Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Üç Köşeli Dünya

Natsume Soseki

En Eski Üç Köşeli Dünya Gönderileri

En Eski Üç Köşeli Dünya kitaplarını, en eski Üç Köşeli Dünya sözleri ve alıntılarını, en eski Üç Köşeli Dünya yazarlarını, en eski Üç Köşeli Dünya yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Reklam
Aklınla hareket edersen işin içinden çıkamazsın; duyguların nehrinde kürek çekmeye başlarsan akıntıya kapılırsın. Kendi yolunu bulmaya çalışmaksa seni sadece zora sokar. Yani anlayacağınız, insanların dünyası, yaşanması kolay bir yer değil.
Sayfa 2 - SaltokurKitabı okudu
Dünyanın yaşamaya değer bir yer olduğunu yirmili yaşlarımda anladım. Yirmi beş yaşıma geldiğimde, aydınlık ve karanlığın, madalyonun iki yüzü olduğunu ve güneşin parladığı yere mutlaka gölgenin de düşeceğini fark ettim. Şimdi, otuzlarımda görüyorum ki sevinç derinleştiğinde hüzün de derinleşiyor, haz arttıkça acı da büyüyor. Bunları birbirinden ayırırsanız hayat paramparça olur. Kontrol etmeye çalışırsanız, başaramazsınız.
Sayfa 4 - SaltokurKitabı okudu
Aşk mutluluktur ancak bu mutlu aşk ağırlaştıkça ve taşınması zorlaştıkça insan aşksız geçen zamanlarını daha bir sever hâle gelmez mi?
Üzülmek, kızmak, hırçınlaşmak, ağlamak insanların dünyasının değişmez bir parçası. Ben de otuz yıldır bunu tecrübe ediyorum ve bıktım. Bıkmış olmam yetmezmiş gibi oyun veya romanlarda aynı hisleri deneyimlemek de yorucu geliyor.
Reklam
Gerçeklikte hiçbir şey arzu ettiğimiz şekilde gerçekleşmez diye bir şey yoktur. Ancak sadece rüyaların içindeyken hakiki arzularımız ortaya çıkar ve bu durum bizi zor duruma düşürür.
Aniden sona eren şeylerde aniliğin verdiği bazı hisler oluşur ama bu sona erişin hüznü hafiftir. Pat diye biten ses, onu dinleyen insanın yüreğinde mutlaka pat diye biten bir his oluşturur. Bu, işte son diye gösterilen değil, kendiliğinden silikleşmek suretiyle ansızın yok olan bir olağanüstülük... Bir şey ara vermeksizin silikleştiğinde, kalp küçülen her bir saniyeyle titrer, azalan dakikalarla ince bir sızıya sürüklenir.
Korkunç şeyleri sadece oldukları gibi görürsek şiir, harika şeylerin de olay örgüsünden bağımsız, sadece özlerine bakarak güzelliklerini bulursak resim olur. Kırık bir kalbin sanatın baş tacı olması da tam olarak böyledir. Çünkü kırık bir kalp, acıyı unutur ve acının tatlı yönlerini, sempatisini, melankolinin biriktiği yerleri ve - bir adım ileriye götürüp ifade edersem - acının taştığı kısımları basitçe ve objektif olarak göz önüne getirir.
O zaman dört köşeli dünyadan sağduyu köşesini çıkarıp kalan üç köşesinin içinde yaşayanlara sanatçı demek yanlış olmaz.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.