklarını dahi geçmez.
Tüfek İcat Oldu...
Tüfek İcat Oldu...Uğur Mumcu · Uğur Mumcu Vakfı Yayınları · 1999319 okunma

Yazar Hakkında

Uğur Mumcu
Uğur MumcuYazar · 87 kitap
Uğur Mumcu (d. 22 Ağustos 1942, Kırşehir - ö. 24 Ocak 1993, Ankara), Türk gazeteci, araştırmacı ve yazar. 24 Ocak 1993'te Ankara'da Karlı Sokak'taki evinin önünde, arabasına konulan bombanın patlaması sonucu suikasta kurban giderek yaşamını yitirmiştir. Ailesi Annesi Nadire Hanım, babası Tapu Kadastro memuru Hakkı Şinasi Bey idi. Uğur Mumcu, 22 Ağustos 1942 tarihinde, Kırşehir'de, dört kardeşin üçüncüsü olarak doğdu. Eşi Şükran Güldal Mumcu (Homan) ile olan evliliğinden bir oğlu (Özgür) ve bir kızı (Özge) olmuştur. Uğur Mumcu anısına ailesi tarafından Ekim 1994'te Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı adında bir vakıf kurulmuştur. Eşi Şükran Güldal Mumcu, 23. Dönem TBMM'ye İzmir Milletvekili olarak girmiş ve halen TBMM Başkanvekilliği görevini yürütmektedir. Ağabeyi İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Ceyhan Mumcu'nun Uğur Mumcu ile ilgili röportajlarının bir kısmı Kardeşim Uğur Mumcu adıyla bir kitapta toplanmıştır. Eğitim yaşamı İlk ve orta okulları Ankara Bahçelievler Deneme Lisesi'nde okuyan Mumcu çok aktif bir öğrenciydi. 1961'de başladığı üniversite eğitimini avukat olmak üzere başladığı Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde 1965'te tamamladı. Henüz öğrenciyken 26 Ağustos 1962'de Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan "Türk Sosyalizmi" başlıklı makalesiyle Yunus Nadi Ödülü'nü aldı. 1963'te fakültede öğrenci derneği başkanı seçildi. 1969-1972 yılları arasında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde İdare Hukuku Profesörü Tahsin Bekir Balta'nın asistanı olarak çalıştı. Askerlik dönemi Askerliğini yapmaya hazırlandığı sırada 12 Mart döneminde bir yazısında kullandığı "ordu uyanık olmalı" sözleriyle, "orduya hakaret etmek" ve "sosyal bir sınıfın öteki sosyal sınıflar üzerinde tahakkümünü kurmak" suçunu işlediği iddiasıyla gözaltına alındı. Mamak Askeri Cezaevi'nde pek çok aydınla birlikte bir yıla yakın kalan Mumcu, bu davadan dolayı 7 yıl hapse mahkum edildi. Fakat bu karar Yargıtay tarafından bozuldu ve Mumcu serbest bırakıldı. Bu olaydan sonra askerliğini yedek subay olarak yapması gerektiği halde, 1972-1974 yılları arasında Ağrı'nın Patnos ilçesinde, resmi tanımıyla "sakıncalı piyade eri" olarak tamamladı. Patnos'ta, ağır koşullar altında askerliğini yaparken, zaten uzun zamandan beri var olan ülseri yüzünden mide kanaması geçirdi. Gazetecilik dönemi Yeni Ortam gazetesinde köşe yazarlığı yapan Uğur Mumcu, 1975'ten itibaren Cumhuriyet'te 'Gözlem' başlıklı köşesinde düzenli olarak yazmaya başladı. Aynı zamanda Anka Ajansı'nda çalışmaktaydı. 1975'te Mart dönemini sergilediği makalelerinden oluşan Suçlular ve Güçlüler adlı kitabını yayınladı. Aynı yıl, Altan Öymen' le birlikte hazırladıkları, Süleyman Demirel'in yeğeniYahya Demirel'in hayali mobilya ihracatını konu edinen, Mobilya Dosyası adlı kitabı yayınlandı. 1977 yılından sonra sadece Cumhuriyet için yazmaya başladı. "Gözlem" başlıklı köşesinde 1991 yılının Kasım ayına kadar aralıksız olarak yazdı. 1977'de Sakıncalı Piyade ve Bir Pulsuz Dilekçekitapları yayımlandı. Ertesi yıl, Sakıncalı Piyade adlı yapıtını Rutkay Aziz ile birlikte tiyatroya uyarladı. Oyunu Ankara Sanat Tiyatrosu tam 700 kere sahneledi. 1978'de, ünlünün yaşam öykülerini, siyasal geçmişlerini, bir güldürü zenginliğiyle anlattığı kitabı Büyüklerimiz yayımlandı. 1981'de terörün silah kaçaklığıyla ilgisini ortaya koymak ve kamuoyunu bu konuda uyarmak için yazdığı Silah Kaçakçılığı ve Terör yayımlandı. Aynı yıl, Mehmet Ali Ağca'nın Papa'yı öldürme girişiminden sonra Ağca üzerine inceleme ve araştırmalarını yoğunlaştırdı. Türkiye'de terör olaylarının artması nedeniyle 1979 yılında 12 Mart dönemi öncesi ve sonrası gençlik liderlerinin yaşadıklarını kendi ağızlarından yansıttığı ve silahlı eylemlerle bir yere varılamayacağına dikkat çektiği kitabı Çıkmaz Sokak'ı yayımladı. 1982'de Ağca Dosyası, ardından Terörsüz Özgürlük adlı makale derlemesi yayımlandı. 1983 yılında Ağca ile cezaevinde röportaj yaptı. 