Yasak Zevkler Kitabı

Federico Andahazi

Sayfa Sayısına Göre Yasak Zevkler Kitabı Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Yasak Zevkler Kitabı sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Yasak Zevkler Kitabı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ruhbanlara kafa tutmak, yüreğe bak :)
Koster, Katedrale papaz yardımcısı olarak girmesinin ardından ne kadar önemsiz görünürse görünsün her işi büyük bir sorum­luluk duygusuyla yapmıştı. Oradaki ilk işi mum üreticiliğiydi. (..) Mum kalıpları çıkarmak için kil, farklı imgelerin biçimlerini yakalamak içinse balmumu kullanıyor­du. Daha sonra, sıradan insanlar ve onların gündelik işleriyle haşır neşir olmadan insan ruhunu asla tanıyamayacağına inandığı için cüppesini çıkarmaya ve çok çeşitli dünyevi işler­le meşgul olmaya karar verdi:Günlük ekmeğini kazanmak için tarım işçisi olarak çalıştı ve ağır çalışma koşullarını köy­lülerle paylaştı; alt tabaka bir tavernada meyhanecilik yaptı ve suçluların ruhunu, dertlerini alkolde boğma gereksinimi duyanların zayıf kişiliklerini, uyuyamayanların çaresizlikleri­ni, suçluların hizmetini satın alan ve zayıf kişiliklerle çaresiz­lerden menfaat sağlayan kudretlilerin yolsuzluklarını tanıdı. (..) Ne zaman ki elleri sert, yanık ve güçlü oldu, ne zaman ki ruhu ihtiyacı, acıyı ve alt tabakanın çoğunun mustarip olduğu mer­hametsizliği tanıdı, ancak o zaman, olmayı hiç bırakmadığı rahip görüntüsüne bürünmek için cüppesini yeniden giymeye karar verdi. Laurens Koster yeniden katedrale döndüğünde, İncil'den farklı pasajların tasvirlerini levhalara basarak, Kutsal Söz'ü okuma bilmeyenler arasında yaymaya adadı kendini.
Sayfa 87 - Koster, Gutenberg'ten önce matbaayı icat ettiği iddia edilen kişi
Orta Çağ Hollanda'sı .. 21.yy'da biz!?!?????!?
Ancak bu binaların en tuhaf tarafı mimarileri değil, içlerinde oturanlardı: Bunlar sadece kadınların yaşadığı gerçek birer iç kaleydi. Manastırlardan farkı, Hofje adındaki bu yerlerde ra­hibelerin yaşamaması ve hiyerarşik bir düzenin bulunmamasıydı; ne çok sert bir kilise disiplini hüküm sürüyordu ne de başlarında taviz vermez bir başrahibe bulunuyordu. Kadın­lar genellikle dindar ama laik kişilerdi ve düzen, manastırla­ra özgü olanlardan ziyade laik ilkelere uygun bir biçimde işli­yordu. İlk kez on üçüncü yüzyılda Belçika'nın Liege şehrinde ortaya çıkan ve kurucusu Lambert le Begue'in isminden ötü­rü Beginaj adı verilen bu yapılar çok hızlı bir biçimde bütün Hollanda'ya yayıldılar. Ama başka hiçbir şehirde Haar­lem'deki kadar çok yoktu. Bu şehir içinde şehirler ilk başta, her ne sebeple olursa olsun evsiz ya da kimsesiz kalmış yok­sul ya da dul kadınların sığındığı ya da sadece bir meslek öğrenmek isteyen ya da manastırlardaki kısıtlamalara mah­rum kalmadan tinsel bir yaşam sürmek isteyen kadınların katıldığı yerler olarak ortaya çıktılar.
Sayfa 96 - Hofje'ler
Yabancılar için bu laik manastırlar büyük bir şaşkınlık sebebiydi ve onlarda çoğu söylentilerden kaynaklanan birçok fantezi uyandırıyorlardı. (..) Beginlerin(Hofje sakinleri) aynı za­manda, tıpkı Sappho gibi, şair, yazar ve kitap aşığı olmaları gibi tuhaf -bazı kilise mensupianna göreyse affedilmez- bir olay bu hayal ürünü düşüncelere katkıda bulunuyordu. (..) Kilise hiyerarşi­si bu yazar kadınların dindışı dünyevi konulardan bahsetme özgürlüğüne sahip olmalarına ya da daha da kötüsü, kendi­lerinin bir ön izni ya da bir son yorumları olmadan, kutsal şeyler hakkında yazmalarına müsamaha göstermiyordu. As­lında, din adamları onların kadın, yazar, din dışı olmalarına ve kutsal inanca ters düşen ya da daha da kötüsü dinle ilgili hayallerini Flamanca, Hollandaca, Fransızca ve Almanca gi­bi bayağı halk dilinde yaymalarına tahammül edemiyorlardı. Ama Beginlerin içinde en kötü kaderi yaşayan Marguerite Porete oldu. Muhteşem kitap 'Basit Ruhların Aynası'nın yazarı Engizisyon'un odun ateşi üzerinde dizeleriyle birlik­te can verdi. Chalons piskoposu tarafından mahkum edilip 1 Haziran 1310 günü Greve Meydanı'nda canlı canlı yakıldı.
Sayfa 99
Gutenberg'in iç sesi
"Johannes, alçak ve kötü niyetli insanlar, bilge ve iyi ni­yetli olanlardan çok daha fazla. lcadın kötü amaçlar için kul­lanılacak; senin iyi niyetli buluşun kötüye hizmet edecek. İsminin hatırası kutsanmak yerine en kötü lanetlemelerin nes­nesi olacak. Baştan çıkarıcı ve zehirleyici yazılar kaleme al­ma hünerine sahip insanlar olacak. Bunların küstah ve yoz­laşmış kalpleri güzel sözlerine kananları da yozlaştıracak ve küstahlaştıracak. Oysaki senin buluşun olmadan, bunlar kendi daracık karanlıklarına hapsolacak ve zehirlerini çağ­lar boyunca, dünyanın her tarafına ve farklı kuşaklara saçamayacaklar. Eğer buluşunu ilan edersen bunlar belayı ve su­çu her yaştan ve her koşuldan tüm insanlara yayacaklar. Tek bir yozlaşmış ruhun binlercesini yozlaştırdığını göreceksin. Okuma belası veba gibi yayılacak."
Sayfa 133
Hollanda'ya yaptığı seyahat sırasında, Avrupa'nın geri kalanından tamamen farklı tekniklere sahip muhteşem Flaman resim sanatını tanımıştı. Mükemmelliği yakalama­yı başaran Flandre ressamları, Cermen ülkesinin en başa­rılı sanatçılarının, hatta İtalya krallıklarının ressamlarının dahi kıskançlıklarını üstlerine çekmişlerdi. Johannes, Jan van Eyck'in, Robert Campin'in, Hans Memling'in ve Roger van der Weyden'in tablolarını kendi gözleriyle görme ayrıca­lığına erişmişti. Gutenberg insanoğlu eliyle bu tür renklerin elde edilebileceğini hayatta tahmin edemezdi.
Sayfa 152 - Rönesans Dönemi
Görmek istemeyenden daha kötü bir kör yoktur.
Sayfa 195
-görmek istemeyenden daha kötü bir kör yoktur..
Sayfa 195 - DKKitabı okudu
21 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.