Serinin 2.kitabı da bitti ve kesinlikle beklentimin üzerinde güzeldi,komikti,öğreticiydi,soluksuz okunan türdendi vs vs :)
Doppler, oğlu ve geyiği Bongo ile Norveç’ten yola çıkıp İsveç’e gelmeleriyle maceralar da başlıyor.Bu kez mekan orman değil.Öncelikle kaçık,yaşlı ve maalesef bağımlı bayan Maj Britt ile yaşamaya başlıyor sonrasında yine yaşlı ve disiplinli İzci Anton Von Borring ile devam ediyor.Von Borring ayrıca kuşları çok seviyor.Bu iki karakterde Doppler yokken aslında birbirini tanıyor ve iki düşman denebilir.Sonrasında düşmanlık hangi boyutlara gelecek onunla ilgili bilgi vermiyorum ama aralarında aşk falan olmuyor onu ayrıca belirtmek isterim
Doppler yine bildiğimiz gibiydi.Tam bir boşlukta,amacı olmayan ne istediğini kendiside bilmeyen ama başına gelenlerden sonra bir takım şeyleri sorgulayan ruh haliyle kitapta yerini almış.Hatta sanıyorum ki 3.kitap da evine doğru gidip bir karar vermeye çalışmasını okuyacağız.Ailesine mi dönecek yoksa tek başına mı devam edecek ben de merak ediyorum.
Yazarın bu kitapta en sık yaptığı şey kendisini de kitaba dahil etmesi olmuş.Bu o kadar güzel ve komik olmuş ki bayıldımmmm.Kendi iç sesini yazmak istediğinde (bunu yazan kişi olarak ben) şeklinde belirtmiş ve her defasında çok başarılı olmuş diyebilirim.
Haziran ayında tabiki serinin son kitabını okuyacağım.Umarım sizler de okursunuz bu sıradışı yazarla tanışmanızı çok isterim ️