1984 yılında Aziz Nesin öncülüğünde bir grup tarafından Cumhurbaşkanlığı ve TBMM Başkanlığına sunulan, ancak Kenan Evren'in imzalayanları "vatan hainliği" ile suçlayarak dava açtığı Aydınlar Dilekçesi'nin hazırlanmasına katıldı; 12 Eylül döneminde aydınlara yapılan işkenceyi anlatan Sakıncasız adlı oyunu yazdı; Papa-Mafya-Ağca kitabını yayımladı. 1987'de araştırmacı gazetecilik açısından büyük bir başarı kabul edilen Rabıta ve 12 Eylül adlı kitapları; 1991'de en önemli araştırmalarından biri olan Kürt-İslam Ayaklanması 1919-1925yayımlandı. 1991 yılında İlhan Selçuk ve yaklaşık seksen Cumhuriyet gazetesi çalışanı ile birlikte gazeteden ayrıldı. Bir süre işsiz kaldı. 1 Şubat - 3 Mayıs 1992 tarihleri arasında Milliyet Gazetesi'nde yazan Mumcu, Cumhuriyet Gazetesindeki yönetim değişikliği üzerine 7 Mayıs 1992'de Cumhuriyet'e döndü. Mumcu, 7 Ocak 1993 tarihinde "Mossad ve Barzani" isimli bir yazı yazdı. Bu yazısında Barzani, CIA ve Mossad arasındaki bağlantılara değindi ve yazısını şöyle bitirdi: "Kürtler sömürgeciliğe karşı bağımsızlık savaşı yapıyorlarsa ne işi var CIA ve MOSSAD'ın Kürtler arasında?" "Yoksa CIA ve MOSSAD, anti-emperyalist savaş veriyorlar da dünya bu savaşın farkında değil mi?" 8 Ocak 1993 tarihli Cumhuriyet Gazetesindeki Ültimatom başlıklı yazısında ise yakında yayınlayacağı kitabında istihbarat örgütleri ile Kürt milliyetçileri arasındaki bağlantıları açıklayacağını yazmıştı. Kardeşi İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ceyhan Mumcu, cinayetten önce Uğur Mumcu'nun İsrail elçisiyle görüşme yaptığını basına gönderdiği açıklamada yazmıştı. Gazetecilik hayatı başarılarla dolu olan Mumcu 24 Ocak 1993 tarihinde uğradığı bombalı saldırı sonucu hayatını kaybetmeden önce polis-mafya-siyaset ağının derin boyutlarını araştırmaktaydı. Öldürülme sebebi olarak Abdullah Öcalan'ın bir müddet MİT için çalıştığını araştırması iddia edilmektedir. Suikast Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993'te Ankara'da Karlı Sokak'taki evinin önünde, arabasına konan C-4 tipi plastik bombanın patlaması sonucu suikaste kurban giderek yaşamını yitirdi. Suikastın hemen ardından olay yerinde inceleme yapan uzmanların hiçbir delil bulamadığı, patlamayla etrafa dağılan ve cımbızla toplanması gereken delillerin ise süpürgeyle süpürüldüğü iddia edilmiştir. Suikasti; İslami Hareket, İBDA-C, Hizbullah, PKK gibi örgütler üstlendi. Suikastin arkasında Mossad'ın ve kontrgerilla'nın olduğu da iddia edilmiştir. Ergenekon Davası sanıklarından Ümit Oğuztan, iddianamede yer alan ifadesinde, Mumcu'nun seri numarası silinmiş ve şu an Irak Devlet Başkanı olan Kürdistan Demokratik Partisi lideri Celal Talabani'ye götürülen silahlarla ilgili araştırması nedeniyle öldürüldüğünü iddia etti. Ayrıca ağabeyi Ceyhan Mumcu kendi yaptığı araştırmada ölümüne yakın bir süre içerisinde Mossad ve Barzani ilişkisi ortaya çıkınca İsrail büyükelçisinin ısrarla kardeşi Mumcu'yla birebir olarak görüşmek istediği, ancak Uğur'un tek görüşmeyi kabul etmemesine rağmen görüşmenin yapıldığını belirtmiştir. Mumcu'nun eşi Güldal Mumcu'yu ziyaretleri sırasında dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü ve İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, "cinayeti çözmenin, devletin namus borcu olduğu"nu belirterek adeta namus sözü verdiler (1993). Suikastın failleri yakalanamamıştır. Ödülleri 1962 Yunus Nadi Ödülü ("Türk Sosyalizmi" başlıklı makalesiyle) 1979 Türk Hukuk Kurumu Yılın Hukukçusu Ödülü 1979 Çağdaş Gazeteciler Derneği Yılın Gazetecisi Ödülü 1980 & 1987 Sedat Simavi Vakfı Kitle Haberleşme ve Gazetecilik Ödülü 1980, 1982 & 1992 İstanbul Gazeteciler Cemiyeti Ödülü (inceleme dalında) 1983 İstanbul Gazeteciler Cemiyeti Ödülü (röportaj ve seri röportaj dalında) 1984, 1985 & 1987 Nokta Dergisi Yılın Doruktaki Gazetecisi Ödülü 1987 İstanbul Gazeteciler Cemiyeti Ödülü (güncel yazılar dalında) 1987 Cumhuriyet Gazetesi Örnek Gazeteci Ödülü (Rabıta Olayı dolayısıyla) 1988 Cumhuriyet Gazetesi Bülent Dikmener Haber Ödülü 1993 Nokta Dergisi Doruktakiler Basın Onur Ödülü 1993 Gazeteciler Cemiyeti Basın Özgürlüğü Ödülü
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.