Bu toprağın insanlarına yazılmış en iyi eser olduğunu iddia edersem abartmış olmam. Şaheser âdeta. Destansı bir roman gibi de okunabilecek bu eser, Kurtuluş Savaşı'nın tükettiği insanımızı, sancılı yılları, İkinci Dünya Savaşı'nı, hapishane koridorlarını anlatırken umudu diri tutuyor ve geleceğin aydınlık insanlarına sesleniyor.
Kitap gerçekten de bir "Memleketimden İnsan Manzaraları" olarak bazı şeylerin hâlâ değişmediğini gösteriyor. Hâlâ insanın birbirine yaptığı zulümler, haksızlıklar, maddi sıkıntı çeken insanların yaşadıkları, ülke içindeki problemler, savaşın farklı bakış açılarıyla yorumlanması, mahpus olan kişilerin ve yakınlarının hissiyatı... Kitabın içinde her şey var. İnsan var, Anadolu var, Türkiye var. Mutlaka okuyunuz.